Babamın cenazesinden beri evden çıkmadım. Çıkmak zorundada değildim. Akın yanındayı sonuçta, bir saatliğine bile olsa yanımı bırakmadı.
Neden soruyorsanız...
Bilmiyorum. Bana acıdığından galiba. Babasını kaybetmek insana ne hissettirir en iyi o biliyordu.Beni öpmeye çalışmadı.
Ama ara sıra onu yakalıyordum.
Güneş batınca, oda sessiz olunca ve gözümde ağlayacak yaş kalmayınca o ifadesini yakalıyordum.Tam on gündür evde yatıyorduk, bugün onbire giriyorduk. Odamdan çıktığımda Akını koltukta buldum. Ağzı açık ve gözleri kapalı koltukta en rahatsız görünen pozisyonda yatıyordu.
Üstüme bir hırka attım ve Akının üstünü yere atmış yorganıyla örttüm.Akını yakalıyordum doğru, ama o beni hiç yakalamadı. Çünkü kadınlar göze çarpadan bakarlar.
Yere eğilip Akının yüzüne baktım.
Sabaha kadar konuşmuştuk. Saat ikiye geliyordu ama Akın hala komadaymış gibi uyuyordu.
Uyusun zaten. Daha çok konuşacaklarımız vardı..
Acım taze diye konuyu açmıyordu ama belliydi. Üç sene önce ne yaptığını anlatmak istiyordu, ailemize yaptıklarını bana anlatmak istiyordu ve kendini affettirmek istiyordu.
Bu konu ne zaman açılacak.. Çok merak ediyordum.Evin kapısı tıklayınca ayaklandım ve hızlı adımlarla kapıya geçtim. Hızlı bir hamleyle kapıyı açtım ve açık hava yüzüme çarptı.
"Celasun? Sorun mu var?"
"Var."
Kollarımı kavuşturup başımı salladım. Celasunun derdini dinlemeye hazırdım ama karşımdaki adamdan bir ses bile çıkmadı.
"Girebilir miyim?"
Diye sorunca aklım başıma geldi. Eve baktığımda Akın koltukta döndü. Neyse-
"Gel- Gel tabi."
Celasun peşimden geldi ve koltukta yatan adamı hiç umursamadan mutfağa geçti. Kapıyı kapattıktan sonra Celasun masaya oturdu ve ben çay koymaya geçtim.
"Koltukta mı yattı bu gece?"
Tam çay bardaklarını elime aldığımda buz gibi durakaldım yerimde. Bu gece derken..?
"Her gece."
Diyip bardakları tezgaha bıraktım. Celasun sorduğuna pişmanmış gibi gözlerini ovaladı ve sonunda bana baktı.
"Ceren.. Amca sizi evde istiyor. Salih de elinden geleni yaptı ama o itin sanrı tükendi! Her şey onun istediği gibi olmayınca ne kadar soğuk kanlı olduğun-"
"Celasun!"
Bağırmam Celasunu yerinden sıçrattı. Gerçekten bende bu kadar sesli olmamı beklemiyordum.
"Kim lan bu amca? Kim olmuş da benim hayatıma karışıyor? Bak o Vartoluda rahat dursun belasını sikerim!"
"Ceren! Anla artık! Bu senin bildiğin Çıkur değil- İnsanlara bak- Herkes herkesi satıyor!"
"Belli."
Celasuna arkamı dönmek istediğimde beni kolumdan tutup kendisine çevirdi.
"Bişey mi ima ediyorsun? Açık açık söylesene! Celasun sen amcanın köpeği oldun desene Ceren!"
Dişlerimi sıkıp dimdik karşımdaki arkadaşıma baktım, gerçi arkadaş doğru kelime olduğundan çok da emin değildim.
"Amca evi elinden alacak."
Şimdi kalbim indi. Evi mi? Bu ev benim. Tapu benim üstümde- Evimi benden alamaz.
Cesetimi çiğner ama alamaz."Denesin bakalım."
"Ceren! Bu işlerde insanlar ölüyor. Şimdi sakin sakin gelin ve-"
Elimde sıktığım çay bardağı parçalanınca Celasun lafını bitiremedi. Kanlı elime bakarak yardım etmek istedi ama tam o sırada Mutfağın kapısı açıldı.
Akının bakışı önce elime sonra yerlerdeki cam parçala düştü. Celasunun sinirli gözleride çok yardımcı olmadı duruma.
Akın Celasunu evden çıkardı ve ben camları elimden. Doktor olmasam gerçekten iğrenirdim bu kadar kandan. Elimin altına bir bez alıp banyodan yara bandını çıkardım.
"İyi misin?"
Elimi sararken başımı salladım. Küçücük bir çizik.. tabiki değildi ama Akın çok merak eden bir yaratıktı.
"Bişey olmadı."
Diyip geri mutfağa gittim ve kırık camları çöpe attım be yerleri sildim. Akın kapıda durup beni izliyordu, yardım etmek istedi ama ben her şeyi kendim halletmeyi seviyordum.
Dolaptan yeni bir bardağa uzanınca yine o bakışını yakaladım fakat bu sefer gözlerimi kaçırmadı. Bana o ifadeyle bakmaya devam etti ve her attığı adımıyla kalbim gittikçe indi.Sonunda tam karşımda durdu ve ellerini arkamdaki tezgaha koyup beni kollarının arasında rehin tuttu.
"İyi misin?"
Çatık kaşlarla başımı salladım.
"İyim.. küçük bir çizik yani-"
"Onu demiyorum."
Babamı kastettiğini anladım ve yutkundum. Yani- Bir daha iyi olmam mümkün değildi ama artık gözlerim dolmuyordu konu açılınca.
Gerçi- belkide göz pınarlarım ağlamaktan kurmuştu."İyim."
Akının eli çeneme dolanınca kalbim takla attı. Gözlerine bakmak için çenemi kaldırdı.
"İyi, çünkü daha fazla duramayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLIM. - AKIN KOÇOVALI-
RomanceKimse duyamaz. Kimse göremez. Kimse bilemez. Bizi biri öğrense, ikimizide mahv ederler. Sen benim SAKLIMsın.