37. || öldür

434 31 1
                                    

- C E R E N -

Titreyerek şu soğuk odanın köşesine saklandım ve karnıma sarıldım. Kulkan beni bağlayan iplerden çözmüştü ama beni burda sadece bir tişörtle ve eşofmanla bırakmıştı. Kulkan viski içerek kendini sıcak tutuyordu ama benim burda içim donmuştu.

"Çok mu soğuk?"

Hiç ona bakmadan kollarımı hızlıca ovaladım. Biraz da olsa ısındım.

"Gel beraber içelim Cerencim, en az Akın gelene kadar."

Başımı Kulkana çevirdim. Nasıl bir yaratıktı bu adam böyle? Hamile kadına viski teklif edilir mi? Salak. En azından Akının haberi vardı. Yola çıkmıştır bile, tıpkı Azerdeki gibi.
Bir saat bile sürmezdi beni alması.

Kulkan yerinden kalkıp üstüme yürüyünce sırtımı daha çok duvara bastırdım. Sanki duvarın içinde kaybolabiliyormuşum gibi. Sertçe çenemi eline aldı ve derince gözlerime baktı.

"Akına çok yaslanma bence."

Çatık kaşlarla kendimi Kulkandan kurtarmaya çalıştım. Ben çabadalıkça o daha da sıkı tuttu beni yerimde.

"Naptın?"

Kulkan beni bırakıp ceketinin iç cebinden o oyun tabancayı çıkardı. Tabancanın namlusunu karnıma dayadı ve gözlerime bakarak

"Dıkşın."

Diye sırıttı.
Manyak mı bu herif? Hemen o silahı elinden alıp odanın öbür kenarına fırlattım. Kulkan gözlerini devirip seslice ofladı.

"Al şunu ve uyu. Çok sıkıcısın."

Ağzıma bir hap sıkıştırdıktan sonra elime bir şişe su verdi ve yutmadan emin olmadıkça yanımdan ayrılmadı psikopat.

Hapın etkisi bebeğe zarar vermez diye dua ediyordum kendi kendime. Uyku hapıydı galiba ama çok ağırdı. Gözlerimin ağırlaşması on dakikayı bile bulmadı. Elim karnımda huzursuz bir uykuya daldım.

...

...

...

Keskin bir acı beni uyandırdı. Gözlerimi açtığımda Kulkan bir bıçakla beyaz tenimiden kan akıttı.

"Ne yapıyorsun sen manyak?!"

"Kan grubunu öğrenmeye çalışıyorum."

Gözlerimi kısıp kolumdaki kanamayı elimle kapattım. Kulkan bıçakta biriken kanımla yerine geçti ve bir kağıda damlattı.

"Kan grubumdan sana ne?"

"Az sonra çok kan kaybedeceksin ya- ondan."

Kulkan kocaman bir gülümseyle yine bana doğru geldi ve karşıma oturdu. Elindeki viski bardağı yere bıraktı ve bana bileğindeki saati gösterdi.

"Ne bu şimdi?"

"Yarım saatin kaldı Ceren."

- A K I N -

Arabamın lastikleri gıcırdayarak deponun önünde durdular. Hemen arabadan inip kapıyı hışımla çarptım.

"Kulkan!"

Diye bağırıp belime uzandım. Silahın emniyetini çektim ve hızlı adımlarla deponun kapısına ilerledim. Kapı bir saniye içinde açıldı ve karşımda Kulkanı buldum.

Kulkanın yakasına yapışıp yüzüne sert bir yumruk attım. Ben bu iti öldürmezsem bana Akın Koçovalı demesinler.

"Sakın-!"

SAKLIM. - AKIN KOÇOVALI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin