Keko [bxb]

Final.

3 yıl sonra.

"Doğaan! Gel!"

Yerde ki kutuyu açarak içinde ki eşyaları çıkarttım ve duvara asılı olan rafa tek tek yerleştirmeye başladım.

"Geldim güzelim."

Kapıda ki sevgilimi görmemle gülümsedim.

"Hoşgeldiiiin! Bende eşyaları yerleştiriyordum. Gelde birlikte halledelim."

"Tamam bebeğim. Ağır olanları ben hallederim."

"Tamamdır."

Bir kaç dakika geçtikten sonra eşyaları rafa dizme işini bitirmiştim. Ve gülümseyerek Doğan'a döndüğümde elinde birşeye baktığını gördüm. Biraz yaklaşarak baktığımda lunaparkta çektiğimiz fotoğrafımıza gülümseyerek baktığını gördüm.

Yaklaşarak beline kollarımla sardığımda transdan çıkar gibi titredi ve başını çevirerek gözlerime baktı dolmuş gözleriyle.

"Hala ayrı eve çıktığımıza inanamıyorum sevgilim.."

"Bende..bende."

Önüne geçerek gözlerinden akmaya hazırlanan yaşları ellerimi yanaklarına koyarak sildim. "Ne yapıcam ben seninle koca adamım."

Yanağında ki ellerimin üstüne ellerini koydu ve dudaklarıma yaklaşarak sevgiyle öptü. Dudaklarımdan hala ayrılmamıştı. Ve bu öpüşme iyi yerlere gitmiyordu. Ellerini ellerimin üzerinden çekti ve yanaklarıma koydu. Elleriyle bir yandan da yanaklarımı okşuyordu.

Onun yanaklarında olan ellerim ise boynuna dolanmıştı. Dudaklarımı kaybetmek istemez gibi ayrılmadan öpüyordu. Seviyordum bu adamı. Hemde çok..

Dudaklarımızı bir saniyeliğine ayırarak beni kucağına aldığında hemen dudaklarına yapışmıştım. Ben kucağında iken salondan çıkıp odamıza ilerlemişti. Kapıyı eliyle açıp ayağıyla ittirdiğinde yatak odamızdaydık. Evde kimse olmamasına rağmen kapıyı arkamızda kapatmıştı. Alışkanlık olmuş bebeğimde. Kıkırdadım.

Benim gülmemle dudaklarımız ayrıldı ve yavaşça gözlerini açtığında o da bana gülümsedi. "Neye gülüyorsun böyle şirin şirin."

"Eskiden annem misafirliğe gittiğinde seni eve aldığım günler geldi aklıma.."

"Gel birde bana sor. Abin tarafından basılmak da güzeldi." Kahkahamı koyverdim. Benim gülüşümle o da güldü.

"Özledim o zamanları."

"Bebeğim yaşlanmışız gibi konuşmayı bırak sadece kendi evimize çıktık."

"Of heyecandan ne yaptığımı biliyor muyum ben!"

Boynuna sıkıca sarılıp yatağa ilerlesin diye belinde ki bacaklarımı daha da sıktım ve komutumu anlamasını bekledim. Anladığını belli eder gibi yatağa ilerledi ve sırtüstü yatağa kendini bıraktı bende hemen üzerine yattım.

"Canıma kastın mı var ya ruhi. (Ruhum,sevgilim)"

Hem gözlerine hem dudaklarına derin derin bakıyordum. Sevgimi derinlerine kadar hissetsin istedim.

"Sen Arapçayı nereden öğrendin?" dedim gülerek.

"Mahalleye suriyeli bir aile taşınmış ya seninle yaşıt bir çocuk vardı kahveye geliyordu. Çocuk kimseyle konuşmuyordu bende dışlanmış hissetmesin diye yanına gittim biraz sohbet muhabbet ettik. Biraz geçtikten sonra sevgilisi aradı. Var mı sende birileri abi dedi bende var var kalbime zarar biri var dedim. Sonra ondan bir şeyler kaptım işte gülüm."