6

22.4K 1.1K 267
                                    

Kapının çalmasıyla Berkay'ın geldiğini anlayarak yataktan hopladım ve kapıya koştum. Oturma odasının kapısına anlık kafamı çevirip baktım ve sonra önüme çevirdim. Evin kapısını açıp karşımda dikilen Berkay'a baktım. "Bir hoşgeldin yok mu yiğidim." dedi sırıtarak. İçeri girdi ve montunu çıkartarak üzerime fırlattı. "Ulan habeş maymunu niye geldin sen yine?" Bana 'ciddi misin?' der gibi baktı.

"Misafire böyle söylenir mi,terbiyesiz." diyerek ağzıma vurdu kafamı acıyla arkaya götürdüm. "ACIDI BE!" diye bağırmamla odama ilerler gibi yapıp oturma odasının kapısına eğildi. "Burada eğlence varmış beni odana çağırıyorsun Alp ya!" Hemen yanına giderek yüzüne imalı imalı baktım. Aynen kardeşim odama gidelim demiştim zaten ben.

"Hoşgelmişsun adini bilmeduğum uşak." dedi Karadenizli abi.

"Hoşbuldum,hoşbuldum." dedi ve odaya koşar adımlarla giderek masanın başında oturan abimin yanına ilişti. Bende boş yer ararken tekli koltukta oturan Doğan Abi'nin yanına yürüdüm. Koltuğun yanında ki yumuşak yere oturdum ve arkama yaslanmamla Doğan Abi'nin koluna değdim.Kendimi hızla ileri çektiğimde sırtımden çekildiğimi hissettim. Kafamı döndürdüğümde Doğan Abi'nin parmaklarının tişört'ümü tuttuğunu gördüm. Hızlıca çekmesiyle tekrar arkama yaslandım ve bu sefer arkamdan kolunu sallandırmıştı. Az önce bana ters bakış atan bu adam mıydu ulan?

Doğan Abi'nin kolunu arkamda hissetmek biraz garip hissettirse de birşey olmuyordu. Konuşulanları dinlemeye başladım ve herkes maçtan bahsediyordu,o yüzden sıkılmıştım. Bende mutfağa gidip çilekli sütümü içmek için ayaklandım. Bazı bakışlar kalkmamla bana dönse de tekrar konuşmaya devam etmişlerdi bende odadan çıkıp mutfağa yönelmiştim. Buzdolabının kapağını açtım ve en alttan çilekli süt stoğumdan bir tane aldım ve gülerek masaya oturdum. Ayaklarımı kendime çektim ve sandalye de iyice yayıldım. Yere dalmış sütümü içerken kapıdan bir ses geldi kafamı kaldırıp oraya çevirdim ve Doğan Abi ile gözlerimiz buluştu.

"Birşey mi oldu Doğan Abi?" kafasını hayır anlamında salladı,bende kafamı aşağı yukarı salladım. Daha sonra mutfak balkonuna çıktığını gördüm. Sigara içeceğini anlamıştım. Bende rahat rahat içmesi için ayaklandım tam kapıya gidecekken bileğimden yavaşça tutuldum ve yumuşak bir yere başım çarptı. Kafamı kaldırdığımda bana bakan Doğan Abi ile gözlerim kocaman oldu. Hala bileğimi tutuyordu bende anlık olarak ellerimi onun göğsüne yerleştirmiştim. Gözlerini bir an bile gözlerimden ayırmazken ben gözlerimi kaçırıp duruyordum. Çenemden yavaşça tutup gözlerine sabitlediğinde "Deniz gözlerini,benden kaçırma." Gözlerim tekrar onun karalarıyla buluştuğunda kıpırdayamadım. Sanki donmuştum. Bir kaç dakika öyle durmuştuk.

"Doğaaann!" içerden gelen Doğan Abi'nin arkadaşlarının sesiyle ondan ayrıldım. Doğan abi ise ağzının içinde bir küfür savurmuştu,ellerimi göğsünden çektim ve az önce ki yaşanan şeyle utanarak mutfaktan kaçıp odama girdim. Kapıya yaslanıp elimi kalbime koydum. Ne oluyordu ulan?

Daha fazla kapıda durmadan yatağıma ilerledim ve kendimi yatağa attım. Kollarımı açarak bir kaç dakika tavanı izledim. Tavanı izlemekten sıkılınca parka gitmeye karar verdim belki orda bizimkileri bulurdum. Bizimkiler dediklerim abimin arkadaşlarından Serhat Abi,Yusuf Abi,Onur Abi ve Tunç abinin kardeşleri Ali,Yunus,Ömer,Mehmet idi. Yataktan kalkıp hardal sarısı renginde ki montumu alıp giydim ve odamın kapısını açarak oturma odasına yöneldim. Kapıyı açmamla herkesin gözü bana döndü. Bende umursamayarak abime döndüm.

"Abi ben parka gidiyorum,bizimkiler çağırdı." dedim sırıtarak ve abimde gülümsedi. "Tamam abisi hadi başına birşey getirme." Böyle demesinin sebebi bizimkilerle birleşince ben,ben olmamamdı. Bir keresinde alt mahallede ki yaşıtlarımız olanlarla bizim basketbol sahasında saç baş dalmıştık. Tabi ondan sonra onların mahalle abileri gelmişti bizimkilerin de eli armut toplamamıştı. Alnımızın akıyla polislik olmuştuk. Abim o günden sonra beni hep gözetliyordu veya onlarla takılırken peşime birini takıyordu.

"Tamam." diyerek odadan çıkacakken Doğan Abi'yle göz göze geldik. Hemen gözlerimi çektim ve kaçıcak delik arar gibi odadan çıktım. Kapıyı kapattım ve evin kapısına ilerleyip kapıyı açtım. Ayakkabı dolabından turuncu spor ayakkabılarımı çıkarıp giydim. Üzerimde ki siyah eşofman takımı ve montumla uyumluydu. İşte bu iyi haberdi.

Ayakkabılarımı giydikten sonra parka ilerledim ve bizimkiler hemen gözüme çarpmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayakkabılarımı giydikten sonra parka ilerledim ve bizimkiler hemen gözüme çarpmıştı. Çekirdek-kola yapıyorlardı. Allah'ın kekoları.

"Selamın Aleyküm." diyerek yanlarına giriş yaptım ve hemen bana gülümseyerek döndüler.

"Oooo reis sen buralara gelir miydin?"
"Özlettin kendini oğlum."
"Hoşgeldin ulan köpke."
"Aleyküm Selam hıyar."

Hepsi teker teker beni selamladılar ve bende banka oturdum,oturmak denebilirse tabi. 2 bank yan yanaydı. Dördü de bankın tepesine oturmuşlardı. Oturmaları gereken yere ise ayaklarını basıyorlardı. Bende aynısını yapıp oturdum ve elime çekirdek tutuşturdular. Kafamı bizim eve çevirdiğimde evdekilerin balkonda ki koltuklara yerleştiklerini ve gözlerini parka diktiklerini gördüm. Hepsinin gözleri sinirle parlıyordu bunu uzaktan bile görebiliyordum ama bakışları bize değildi.

"Ştt veletler kalkın oradan,hesap zamanı."

O sesi duyduğumda kaskatı kesilmiştim ve o bakışların kime olduğu da anlaşılmıştı..

_________________________________________
En heyecanlı yerde kesmek=ben.

Bölüm nasıldı?

Sizce o kimdi?

Bu arada 300 okunma olucak daha 1 hafta bile olmadı,hepinize çok teşekkür ederim oylarınız,yorumlarınız için öpüldünüz..

Doğan için bir karakter bulamadım öneriniz var mı?

Keko [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin