23

9.2K 538 97
                                    

"Alp." Tanıdık sesle başımı hızlıca kaldırdım ve karşımda ki Samet abi'ye şaşkınlıkla baktım. Burada ne işi vardı ki?

Gözlerimi kocaman açarak yavaşça yanına ilerledim. "Samet abi?"

Niye durduk yere sırıtıyor bu adam ulan,korkuyorum ha.

"He ya,Samet abi."

Karşımızda oturan Feride Hoca için laflarımı özenle seçmek zorundaydım. "Niye buradasın?"

Tam ağzını açmıştı ki Feride Hoca lafa atladı. "Samet bey artık dershanemizin bir hocasıdır,Alp. Senin de yeni hocamızı tanıdığını öğrenince çok sevindim."

"Samet abi,hayırlı olsun." diyerek yavaşça sarıldım. O ise benim aksime ayağa kalkıp belimi sarmalamıştı. Geri çekilip Feride Hoca'dan izin alarak odadan çıkmıştım. Benim arkamdan da Samet abi -yoksa Samet Hoca mı demeliydim..?- çıktı.

Samet abi sola dönerken ben sağ tarafta kalan merdivenlere yönelmiştim. Giderken bana el sallamıştı bende ona el sallamıştım. Tatlı adamdı vesselam.

Ölümcül dershane merdivenleri kadar beteri var mıydı ya?

Hem merdivenlerden çıkıyor hemde cebimde ki telefona mesaj gelmiş mi diye bakmaya çalışıyordum. Neden mi saat başı bakıyorum. Çünkü Doğan beyimiz,manitamız,kocacığımız,kurt bakışlımız,Ankara'ya gitmeden önce 82937292 kere 'saat başı mesaj atacağım bakmazsan Müge Anlı'yı ararım.' diye tehdit etmişti. Yapardı biliyorum. Deli.

Ekranı açıp baktığımda spam mesajı geldiğini farkettim ve silip ekranı kapattım. Tekrar telefonu cebime sokarak oflaya puflaya merdivenlerden çıktım ve sınıfımın olduğu koridora gelmiştim. Sınıf'a sürüne sürüne ilerleyip kapıyı tıklamadan açtım çünkü hala dersin başlama saati gelmemişti. İçerde tek tük insanlar vardı ve tabii ki cam kenarının son sırasında Berkay ayısı uyuyordu. Ne ara uyudu ulan bu?

Sınıftakilere 'günaydın' deyip gülümseyerek sıraya ilerledim. Sıraya sertçe ellerimi vurmamla Berkay havaya uçtu. Uzaylıya dönmüş haline bakıp elimi karnıma koyarak kahkaha attım. Sınıftakiler de benim gibi Berkay'ın suratına gülüyordu. Saçları dağılmış,yanağında kırmızı bir çanta izi vardı. Cidden komik görünüyordu.

"Ulan benim senden çektiğim ne hain görümce!"

Sağ elimi yumruk yapıp sol elimi üstüne bastırdım. "Ağla."

Çantamı sıraya fırlatıp yanına kuruldum. "Oğlum sen doğduğunda anan sana anne sütü yerine lahmacun şalgam mı verdi lan!"

Berkay'ın söylenmelerine karşı kulaklıklarımı taktım. Şuan bana yaratıci küfürlerini saydırıyordu ama duymuyordum. Bana 'senden adam olmaz.' bakışı atarak tekrar kafasını sıraya koymuştu. Bende ellerim pantolonumun cebinde öylece gözlerimle sınıfı tarıyordum. Doğan'ı özlemiştim.

Gelmesine 2-3 gün kalmıştı. Buna sevinirken çalan şarkıya ağlayacaktım. 'Yarım Kalan Sigara'

Doğan gidince yarım kalmıştım. Sigaraya falan da başlarsın sen şimdi. Akciğerlerimi seviyorum iç ses,teşekkürler.

Sınıf 5-6 dakika geçtikten sonra dolmaya başlamıştı nereye doluyorsa topu topu 15-16 kişiyiz. Önümde ki şahıs kişisi atlı kovalıyor gibi koşarak sınıfa girdi ve sırasına paat diye oturmasıyla benim sıraya dayalı olan sağ bacak acıdı.

Sıraya da nasıl güzel oturdu nasıl bilemezsiniz. Tek oturduğu için sırtını duvara yasladı ayaklarını uzattı. Ohh,yayıl babam yayıl. O da benim gibi sınıfı izlemeye başlamıştı. Gözlerini birden arkasına çevirince göz göze geldik.

Keko [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin