7. Bölüm ☄️

4.7K 285 89
                                    

Yorumlarınızı merakla bekliyorumm💜

Bölüm 7: Acılar Yerde Kalmaz

Durmadan, sanki inadına yaparcasına ardı ardına çalan kapıya doğru Asef güçlü adımlarla ilerledi. Bera'nın yeşil gözleri iri iri olmuş panikle bekliyordu. Burada olduğunu biri görür de Asef'e sıkıntı olur diyeydi bütün bu korkusu. Ürkek bir ceylan gibi duran Bera'ya son bir bakış attı ve istemsizce yüzünde oluşan tebessümle kapıya döndü.

Kapıyı açarken kafasını iki yana sallayıp yüzündeki sevecen ifadeyi silmişti. "Nerede benim Bera'm?" Asi ses tonu kapıyı açar açmaz yüzüne çarpmıştı. "Ne yaptınız benim Bera'ma?" Alev almış bakışları Asef'in üzerinde turlarken Asef umursamazca bakışlarını Mete'ye çevirdi. "Abi valla korktum da getirdim. Der demez başladı çenesi ve hiç susması. Yatağı aldığım zaman bile peşimden yürürken azarlayıp duruyordu. Canımın korkusundan getirdim." Mete'nin sahiden ürkmüş bakışları Bahar'a deyip geri çekmişti.

"Alıkoyuyorsunuz değil mi? Şikayet edeceğim sizi!" Asef'e normalde gücü yetmeyecekken elinin tersiyle ittirmesine rağmen içeri geçebilmişti. Çabucak Bera'ya ulaşsın diye kendini geride tutmayı tercih etmişti. "Hadi sen de geç oğlum, adamı diktik bekletiyoruz." Arkada, nereye düştüm ben, ifadesiyle etrafına bakınan adama ilgisini verdi Asef.

Mete içeriye geçerken Asef de yatak için eşyalarıyla gelmiş adamı odaya yönlendirdi. Genelde bu boş odayı kitapları ya da fazlalık eşyaları için kullanıyordu ama artık Bera'nın odası olacaktı. Bera nasıl istiyorsa öyle dizayn etsin diye de fazlalıkları alacak ve her şeyi ona bırakacaktı. Nasıl isterse ve mutlu olacaksa onu yapsın istiyordu.

Adamın başında dikilmemek için tekrardan içeriye girdiği vakit bir an gülümseyecek gibi olmuştu. Bahar çepeçevre Bera'yı kolları ve bacaklarıyla sıkı sıkıya sarmıştı. Bera'nın kafası küçük bir çocuk edasıyla Bahar'ın göğsüne yaslıydı. Mete de karşılarında utangaç bir misafir çocuğu gibi oturuyordu.

Boş kısma kendini atınca bakışlar ona döndü. "Sağ ol, Bera'ya yardımcı olmuşsun. Bize gelsin diye inat ediyorum ama siz kendi aranızda anlaşmışsınız. Ona iyi bak, gözümün arkada kalmasını istemiyorum. Olayı tam anlatmıyor ama aptal da biri değilim, Bera gibi biri öyle kolay yurttan atılmaz. Dikkatli olun, olur mu?" Sesi uysal ve Bera'ya karşı anaç bir tavırdaydı. Asef'in ne kadar güzel bir yüreğe sahip olduğunu herkes gibi o da görmüş ve duymuştu; bu yüzden normal şartlarda olmayacağı kadar sakin karşılamıştı. Ayrıca Asef'in, Bera'nın yanında olması demek okuldakilerin sesini bir nebze kısmak demekti, bunu sesli dile getiren olmasa da bilinen bir gerçekti.

"Rahat ol, Bera fazlasıyla güçlü bir çocuk, bana gerek kalmayacak bile." dedi Bera daha fazla kendini koruyamayacak gibi hissetmesin diye. Çünkü herkese ve her şeye rağmen kendini koruyabilen güçlü bir çocuktu Bera onun gözünde. Şimdi yardıma muhtaçmış gibi bir başkasının demesi hoşuna gitmemişti.

"İlk kez Bera adını duyuyorum, ne anlama geliyor?" diye Mete ortaya soru atmıştı. Buhran havasının ortadan kalkmasını içten içe istediği için sormuştu. "Dünyaya düşen ilk bebek tanesi." Asef kurduğu cümleden sonra gülmemek için eliyle dudağını kapatmaya çalışıyor, bir yandan da kafasını yana eğmişti. "Aslında çok uyuyor." diye cevap verince Mete, Bahar da aynı sıra "aptal." diye fısıldadı. Yine de çocuğun saf niyetle yaklaşmasını da tatlı bulmuştu.

"Ya! Asef, niye kandırıyorsun oğlanı? Hem ben bebek bile değilim." diye sarıya çalan kaşlarını çatarak Asef'e dönmüştü. Ne kadar sevimli göründüğünün farkında bile değildi. "Bunu derken bile bebeksin." deyip sonunda gülmüştü Asef. Bu çocuğa karşı sürekli gülümsemek ve gülmek istiyordu. Aynı şekilde onun da yüzünü hep güldürmek istiyordu.

Bera (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin