bu arada ruby jane masc falan degil he sakin oyle dusunmeyin zödndnbsba
oylarınızı ve yorumlarınızı unutmayın
İyi Okumalar
Lalisa
"Nasıl yani?" diye sordum.
Anlayamıyordum, Choo'nun nasıl bir kızı olabilirdi ki?
"Soru fastı buraya kadardı, hadi çıkalım şuradan." dedi ve ona cevap vermeme izin vermeden minivandan çıktı.
Derin bir nefes verdikten sonra ben de minivandan çıktım ve etrafa bakındım. Ormanlık bir alanda durmuştuk ve bir kamp ateşi yakmıştık, yan tarafta Rachel Choo ile ilgileniyordu.
Choo ile gözlerimiz buluştuğunda onda eskiden göremediğim bir şeyi fark etmiştim.
O bir anneydi.
Bunu gözlerinden anlayabiliyordum, artık. Geçmişinin kötü olduğunu biliyordum, buradaki herkesin geçmişi kötüydü.
Lino'nun babasının mücevherci olduğunu biliyorduk fakat babasının da bir hırsız olduğu ve Lino'nun babasını annesinin önünde öldürmek zorunda kaldığını bize tanıştığımızdan birkaç hafta sonra anlatması bütün gidişatı değiştirmişti.
Bu olaydan sonra kendine zarar vermeye ve bundan zevk almaya başlamıştı, zor görevlerde birilerini yaralarken gözlerindeki zevki arada fark ediyorum.
Ve tanrım bu kesinlikle korkmamı sağlıyordu.
Rachel ve Jinnie'nin öyle aman aman bir hikayesi yok fakat babaları Jinnie'yi zorla askeri kampa gönderdikten sonra Rachel sürekli çevresi ve ailesiyle kavga etmeye başlamış, ardından da artık dayanamayıp abisinin yanına askeri kampa kaçmıştı.
Bu süre zarfında Rachel'da, abisinin de fark ettiği 'borderline' hastalığı başlamıştı, Jinnie Rachel'ı uzun bir süre kızların girmesi yasak olan askeri üstte saklayabilmiş fakat iki erkek birbirlerine sakso çekmek için Rachel'ın saklandığı yere girdiğinde küçük kızın çığlık atmaması imkansız olmuştu.
Askeriyeden atıldıklarından hemen sonra Rachel oradan teçhizat çalmayı akıl edebilmiş ve bir süre Lino'nun hurdasında konaklamış, parasız kalmamışlardı, açlıktan başları dönmeye başladığı gün Jinnie bir sokak dövüşüne katılmış ve sonrasını zaten biliyorsunuz.
Ve tabii ki de Jennifer'ın hikayesini bilmiyoruz.
Az önce minivanda öğrendiklerime göre de Choo'nun geçmişi hakkında hiçbir fikrimin olmadığını fark etmiştim.
Choo'ya bakmaya devam ettiğimi fark ettiğimde gözlerimi kaçırdım ve cebimden bir dal çıkartıp kamp ateşinin yanına oturdum. Kamp ateşine yaklaşarak yaktıktan sonra dumanı genişçe içime çektim.
Benim geçmişim ise... işte herhangi bir striptizcinin geçmişinin nasıl olduğu gibi.
Ailem ben 6 yaşımdayken maddi durumları yüzünden kendilerini öldürüp beni de bir yetimhaneye muhtaç ettiler, 10-12 yaşıma kadar yetimhanede bir şekilde kalabildim.
Fakat sonra artık dayanamadığımı fark edip bir arkadaşımla birlikte oradan kaçtık, onun ismini asla öğrenemedim ama kulüpteki takma adı Chila'ydı.
Kaçtıktan sonra ikimiz de ne bok bulduysak içmeye başladık, artık keş gibi geziyorduk. Paramız kesinlikle yoktu, Chila'nın arkadaş çevresinden geçiniyorduk.
Fakat onlar da baskın yiyince kalakaldık, karnımızı doyurmak için değil de uyuşturucu için paraya ihtiyacımız vardı.
O sırada ikimiz de 13-14 yaşlarındaydık, bir kulüp bulduk ve bir şekilde orada işe girdik. Uyuşturucular yüzünden hormon dengemiz bozulmuştu, o yüzden de en az bir 16-17 gözüküyorduk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurt you
Fanfiction"Kimi öldürdün?" diye sordu sanki normal bir şeymiş gibi. "Sevgilimi." dedim yutkunarak. "Ne istediğini iyi bilir misin Pranpriya?" diye sordu ellerini motorun iki yanına koyup üzerime eğilerek, beni kesinlikle bu kısa süre zarfında deli edivermişt...