|15 minutes|

391 36 216
                                    

oylarinizi ve yorumlarinizi ynytmayin

bu kitap iyice smut book oldu he

İyi Okumalar

Lalisa

Üç kişi mutfak tezgahında oturmuş shot atıyorduk, ortamda hâlâ bir gerginlik olmasına rağmen beklediğimden çok eğleniyordum.

Jennifer sürekli Jinyoung'un üstüne üstüne gitse de Jinyoung hiç bozuntuya vermeden gecenin bozulmaması için sabırla karşılık veriyordu.

Hepimiz hafiften sarhoştuk fakat bizim aksimize Jennifer sarhoşluğunu hiç belli etmiyordu.

Her zamanki gibi.

Arkada yavaş bir müzik çalıyor, bizi yavaş yavaş sarhoş eden içkiler hızlıca tükeniyordu.

"Alkol bitmek üzere." dedi Jennifer dibinde azıcık kalmış tekilayı kafasına dikerken.

"Ben 20 dakikada gidip alırım." dedi Jinyoung, aynı zamanda da ona biraz mahçuptum çünkü Jennifer planımızı mahvetmişti.

"Ben seni geçireyim." dedim ve ona kapıya kadar eşlik ettim.

"Dikkat et bebeğim." dedim ve ona Jennifer'ın tam arkamda olduğunu bildiğim için uzun bir öpücük verdim.

"Sen de dikkat et, o kadın pek bir tehlikeliye benziyor." dedi ve bana küçük bir öpücük verdi sonra da gitti.

Artık evde Jennifer'la tektik.

Sessizce oturmak istiyordum ama sessiz olamayacak kadar sarhoştum.

Başım döndüğü için sallana sallana mobilyalardan destek almaya çalıştım ve kendimi koltuğa attım.

Tanrım, başım gerçekten çok dönüyor.

"Sevgilinin beni çok sevdiğine bahse girerim." dedi ve büyük camların yanına yürüdü, elindeki viskiyi yudumladı.

"Seninle uğraşamayacağım Jennifer." dedim ve gözlerimi kapattım.

"Noldu Jinyoung ile planladığınız şeyi yapamadığın için sinirlendin galiba?" dedi sinir bir şekilde.

"Sen beni ne sanıyorsun?" dedim ve hızlıca ayağa kalkıp yanına adımladım.

Başım döndüğü için hafiften sendellemiştim, ondan kısa olduğum için yine komik duruma düşüyordum.

Altında siyah bir jean, ki modası geçmesine rağmen uzun botlarıyla birlikte giydiği için onda mükemmel duruyordu, üstünde kırmızı bir bluz ve onun üstünde de deri ceketi vardı.

Boynundan dekoltesine kadar görünen dövmeleri sanki hiç sıcaklamıyormuş gibi beni aleve veriyordu.

Benim üstümde ise diz üstünden de kısa bir etek ve saten bir üst vardı fakat ben onun gibi kütük olmadığım için ayakkabılarımı çıkartmıştım.

"Hadi ama Lalisa, gerçekten aşk istesen her şehirde ismin çıkmazdı herhalde." dedi gözlerimin içine bakarak, kollarını önünde birleştirmiş elindeki cam parçasını parmağıyla okşuyordu.

Ne yaptığını biliyordum, beni sinirlendirmeye çalışıyordu. Kendi de sinirli olduğu için böyle intikam alabileceğini düşünüyordu.

Çünkü beni kıskanıyordu, bunu itiraf edemezdi. Onunla öpüşmemi gördüğü için bana orospu muamelesi yapıyordu böylece kendine yedirebilecekti.

"Siktir git." dedim ve ona bir tokat attım, rahatlamıştım.

"Acıttın." dedi elini yanağına koyup gülümserken.

Hurt youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin