|Open your eyes|

291 36 187
                                    

oylarınızı ve yprumlarınızı unutmayınn

size kritik bi soru sorucam bu arada😣
bundan sonra smut bolumlerinde takma olsun mu olmasin mi😣😣

İyi Okumalar

Lalisa

Jinyoung bana o soruyu sorduktan sonra uyuyormuş gibi taklit yapmış ve yakalanmaktan kılpayı kurtulmuştum.

Şimdi ise onun büyük yatağında uzanıyor ve mutfaktan gelen tabak çanak sesini dinliyordum, sanırım bana kahvaltı hazırlıyordu.

Yataktan kalktım ve yavaş adımlarla mutfağa girdim, gözlerim yarı açık yarı kapalıydı ve biraz da akşamdan kalmaydım.

Onun bedenine arkadan sarıldığımda kahvaltı hazırlamaya devam etmişti, ben ise bunu bozmak istediğim için elimi karnından bel altına doğru sürtmüştüm.

Alt dudağımı ısırıp gözlerimi açmamla menteşesi sökülmüş ve içeride sanki bir hırsız varmış gibi bir hava veren kapıyı görmüştüm.

Kapıyı gördüğüm gibi önümdeki bedene bakmış ve onun Jinyoung değil de Jennifer olduğunu fark etmiştim.

Ve elim hâlâ kasıklarındaydı.

Hemen arkasından çekildim ve o da elindeki bıçakla bana döndü, bıçağı sallayarak bir oturma odasındaki koltuğa bir bana baktı.

"Sevgilin mışıl mışıl uyurken yaramazlık mı yapmaya çalışıyorsun Lalisa?" dedi sırıtarak.

Tanrım.

Koltuğa baktığımda yayılarak uyuyan Jinyoung'u görmüştüm, neden orda yattığına da anlam verememiştim ama neyse.

"Sen buraya nasıl girdin?" diye sorduğumda ceketinin içindeki aparatları göstererek soruma yanıt vermişti.

"Sen harbiden de çıldırmışsın." dedim fısıldayarak.

Arkasını döndü ve domatesleri doğramaya devam ederken benim aksime fısıldamayarak konuştu.

"Sığır gibi yatan sevgiline seslen de kahvaltı etsin sonra seni bir yere götüreceğim."

Beni nereye götüreceğini merak etsem de bir şey demedim ve oturma odasına gidip Jinyoung'u uyandırdım.

"Niye sabaha doğru yanımdan kalktın?" diye sordu Jinyoung kahvaltı masasına otururken.

Beni onun kaldırdığını sanıyordum.

Sorgulayıcı gözlerim Jennifer'ı buldu fakat o bana kaçamak bir bakış attıktan sonra bir daha göz teması kurma tenezzülünde bile bulunmamıştı.

"Biraz sıcakladım da." diyip yumurtadan bir lokma almıştım.

Onun arkasını toplamaktan bıkmıştım.

Bunu neden yapıyordu bilmiyordum.

Birkaç saat geçmişti ki kahvaltımızı bitirmiş ve hazırlanmıştık, Jinyoung işe ben ise Jennifer'ın sürprizine gidecektim.

"Sen önden çık benim Jinyoung'la bir şey konuşmam lazım." dedim ve Jennifer'ı önden yolladım.

Sanırım artık ondan ayrılmam gerekiyordu.

O ise bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştiriyordu, ellerimi birbirine kenetledim ve ona ismiyle seslendim.

Hemen bana döndü ve o her zamanki bakışlarından yolladı bana, tanrım onun için gerçekten de çok üzülüyordum.

Ama kendim için daha çok.

"Efendim bebeğim?" diye sordu.

Gözlerimi ona çevirdim ve konuşmaya çalıştım ama ağzımdan çıkan tek kelime 'ben' ile başlayan, tamamlanmamış bir cümleydi.

Hurt youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin