|Have it off|

237 29 281
                                    

bundan onceki birkac bolume de soyle tarih ekledim bakabilirsiniz isterseniz

İyi Okumalar

2 hafta sonra, büyük soyguna 72 gün kala

Ruby Jane

"Bir anlaşma yapalım." dedi Jinyoung, yaptığı oyunu anladıktan sonra onun yanına gitmiştim ve şu anda da ara sokakta kafamı duvara yaslamış sigaramı içerken onu dinliyordum.

Elimi başımın arkasına koydum ve başımla onu onaylayarak sözüne devam etmesini istedim umarım mantıklı bir şey söylerdi aksi taktirde onu bir tur da burada dövmem gerekebilirdi.

"Sen öldükten sonra Lalisa tamamen benim olacak." dediğinde kapalı olan gözlerimi açmış ve kaşlarımı çatmıştım.

"Sen Lalisa'yı ne sanıyorsun, satın alabileceğin bir mal mı?" diye sordum yanına adımladıktan sonra.

"Ona sürekli orospu muamelesi yapan sensin Ruby Jane, istersen konuşma." dedi sırıttıktan sonra.

"Ya anlaşmamı kabul edersin ya da sen ölene kadar aranızı bozmaya devam ederim." dedi sonra da.

Sigaramı tekrar içime çektim ve kafamı sallayarak anladığımı belli ettim, aynı zamanda da gözleri dışında her yere bakıyordum.

Sonra beklemediği bir anda onu saçlarından kavradım ve sigaramı göz pınarına yakın bir yerde söndürdüm.

"Bir daha ilişkimize burnunu sokarsan bir sonrakini gözünün içinde söndürürüm." dedim dişlerimin arasından, o da aynı zamanda kesik kesik inliyordu.

Onu omuzlarından tuttum sonra da onu sertçe ittirdim ve bedeninin çöp konteynırına çarpmasını sağladım.

"Lalisa'yı kendinden soğutacaksın Ruby, hem de çok yakın bir tarihte." dedi ben oradan uzaklaşırken.

"Ne demek istiyorsun sen?" diye bağırdım tekrar yanına yaklaştıktan sonra.

"Ona nasıl davrandığını biliyorum, sinirlenince ne yaptığını." dedi ayağa kalkarken.

"Buna daha ne kadar dayanacak sanıyorsun hm?" dedi sırıtırken, hiç utanması da yoktu şerefsizin.

"İster dayansın iste dayanmasın, o asla senin olmayacak." dedim ve yakasını silkeleyip oradan uzaklaştım.

***

Eve geldiğim gibi anahtarı bir köşeye fırlattım ve koltuğa aynı bir ölü gibi kendimi attım, elimi başımın arasına alırken oflayıp derince nefesimi içime çektim.

O sırada Lalisa gelmiş ve koltuğun arkasından kollarını boynuma dolayarak beni kendine çekmiş, sarılmıştı.

O sırada ben de telefonuma gelen bildirimlere bakmak için elimi cebime atmış ve telefonu kapıp mesaj bölümünü açmıştım.

"Günün nasıl geçti bebeğim?" diye sordu Lalisa o sırada burnunu boynuma yaslayarak.

"Her zamanki gibi işte, senin?" diye sordum ona iyice sırnaşırken, o arkamdayken mesajları nasıl açabilirdim ki?

"Sensiz sıkıcı." demişti.

Benden ayrıldığında anında telefonumu geri kapmış ve mesajları açmıştım, tabii ki de Jinyoung'tandı.

jinyoung:
-sevgili eşin beni özlemiş olmalı, bu akşam..........

Mesajı okuyamadan Lalisa telefonu elimden kapmış ve koltukta benden uzağa fırlatıp kucağıma yerleşmişti.

Hurt youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin