|Repetitive mistakes|

437 39 66
                                    

oylarinizi ve yorumlarinizi unutmayiin

İyi Okumalar

1 hafta sonra

Lalisa

Jinyoung için camı açtığımda o da beni öpmüş ve camdan çıkmıştı. Ben de kendimi yatağa atıp derin bir nefes aldığımda biraz da olsa uyumaya çalışmıştım.

Yeni şehir, yeni bir hurda ve benim ilişki içinde harcadığım yeni erkekler demekti.

Jennifer bizi dağda taşta eski bir eve yerleştirir en üst kattaki odayı da kendi kapardı, böylece bütün akşam onun getirdiği kızların haykırışlarından uyuyamazdık. Her evde olduğu gibi bu evde de bir spor salonu, poligon ve küçük bir kütüphane vardı.

En azından biraz gözümü dinledirmek için gözlerimi kapattığımda, üst kattan yine inleme sesleri gelmişti.

O kız kimse gerçekten güzel olmalıydı çünkü normalde sabaha doğru onları evden gönderirdi.

Birkaç inleme sesi daha geldiğinde dayanamamış ve üst kata çıkıp onları hızlıca basmıştım.

Jennifer'ın üstünde bildiğiniz barbie gibi bir kız gördüğümde beni fark etmemiş olacaklar ki kız Jennifer'a sürtünmeye devam etmişti.

Boğukça inleyip yatak başlığından destek aldığında boşalacağını anladığım için boğazımı temizleyerek dikkatlerini üzerime vermelerini sağlamıştım.

Kız kendini yatağın diğer tarafına atıp yorganın altına girdiğinde ben de Jennifer'ın altı çıplak bedenine bakıyordum.

Hiç utanmadan ayağa kalkıp külodunu giydiğinde ve komidindeki küllüğün içinden otunu alıp içine çektiğinde aynı zamanda da kıza bir şeyler demeye başlamıştı.

"Sen git istersen ..." ismini söyleyemediğinde ona burnumdan gülmüştüm.

Kız başını aşağı yukarı salladıktan sonra giyinmiş ve kapıya doğru ilerlemişti.

"Camdan çıksan daha iyi olur." kız tam kapının kulpunu tuttuğunda söylediğinde genişçe iç geçirip cama doğru ilerlediğinde son kez arkasını dönüp Jennifer'ı incelemişti.

"Tekrar görüşür müyüz?" diye sorduğunda Jennifer ona bakma zahmetinde bile bulunmayıp otu içine çekmiş ve ağzındaki dumanlarla konuşmuştu.

"Evet, ben seni sonra bulurum. Çıkarken camı kapat."

Kız sonunda camdan çıktığında Jennifer'ın yanına oturup küllükteki otunu aldım ve derince içime çektim.

"Her akşam başka kız getirmeye üşenmiyor musun?" diye sordum.

"Ben getirmiyorum, onlar geliyor hatırlatırım." yaptığı imayla ağzımdan 'hah' diye bir ses çıkmıştı.

"Bile bile zor durumdakileri seçiyorsun yani, öyle mi?" diye sordum gözlerine bakarak.

"Ne oldu kıskandın herhalde?" diye sordu bana yine beni sinir eden o sırıtmalarından atarken.

Gözlerimi devirmekle yetinmiş ve ona cevap vermemiştim çünkü ne söylersem yalan olurdu.

Hâlâ üstündeki sütyenle durduğundan gözlerim yine göğüslerine gitmişti. Ayağa kalkıp bana 'artık çıkacak mısın' bakışı attığında kapıya doğru ilerleyip son bir kez onun arkası dönük bedenine bakmıştım.

Sırtında daha önceden tanıdık gelen kırmızı bir iz görmüştüm, tabii ki de inceleyemeden Rachel'ın beni poligona çağırması uzun sürmemişti.

Hurt youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin