oylarınızı ve yprumlarınızı unutmayın
İyi Okumalar
Lalisa
"Lili gözünü seveyim ağlama artık." dedi Jinyoung ve yanımızdaki peçetelerden bir tanesini daha elime sıkıştırdı.
"Nasıl ağlamayayım ya? Bitti dedi artık biz diye bir şey yok." dedim biraz daha hıçkırarak.
"Güzelim, onun beyninde siz diye bir şey yoktu ki zaten, bu senin suçun değil." dedi kafamı göğüsüne çektikten sonra.
"Öyle deme, bilmiyorum dedi yani binevi kabullendi bana karşı olan hislerini." dedim biraz da göğüsünde ağlayarak.
"O çok yabancı böyle şeylere, sanki hayatında ilk defa birinin sevgisine maruz kalıyormuş gibi davranıyor." dedim gözlerine bakarak.
"Kendine koruma kalkanı kuruyor, beni kırıyor. Olsun ben onun için bin parçaya da parçalanabilirim." dediğimde omzuma vurmuştu.
"Saçmalama, o kadar da değil." demişti kızarak.
"O kadar Jinyoung, o kadar." dedim çaresizlikle.
"Ne yapacaksın o zaman?" dediğinde içim biraz daha çaresizlikle dolmuştu.
"Bilmiyorum." demiştim başımı ellerimin arasına alarak.
Beni o kadar çaresiz edivermişti ki kafayı yiyecek gibiydim.
Onu sevmekten, onun beni sevmesi fikrinden nasıl vazgeçeceğimi bilmiyordum.
Herkes ondan vazgeçmişken ben de vazgeçemezdim.
İhtiyacım olan bildiğiniz bir mucizeydi.
***
Dersliğe girdiğimde herkesin beni beklediğini fark ettim, Jennifer bir saniye gözlerime baktıktan sonra hemen göz temasını kesmiş ve ben de yerime geçmiştim.
Geç kalmam kapının önünde iki saat girsem mi girmesem mi diye oyalandığımdan da olabilirdi tabii ki.
Sırama oturduğum gibi kafamı sıraya koymuş ve söylediklerini dinlemeye başlamıştım, sesini dinlemek bile beni o seslere götürüyordu.
Ardı arkası gelmeyen bağırışlara, yorulmuştum.
"Bir banka soyacağız, çok sayıda tanıdığı olan birinin bankası. Ama öyle bir banka ki halktan çalmayı asla ihmal etmiyor, ellerinde tamı tamına 300 milyon dolar var." diye başladı söze.
"Her zamanki plan çocuklar kişi başı 50 milyon dolar, Choo kameraları hallettikten sonra yanımıza gelecek ve soygun tamı tamına 25 dakika sürecek." dediğinde inanmamıştım.
İmkansız.
"Yeter de artar bile." dedi Lino ve kıkırdadı.
Kafamı kaldırıp baygın gözlerle etrafa bakındığımda Choo Rachel'ı izliyor, Jinnie'yle Lino birbirlerine öpücükler gönderiyordu.
Jennifer'la çift olsaydık grup tamamlanacaktı fakat bu biraz imkansız gibi görünüyordu.
"Choo'yu minivanda tek bırakmak tehlikeli değil mi?" diye sordu Rachel.
"İstersen onunla kalabilirsin, bize silahları ayarlasan yeter." dedi Jennifer ruhsuzca.
"Bu arada, güvenlikler 7/24 bankayı koruyor ama endişelenmeyin. Hepsi baştaki şerefsiz orospu çocuğunun iş birlikçisi o yüzden kan dökebiliriz." dedi tekrar.
Rachel defterine ihtiyacı olan silahları not alırken ben de Jennifer'a kaçamak bir bakış atmıştım.
"Bankanın maketini yine Lino hazırladı, girişimiz arka kapıdan olacak. Jinnie sen alet edevatlarını getir kısa ama profesyonel bir işçilik gerekli, içeri girdikten sonra her şey gayet kolay olacak." dedi ve hepimizi maketin yanına topladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hurt you
أدب الهواة"Kimi öldürdün?" diye sordu sanki normal bir şeymiş gibi. "Sevgilimi." dedim yutkunarak. "Ne istediğini iyi bilir misin Pranpriya?" diye sordu ellerini motorun iki yanına koyup üzerime eğilerek, beni kesinlikle bu kısa süre zarfında deli edivermişt...
