Bölüm 28 "Açığa Çıkmak" (-Sezon Finali-)

55 4 1
                                    

Stromae - FORMIDABLE ile okuyun

- ZAYN 'DEN DEVAM -

Bütün vücuduma kaynar sular dökülürken aynı anda buz gibi olmuş , şaşkınlıkla çoğalan kalabalığa bakıyordum. Yerde yatan kız Gizem miydi? Bütün dua hakkımı onun olmaması için kullanabilirdim zira bu vicdan azabı beni yiyip bitirirdi.

"Ne oluyor dostum bu sesler ne ,neye bakıyorsun?" Liam beni ittirip yanıma geldiğinde o da görmüştü kalabalığı.

"B-bu Gizem'mi sakın o olmadığını söyle!" Ben olduğum yerde hissizleşmeden hemen kalabalığa doğru koştum. Kim olduğumu bilmeden.

"Ohaaa Zayn değil mi bu?" Beni tanımışlardı. Açıkçası s.kimde değildi. Kalabalığı yarmaya çalışırken o kızı gördüm. Tanrımm o Gizem değildi. Vücut ısım normale döndüğünde rahatlıkla nefes verdim. Kızda bizim tişörtlerimiz vardı.

"Çekilin babasıyım." Kızın babası kızının yanına geçip ağlarken ambulans gelmişti. Cebimden cüzdanımı açıkardığımda içinden kişisel resmimi çıkarıp imzaladım .Kızı sedyede taşırlarken babasının yanına gittim.

"Kızınıza benim verdiğimi söyleyin." Fotoğrafın yanında cüzdandan çıkardığım yüklü miktar parada koydum.

"Kabul edemem ,lütfen." Adam ittirsede elimle ona uzatarak. "Bu dünyada zenginlik, şan şöhret; kızlar, lüks hayat değildir . Aynı zamanda birilerine faydalı olmak içindir. Hastane masrafları benden olsun. Belliki kızınız bizi görmek isterken kaza oldu. Lütfen kabul edin." Dedim.

Adam parayı utana sıkıla aldığında teşekkür ederek ambulansa bindi. Gönül rahatlığıyla gözlüğümü takarken ambulans uzaklaştı. Yanıma hemen korumalar gelmişti bile. Geç kalmayın zaten. Normal insan olma hakkı bu kadarmış..

Omzumda bir el hissettim "Bu yaptığın hayra alamet değil siyah ciğerli bey? Bu sen misin dostum?"

"Siktir git Liam" dedim elini omzumdan çekerek. İlk defa kendi irademle baskı altında kalmadan birilerinin işine yaramıştım. Mutlu da etmiştim.
Bu Gizem beni değiştiriyor..

Aklıma Gizem geldiğinde gülümsemem bir nebze soldu. Liam a çaresiz bakışlarla "Nerde bu kız?" Dedim. "Meraklanma o akıllı kızdır gittiği yerleri iyi bilir"

"Liam sen nasıl bir malsın? Kız buraların yabancısı . Dünyanın en akıllı kızı bile olsa bu Londra'nın dipsiz kuyusunun içine çekilir. Ne para var yanında ne telefonu!" Ben sinirle cebimden sigaramı çıkardığımda robot gibi korumalar hala dibimizdeydi. Sıçarken bile durcaklar dibimde kodumun robot tiplileri.

Cebimi kolaçan ettiğimde çakmağım yoktu. Ahh özel yapımdı o çakmak.

"Ateş var mı lan?" Liam'ın ciddi misin bakışından sonra anlamıştım olayı. "Ben o şeyden tiksinen bir insan o şeyi güçlendiren şeyi niye taşıyım?" "Tamam uzatma."

"Cehenneme git olur mu ben tuvalete gidiyorum. Geldiğimde şu işe çözüm buluruz -Korumaları göstererek- tabi şunları atlatabilirsek." Deyip gitti . Haklıydı. Şu James Bond kılıklı piçler dibimizden ayrılmıyorlardı. Her adımımızı rapor ederlerdi.

Ama şu an işe yarasın bari. "Ateş var mı lan?" Hulk filminden kaçmış cüssesiyle kulaklığı, adeta beyninin yıkanmış gözlerini full kaplayan simsiyah gözlük ve takımıyla modestin köpeği olduğunu belli ediyordu. Bizde öyleydik ama bu kadar kas yığını değil.

Adam bir şey dinler gibi tiplere girdiğinde koluna hafif yumruk attım. "Ne bakıyon lan bön bön ateş var mı diyom?"

"Ateş yerine başka bir şey var." Kafama yediğim ani darbeyle yalpalandım. Olayı idrak edip doğrulmaya çalışırken sırtımdan aldığım ikinci darbe ile tamamen yere yığılmıştım. Gözümün önünde klonlanmış gibi bir sürü adam vardı. Hepiniz cehenneme gidin!

Bilincim beni terk etmeden önce tek bir cümle duymuştum.

"İşin bitti piç kurusu!"

Gizem Kaya

Söylediğim itiraf karşısında Liam'ın tepkisini göremeden, birden önümüzde beliren
Zayn'i gördüğüm anda beynime kan sıçramıştı adeta.

"Hassiktir." Diye geri geri giderek koştuğumda Zayn'inde peşimden geldiğini tahmin ediyordum. Evet geliyordu. Bu rezillik karşısında onun yüzüne bakamazdım. Beni milyonlarca kişinin önünde haksız düşüren birine 'seni seviyorum' demek yada bu gerçeği öğrenmesi, bu kişi Zayn'de olsa asla taviz vermezdim.O kadar da gurursuz değilim.

Ben önüme hangi koridor gelirse oradan gidiyordum. Arkamdaki seslenişlere aldırmadan koşuyordum. Sonunda acil çıkış kapısı olduğunu tahmin ettiğim kırmızı kapıyı ittirerek dışarı çıktım. İleride bir kız vardı. Babası yaşında adamla kavga ediyordu. Birkaç saniyeliğine bakmamla kızın tişörtünde 1D olduğunu gördüm. Ben ara sokaktan hızla koştuğumda yaşlı adamın "O konsere gitmeyeceksin! Para yok!" Deyişini duymuştum. O kız şanslıydı en azından onlara birkaç adım uzaktaydı. Şu Türkiye'de yabancı birine hayran olmak gerçekten zor.

Zifiri karanlıkta ilerliyordum. Muhtemelen izimi kaybettirmiştim. Artık yorulduğumu hissettiğimde duraksadım. Nerede olduğumu kestiremiyordum. Lanet olsun kaybolmuştum.

Allah'ım beni koru!

Ben tırsa tırsa tenha sokakta ilerlerken ağzımın bir şeyle birisi tarafından kapatılması bir oldu. Ben can havliyle çırpınırken görüş açıma siyah giyinmiş adamlar vardı . Bazıları lüks bir arabanın kapısını açıyordu. Ben çırpınışlarıma ek olarak filmlerde gördüğüm kadarıyla belki işe yarar diye adamın elini ısırmaya çalıştım, sadece çalıştım ki ısırayım derken ilaçlı bezi ısırıyordum ve iğrenç tat ağzıma geliyordu. Ah salak ben!

Bedenim yavaş yavaş uyuşurken kulağımdaki uğultular artıyordu. Bilincim beni terk etmeden önce tek bir cümle duymuştum.

"İşin bitti küçük s*rtük!"

Tommy Richard

"Bu iş nereye gidiyor Bay Richard . Koskoca The Beatles'ın tahtını alacak bir grubun böyle küçülten skandallara imza atması onlara olan güvenimizi zedeliyor. Şunu söyleyeyim şu yabancı kız çok sorun olacak."

"Bundan sonra daha dikkatli olacağız Bay Skyler . "

"Buna inanmak istiyoruz Bay Richard lütfen gereği neyse yapın! İyi dedikodular dolaşmıyor."

"Pekala efendim. Merak etmeyin" Yönetim kurulu başkan yardımcımız Aaron Skyler her zaman ki övgülü konuşmalarını unutmuştu son haftalarda. Bu canımı sıkmaya başlıyordu. Odası üstüme üstüme geliyordu. Ben kravatımı gevşetirken Birden telefon çalmasıyla irkildim . Aaron hemen açtı.

"Söyle Finn." Ne söylüyorlarsa yüz rengi değişmişti başkanın. Bizimle ilgili olmadığını umsamda Aaron gözünü bana dikmişti . Ah lanet olsun!

"Getirin hemen!" Deyip
Telefonu kulağından uzaklaştırdırdığında anlamayan gözlerle ona baktım. Hafif öksürürken masaya dik konumda yerleşti.

"Güzel haberler aldım denemez Tom." Ciddiydi. Onu ilk kez bu kadar ciddi görüyordum. Sıçtım kesin.
Parmaklarını bir şey bekliyormuş gibi tıklatırken kapı çaldı. "Gir" komutuyla kapı açıldı ve sekreter kaş göz işaretiyle başkanın masasına zarf bırakıp çıktı. Ne var o kodumun zarfında?

Aaron hiç bakmadan direk zarfı açtığında içinden fotoğraflar vardı. Şaşkın ve öfkeli gözlerle fotolara bakarken merakımı gizleyemeden sordum. "Başkanım bir sorun mu var?
Başkan nihayet bana baktığında hafif sırıtarak resimleri bana uzattı. "Bunlar işi ilerletmiş Tommy."

Sikeyim! Bunlar nerde çekilmiş lan? Gizem ile bizim piç Zayn lunaparklarda eğlenmişler de haberimiz yok. Resimleri hiddetle çevirmemle temasları daha fazlaydı. En son ki resimde dönme dolaptaki samimi halleriydi. Sinirden titriyordum adeta.

"Çok iyi tembihlemişsiniz doğrusu . Zayn şu ergen kıza kendini kaptırmış ve ruhunuz duymuyor bu nasıl vurdum duymazlık! Bildiğin salmışsınız bunları! Rezalet." Öfke kanı damarlarıma pompalanırken resimleri zarfa koydum ve ayaklandım. Onlar bütün bunları yaparken olacakları düşünmüyorsa bundan sonra da olacaklara karışmayacağız.

Şimdi onlar kendilerini düşünsün.

"Gereği yapılacaktır efendim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Get LuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin