Get Lucky

Bölüm 8 "Kahvaltı"

–ARKADAŞLAR BU HİKAYEYE ÇOK ÖNEM VERİYORUM, EMEK HARCIYORUM. HALİYLE BUNUN KARŞILIĞINI GÖRMEK İSTİYORUM. LÜTFEN OY E YORUMLARINIZI ARTTIRIN, DÜŞÜNCELERİNİZİ BİLDİRİN. LÜTFEN BU YAZIYI DİKKATE ALINIZ. –

İYİ OKUMALAR..

Eminem ft. Rihanna – LOVE THE WAY YOU LIE ile okuyun

Flaş sesiyle ikimizde o yöne baktığımızda orta yaşlı bir adam fotoğrafımızı çekmişti. Bizim baktığımızı görünce hemen kaçtı. Zayn'de yarısından çoğu pembe olmuş tişörtü ve saçlarını umursamayarak adamın peşinden koştu. Ben de kapının yanındaki boy aynasından kendime baktım. Resmen paylaçoya dönmüştüm. Hafif kıkırdadığımda Zayn'in geldiğini gördüm nefes nefese kalmış yüzünde endişe vardı.

"Adamı yakaladın mı?" Diye sordum. Üstünü silkelerken

"Ben halletim merak etme. Hadi gel benimle temizleyelim şunları" Ofisinin görmediğim kapısından içeriye girdik. Burada çift kişilik yatak ve iki tane dolap vardı. Ayrıca kocaman bilgisayar masası, üstünde iki laptop vardı. Odaya bak hele Solumda da kocaman bir kitaplık. Odanın ortasına geldiğimizde banyosu vardı Karşısında koca bir koşe takımı ve yine büyük LCD televizyon vardı. Altındaki mini kitaplıkta dvdler vardı. Bu odaysa bizimkiler ne. Ben ağzım açık etrafı incelerken önümde sallanan elleri farkettim. "Heyy bu kaç?" Kendime geldiğimde önümdeki elleri çektim.

"Zayn burası çok güzel." Dedim hayranlıkla.

"Biliyorum. Burası da boya yaptıktan sonra bu odada dinleniyorum. Aslında yapacağım her şeyi bu odada yapabilirim. Çok kullanışlı." Zenginlik böyle birşey sanırım.

"Benim hayallerimi de aşar bu oda hatta Londra, siz... Hepiniz hayaldiniz benim için."

"Bak artık hayalini yaşıyorsun"

Gülümsedim. Evet hayalimi yaşıyordum, onların yanındaydım ama bu Zayn'in , Emre'den sonra tek sevdiğim çocuğun nişanlı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Ve bu da canımı yakıyordu.

"Banyo şurada bir duş al, bu halinle sirke bile almazlar seni."

"Ha ha bana diyene bak! " diye söylene söylene banyosuna gittim. Üstümü çıkarıp duşumu aldım. 2 bornozdan mavi olanını sararak yavaşça kapıyı açtım. Kimsecik yoktu. Yatağın üstünde çamaşırlar vardı. Lann iç çamaşırı bile koymuş Tvbe Tvbe. Hemen üstümü giyindikten sonra saçlarımı kuruttum. Zayn de temizlenmiş bir şekilde içeriye girdi.

"Biraz daha kalsaymış boya çıkmayacakmış" dedi .

"Aslında yakışmıştı pembe saç . Pamuk şeker gibiydin ." Diye kahkalarla gülerken karnımı tuttum.

"Haha sen kendine bak palyaçodan bile korkunç görünüyordun." Dedi çok bilmiş bir tavırla. Bekle bu çocuk yoksaa Palyaçolardan mı korkuyor?

"Nereden buldun bu giysileri?" Diye sordum dişlerimle dudağımı kemirerek.

Yüzünü hafif buruşturup "Perrie'nin. Buraya geldiğinde dolapta kalmış." Dedi gözünü kaçırarak.

"Peki" dedim gözümü devirerek.

"Neyse sen git benim işim var. Bugün baya vakit kaybettim." Dedi. Ne yani benimle eğlenmesi zaman kaybı mıydı?

"Yani eğlendim ama işleri de aksattım." Diye lafını düzeltmeye çalışırken.

"Tamam sorun değil görüşürüz." Deyip çıktım. Koltuğun üstündeki çantamı da alıp ofisten çıktım. O önemli kişiydi sonuçta. Tabi işleri olabilirdi. Ben de sanki onun gözümde önemli biriymişim gibi kuruntu yapıp duruyordum. Ve umarım Zayn fotoğrafımızı çeken adamı gerçekten halletmiştir. Yoksa hayranları benden nefret edebilir, anti sayfası açarlardı. Haliyle güvenleri kalmazdı. Ben olsam ben de yapardım.