Arkadaşlar ilk hikaye tecrübemi yaşıyorum şu anda acemi hikayemi umarım beğenirsiniz..
One Direction – FOOL'S SO GOLD ile okuyun
Bu evdeki yatağımda gözlerimi açtığım son sabahımdı. Seviniyordum açıkçası, kurtuluyordum lanet adamdan. Lanet adam dediğim 'Cici Babam' Osman'dı. Bana etmediği eziyet kalmamıştı annemle evlendiğinden beri. Hatta adam bizim evimize yerleşmişti. Anneminde gönül ya otada konar b.kada. Herneyse ben Gizem 18 im bitmek üzere. Siyah saç kahverengi göz açık tenli hafif gamzesi olan bir kızım. Rahmetli babam bana hamam böceği derdi hep. Çok sigara içerdi. En sonunda akciğer kanseri oldu. Ölüm döşeğinde bana vasiyeti tıp okumam yönündeydi. Ben de sözümü tutmuş sınavlarına girmiştim. Dereceyle Londra'da burs kazanmıştım. Ah babacığım göreydin ya kızını diye sayıklarken "Gizeeem hadi kahvaltı hazır geç kalacaksın."
Annemin cırlamasıyla düşüncelerinden sıyrılıp banyoya gittim. İşlerimi halletikten sonra yatağımı toplayıp üstime salaş tişört siyah kot giymiştim. Makyajla hiç aram yoktu. Gerçi hiçbir şeyde –şarkı söylemek, çalışmak hariç– aram yoktu. Sigara bile içmemiştim. Kahvaltıya indiğimde meymenetsiz adamın sıfatına bakmadan oturdum. Ha bir de kız kardeşim var, adı Eylül, babaannemlerde kalıyor bir süre. Babamın ölümü onu hepimizden çok etkilemişti. Öldükten sonra,türlü türlü yalanlarla avutuyorduk çocuğu. Gideceğimi haber vermiş telefonla konuşmuştuk. Zor olacak ama eninde sonunda öğrenecekti gerçekleri.
" Eşek kadar oldun sofra hazır olunca geliyorsun. Bu nasıl vurdumduymazlık!" "Gidiyorım ya işte kurtulursun." Adamın tıslamasına aynı tonda cevap verince susup kalmıştı. "Kaçta kalkıyor uçağın?" Bak nasılda değiştiriyor lafı "1 saat sonra." Diye geçiştirdim. Kahvaltım bittiğinde dünden hazırlamış olduğum valizimi alıp aşağı inmiştim. Buraların trafiğinin İstanbul'dan farkı yoktu. Koskoca Balıkesir! Anca varırdım. Arabaya bindiğimden varana kadar çıt çıkarmamıştık. Çıkarsak bile kavgayla sonuçlanabilirdi. Arabadan inip bavulumu aldığımda anneme sıkıca sarıldım. "Ah yavrum senden nasıl ayrı kalacağım."
"Hep konuşuçaz anne söz! Bak sakın bu adama kendini ezdirme, tavrını koy! Eylül'ü ihmal etme.Bir sorun çıkarırsa bana bildir." "Merak etme kızım seni çok seviyorum." Ağlamaklı sesimle "Bende" deyip tekrar sarıldık. O anda şu adamla sarılacak bir neden bulmaya çalışıyordum. Umm yoktu. Beni rencide etmekten başka hiçbir şey yapmıyordu lanet herif. Sadece "Anneme göz kulak ol, zarar verme, haberleşiriz, hoşçakal." Diyiverip uçağa bindim. Oturduğumda ilk işim kulaklığımla müzik dinleyerek uyumaktı. Yıllardır hayranl olmayı bırakmadığım ama babamın ölümü üzerine ara verdiğim 1D'nin mp3 ümde rastgele şarkısı ile çocukların sesi kulaklarıma dolduğunda uyuyakalmıştım bile.
##
"Lütfen yolcu kalmasın." Anons sesi duyduğumda ayaklandım. 3 saattir aralıksız uyumuşum. Bavulumu alıp indiğimde ilerideki duraktan taksi çağırıp kağıtta yazan –internetten tuttuğum ev– adresi uzattım. Çok geçmeden vardığımızda ücreti ödeyip indim. Bavulumu da alarak evime yol aldım. Bankamdaki 5 yıllık birikmiş paramla tuttuğum ev hoş sadeydi. Tabi döşeliydi. Londra'nın evleri böyleydi sanırım. Kapımı açıp kendimi içeri attığımda kendi kurduğum düzenin ilk kademesi tamamlanmıştı. Hemen pijamalarımı giyip uykuya hazırlandım. Kıyafetleri yerleştiremeyecek kadar yorgundum ki yarın okula başlıyordum. Bakalım beni neler bekliyor!
*İlk yazdığım hikayem lütfen düşüncelerinizi bildirin. Yazım yanlışım varsa özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Get Lucky
FanfictionLondra'ya okumak için gelen Türk kızı Gizem Tam da birkaç yıl öncesinde hayranı olduğu grubun tanışma şansını elde ediyor ve hiç vazgeçmediği platonik aşığı olan esmer çocuğa tekrar aynı duyguları besliyor 3 aylık süre içerisinde Gizem'in karşılıksı...