Merhaba arkadaşlar baya bir zaman sonra tekrar buradayım. Okul temposundan biraz daha uzaklaştığımı varsayıp bölüm yazayım dedim. Fakat 5-6 ay hiç giremedim wattpade.. Dolayısıyla parmaklarım biraz zor yazabildi uzun zaman sonra. Askıya aldım hikayeyi ama kurgu tam olarak oturduğunda 3-4 bölüm taslağı tam olduğunda askıdan kaldıracağım..
Yeni bölümü aksilik olmazsa pazar veya pazartesi günü atacağım. Gerçekten üzgünüm bölüm için, Ama birdahaki bölümde bombalar art arda patlayabilir haberiniz olsun .d Her neyse okuyucu sayısı +3K'yı aşmış ayrı mutlu oldum teşekkür ederim ;) Bu bölüme +10 gelirse sevinirim. Yorumlar size kalmış. ;):)
Hepinizi seviyorum İYİ OKUMALARR ..
Lana Del Rey - WITHOUT YOU ile okuyun
(Multimedya - Zayn & Gizem)
Zayn'in Ağzından Devam
İçtiğim sayısız bir sigaranında sonuna gelip izmaritini yere atarken saate baktım. Akşam olmak üzereydi. Görünüşe göre Gizem daha uyanmamıştı. Kollarımı geriye atıp esnerken kotumun cebindeki titreyen telefonumu elime aldım. Ekranda 'Giyinmeyi Bilmez Yavşak' yazısını yani Tom' un aradığını görünce yüzümü ekşittim. Ne istiyor bu piç yine?!? Sinirle yeşile bastım.. Da keşke basmasaydım. Gelen hayvanımsı bağırtılar yüzünden telefonu uzakta tutup susmasını bekledim.
"İt herif nerdesin??!!!"
Zar zor kulağıma tuttum.;
"Sessiz olacaksan cevap ver-.."
"Lan oğlum Liam' ı aramışın ben gidiyorum diye sen canına mı susadın?"
"Bu kimseyi ilgilendirmez. Ben başımın çaresine bakarım."
"Nasıl bakacaksın sen bana muhtaçken?"
S.ktiğimin hayatı göstermediği ama hala bir yerlerde gizlediği son silahını da sıkmıştı.. Evet onlara muhtaçtım. Bunu ben istedim ama nerden bilebilirdim ki başıma bunlarla geleceğini.. Babamdan harçlık almamak için sabah erkenden gizlice Chris' in yanında çalışan ben şimdi bir yavşağın tekinin eline bakıyorum..
İstifimi bozmamaya özen göstererek.
"Ahh görünüşte tarz değilsin ama bu şekil düşünmeni ayrı bir seviyorum yaa. Ama müessseseniz baya gelişmiş.. Kısıtlamalar, susturmalar, tehditler sonr-.."
"Kes sesini konumuz bu değil. Hemen geri dönüyorsun."
"Hayır dönmicem ne dersen de. Bilirsin beni bir işi yarım bırakmak bana yakışmaz hem bizi grup yapan sensin oyüzden ondan ben sorumluyum hadi kötü günler." İtirazlarına karşın telefonu yüzüne kapadım. Sikik adam her şeyime karışıyor. Annem bile bu kadar karışmazdı yahu?!
Ben arabaya doğru giderken Liam'ın dediği karavanı gördüm. Buraya geldiğinde inen Görevli kapıyı açtı. Bende arabadan Gizem'i kucaklayıp karavandaki yataklardan birine yatırdım. Görevli de arabadaki eşyaları getirdiğinde anahtarı ona verdim . "Tamam gidebilirsin." "İyi günler Efendim." Sürücü koltuğuna yerleştiğimde unuttuğum ama unutmamam gereken şeyi cebimden çıkarıp içerek arabayı çalıştırdım. Tabiki Gizem' in uyumaya bin şahit denilecek kadar tuhaf homurtularıyla...
- -» Gizem'in Ağzından
"Ne kadar yolumuz kaldı Zayn?"
"Az kaldı güzelim. Gözlerini sakın açma"
"Tamam" Zayn beni bir yere getirmişti.ama gözlerimi açmamamı söylemiştii Bende deli gibi merak ediyordum nereye geldiğimizi. Yardımıyla arabadan indiğimde belimden tutarak beni patikalı yolda ilerletiyordu. Belimdeki elini bıraktığında kendimi bir an boşlukta hissettim.
"Zayn orada mısın?"
"Aç gözlerini." Gözümü açtığımda çok yüksek bir uçurum ve bir o kadar muhteşem manzarası olan bir yerdi. Bekle, burası tanıdık geliyordu sanki. Zayn uçurumun dibinde arkası dönük manzarayı izliyordu. Bir an neden geldiğimizi anlamadım.
"Burayı hatırlıyor musun?" Etrafıma biraz daha bakındığımda bir süre önce Emre'yle karşılaştıktan sonra buraya gelip ağlamıştım. Zayn'de vardı. Evet burası orasıydı..
"Evet." Zayn bana dönüp tam karşımda duracak şekilde yaklaştı.
"Burası bana sarıldığın ilk yer, bana içten ilk gülümsediğin, ilk ağlayışın, ilk çaresiz bakışların. Ve kalbimin attığını hissettiğin ilk yer. Ben seninle ilk'lerimi burada yaşadım Gizem ... Burası bizim yerimiz olsun." Akan gözyaşlarımı aldırmayıp eğdiğim yüzümü kaldırdığımda önümde başka bir Zayn vardı. Bir deri bir kemik, yüzü çökmüş, gözleri kıpkımızı, saçları dağılmış, göz altları, dudakları mosmor, anlayacağınız berbat görünüyordu. Yüreğimin cız ettiğini hissettiğimde ellerimi tuttu. Buz gibiydi. Şaşkın ve acı bakışlarla "Za-Zayn ne oldu sana?" Solgun ve kurumuş dudakları küçük bir tebessüm etti."Beni böyle de sever miydin Gizem?" Dışı Ne kadar berbat görünsede içi aynı Zayn'di, sevgim azalmamıştı. Emin gülümsemeyle "Tabiki evet" deyip boynuna sarıldım. Karşılık verdiğinde sanki son kez sarılıyormuşuz gibi derinden sarılıyordu. Yavaşça ayrıldığında dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. "Çok geç kaldık." Zayn birden bayıldığında acıyla yere çökerek başını kucağıma aldım. "Z-Zayn ne oldu? Lütfen aç gözlerini!" Etrafımda duyduğum sesler üzerine arkama baktığımda kameramanlar, Perrie ve grubu çocuklar, annem, Eylül.. Herkes vardı ama tepkisiz bakıyorlardı. Onlara yaklaştığımda sert bir duvara çarptım. Görünmez bir duvar geçmemi engelliyordu. "Gi-Gizem." Arkamdaki çatlak sesi duyduğumda Zayn'in yanına gittim. Yüzü iyice çökmüştü. Hafif gülümsemeyle elimi tutup kalbinin üstüne koydu. "Bütün organlarım telef olabilir ama burası ebediyen atacak Gizem, sadece senin için!" Hissettiğim hızlı kalp atışlarıyla ona gülümsedim. "Ne olursa olsun bırakmam seni." Uzanıp mosmor dudaklarının soğuğunu benim sıcak dudaklarımda hissederken elimin üstünde olduğu kalbi durduğunda dudakları hareketini yitirmiş, başı yana düşmüştü. Doğrulduğumda gördüğüm manzara ile güçlü bir çığlık atttım. "Zayn lütfen ölme sana ihtiyacım var!" Görüş açımı bulanıklaştrdığı gözyaşlarımı onun hareketsiz göğsüne gömerek daha da hızlandırdım.
"Ebediyen...!"
***"
"Hey Gizem iyi misin? Sakin ol ben buradayım. Siktir." Sıçrayıp oturur pozisyona geldiğimde terim gözyaşlarıma karışmış dilim damağım kurumuştu. "Gizem." Yanı başımda duran sağlıklı yani normal bildiğimiz Zayn'i görmemle sanki her an gidecekmiş gibi boynuna sarıldım. rüyanın korkunçluğu gözümün önünden gitmiyordu. Ne içmiştim de o'nu bu halde göriyordum.. Gerçek gibiydi ve bunun korkusundan onu Hiç bırakmayacak gibi sıkıca sarıldığımda o da başını boynuma gömmüştü. "Be-ben se-sen çok kötüydün, berbattın." Ağladığımda Zayn elini yanağıma getirerek gözyaşlarımı sildi. "Tamam sadece bir rüya. Bak burdayım. " Hafif gülümsedim. Birazcıkta utanmıştım. Uzattığı suyu içerken etrafa bakma gereği duydum. Burası geniş ve lüks bir otobüs karavan karışımı bir yerdi.
"Burası neresi Zayn ve ne kadar yolumuz kaldı?" Ailemi kurtarmak istiyordum. Onlar için de çok korkuyordum. Özellikle Eylül... "Liam getirttirdi bu karavanı rahat etmemiz için. Şuan ise 16 saatlik yolun 7 saatini uyuyarak geçirdiğini hesaba katarsak 8 saatlik yolumuz kaldı. " Ayağa kalktığımda başım döndü ve tekrar yatağa oturdum "İyi misin?" "Ah evet iyiyim banyo nerede?" Gösterdiğinde gidip işimi halledip yüzümü yıkadım. Ovv baya baya dağılmıştım. Kenarda duran tarakla saçımı taradım ve arkadan topladım . Karnımdaki sesler 6-7 saattir hiçbir şey yemedin diye savaş çıkarmış gibiydi. Banyodan çıktım. "Buzdolabında yiyecek bişeyler var. Karnını doyur." "Tamam sağol" deyip buzdolabındaki sandvici soluksuz yerken Zayn'in ara ara ilaca benzer beyaz bir hapı ağzına atarken gördüm. "Neyin var?" Dikiz aynasından anlamsızca bana bakarken "Hasta mısın yani? İlaç gibi bişey içiyordun ya." Sessizce ettiği küfrü duymamazlıktan gelmeye çalıştım. "Uykusuz kalmamak için." dedi. Başımı sallayıp umursamamzca sandviçin tadını çıkardım..
Gece 03.27 / Zayn'den
Sessiz yolculuğa radyodaki Lana eşlik ediyordu. Gizem görüş açımda deildi. Şu andan itibaren olmaması daha iyiydi benim açımdan. Cebimden tekrar uykusuz kalmamak için kullandığım ufak kurtarıcımı ağzıma atarak Lana' nın sesine sessizce eşlik ettim.. Yarın büyük gündü ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Get Lucky
FanfictionLondra'ya okumak için gelen Türk kızı Gizem Tam da birkaç yıl öncesinde hayranı olduğu grubun tanışma şansını elde ediyor ve hiç vazgeçmediği platonik aşığı olan esmer çocuğa tekrar aynı duyguları besliyor 3 aylık süre içerisinde Gizem'in karşılıksı...