Bölüm 17 "Dönüş"

149 17 3
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR. BU BÖLÜM İÇİN HİKAYENİN 2K OLMASINI BEKLEYECEKTİM AMA DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEDİM SİZLERİ :)

BU BÖLÜME SINIR KOYACAĞIM MALUM OKUYUCU SAYISI ARTIYOR ..:)

SINIR;

+20 OY
+15 YORUM

*2 DEN FAZLA YORUM YAPANLAR 1 YORUM YAPMIŞ SAYILIR*

İYİ OKUMALAR...

Charli XCX – BOOM CLAP ile okuyun

Okuduğum kelimeler vücudumda şok etkisi yaratırken telefonun elimden düşmesinin farkında değildim. "Gizem ne oldu? Ne vardı o telefonda." Zayn yere düşen telefonu alıp mesajı okumaya başladı. Birkaç dakika hiçbir tepki göstermeyen bedenim hayat yolundaki tek dayanağım olan annemi kaybetme korkusu ile apar topar hastaneden çıktı.

"Gizem bekle." Kolumdan tutup kendine çevirdi

"Ne var Zayn gitmeliyim annem ölecek."

"Bekle" Onu umursamayarak hastaneden çıktım. Kahretsin para yoktu.. Telefonum.. Düğün günü almaya gitmediğim telefonum.. Şimdi neredeydi acaba? Birinden telefon etmeliydim. Hastaneden çıkan takım elbiseli adamın yanına yaklaşarak "Merhaba telefonumu evde unutmuşumda. Rica etsem 2 dakikalığına telefonunuzu kulla–" Adam lafımı bitirmeden telefonunu çıkarıp uzattığında minnettar bakışlarımı yollayıp gittikçe terleyen parmaklarımla  tek ezbere bildiğim Meave'in numarasını tuşladım.

"Alo kimsiniz?" 

"Meave ben Gizem hemen şehir hastanesine gel bahçesinde bekliyorum, çabuk."

" Ahh tamam tatlı–" Kendimi kaybetmiş bir şekilde telefonu hemen kapayıp adama teşekkür ettim. Kendimi sakin tutmaya özen göstererek yandaki banklardan birine oturdum. Ayağımı ritmik bir şekilde yere vurarak tırnağımı kemirmeye başladım. Alışkanlığım değildir ama sıkıntıda olduğum zaman yapardım.

Birden önüme Range Rower belirdi. "Gelmeyi düşünüyor musun yoksa gelip ben mi taşıyayım." Hiçbir şey demedim ve hayranı olduğum arabaya göz ucuyla bile bakmayarak arabanın kapısını açıp yumuşak deri koltuğuna kuruldum.

"Lütfen annemi kurtarmam lazım " Aceleyle arabayı sürmesini kastederken arabayı çalıştırdı.

"Neyin intikamı olabilir Zayn? Emre beni neden vursun?" Korkulu bakışlarımı Zayn'e çevirdim.

"Emre'yi şans eseri takip ettim. Yani karşılaştık ama o beni görmedi. Senin yanına geldiğinde Türkçe bir şeyler söyledi. Biraz bekledi ama sen arkanı dönmeyince belinden silahı çıkardı tam sıkacakken ben sıktım arkadan." Zayn'e şaşkın bir bakış attım. Vücudum titriyor , ellerim terliyorduu. O esnada mp3 çalarımdan müzik dinliyordum ve kulaklık vardı, o yüzden duymamıştım. Keşke dediklerini duysaydım..

Neyin intikamıydı bu?  ? Babamlamı sorunları vardı? Peki annemle ne ilgisi vardı? Beynimi zorlamaya başladım. En azından birkaç tanıya ulaşabilirdim.

Gözlerimi kapayıp birkaç yıl öncesi.. Babamın öldüğü günün birkaç gün sonrasında hatırlayabildiğim kadarını kafamda canlandırmaya çalıştım.

~20 AĞUSTOS 2010 ~

14 yıllık bedenim babamın ölümünü hazmedemiyordu... Bu.. Çok acı verici.. Daha birkaç gün önce lunaparka götürmüştü beni.. Ve şimdi yanımda olmaması ,ölmesi adil miydi?

Yaklaşık 1 haftadır çıkmadığım yeni odamda yine aynı pozisyonda odamı sadece gecenin en karanlık halinde ışığını saçan dolunay aydınlatıyordu. Peki beni aydınlatabilir miydi? Karanlığa gömülmüş ruhuma ışık olan bir dolunay çıkar mıydı ? Işığıyla bütün karanlığı içine çekebilir miydi?

Get LuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin