Bölüm 18 "Duygular"

116 11 1
                                    

Merhaba Arkadaşlar. Önceki bölüme sınır koymuştum ama ne yazık ki geçmedi. Okuyan fazla ama oy ve yorumlar az geliyor. Lütfen duyarlı olun oy ve yorumlarınızı arttırın. Küçücük bir yıldıza tıklayacaksınız zor bir şey değil.

Bu bölümü kısa tuttum ama ilk defa Zayn'in ağzından kısım var . Yani bu bölüm itibariyle başlıyor Zayn kısımları.  İlerleyen bölümlere ara ara koyacağım. Zayn'in duygularının bir kısmını kendisinden öğreneceksiniz.

İYİ OKUMALAR...

Ed Sheeran – GIVE ME LOVE ile okuyun

Büyük bir şaşkınlıkla göz devirdim. "Zayn hayır sen gelme... Lütfen" Son kelimeyi fısıltıyla söylediğimde koca bir yumru boğazımı esir almıştı. Yanaklarımdaki ıslaklık ağladığıma işaretti. Yanaklarımdaki sıcacık elleri hissetmemle irkildim.

"Korkma, aileni kurtaracağız hiçbirimize birşey olmayacak." Kaçırdığım gözlerimi yeşile çalan muhteşem ela gözlerine diktim.

"Neden yapıyorsun bunu? Neden yardım ediyorsun bana. Canını niye tehlikeye atıyorsun?" Birden ellerini yanağımdan çekerek yerine geçti. Dikiz aynasında yüz hatlarının gerildiği belli oluyordu.

"Aileni düşünüyorsan soru sormamanı öneririm." Açık ve net konuştuğunda şaşırdım. Bu sert halini pek görmemiştim. Tabi ilk tanıştığımız gün hariç.

Arka koltukta dikleştirdiğim omuzlarımı düşürüp mecburen ağzımı açmadım. "Uyu istersen hiç uyumadın. Emre'nin başını beklemekten." Son cümleyi kısık sesle söylese de duymuştum.

"Hayır uykum yok." Kırmızı ışıkta durduğumuzda arkasını dönerek "Tamam belki yolculuk boyunca bana anlatacağın şeyler vardır?" Dedi. Evet öğrenmek istiyordu ama hala ona güvenmekte zorluk çekiyord– neden ki o benim hep yanımda oldu. Bana yardım etmek için elinden geleni yapıyor, dolayısıyla bilmesi gerekiyor. Hazır arabalar durmuşken arabanın kapısını açıp ön koltuğa oturdum.

  "Pekala nereden başlamalıyım?"

"Emre'yi nereden tanıdığından başlayabilirsin." Dikkatimi oynamaya başladığım parmaklarıma dikerek "Eski sevgilim." Dedim. Niye utanıyordum ki? O benim hiçbir şeyim değildi. Arkadaştık, sanırım. Yani öyledir onun dışında başka ne olabilirdik ki? Liam'ın düğün günü dediklerini göz önüne getirdiğimde geriye kalan sadece onlarca soru işareti olmuştu.

"Ne zamandan beri?" Zayn'in çenesinin kasıldığını gördüğümde ürkmedim desem yalan söylemiş olurum. Abi gibi görmeye başlamıştım onu.. Korumacı bir abi.. Ya da öyle görmek zorundayım...

"2–3 yıldır beraberdik ba–babamın ölümünden birkaç gün sonra ayrıldı." Gözlerim dolmaya başladığında direk cama yasladım yüzümü. Zayn yeterince ağladığımı, güçsüzlüğümü görmüştü. Daha fazla görsün istemiyordum.

"Ağlama, mendilim kalmadı." Omzuma dokunduğu elini hızla ittirdim. Bir de dalga geçiyordu bu durumda. Çaktırmadan gözlerimi tişörtümün eteğiyle sildikten sonra Zayn'e dönerek "Telefonunu verir misin?" Dedim.Hiçbir şey demeden uzattığında aklımda kalan 2 numaradan bizim ev telefonunun numarasını tuşladım. "Aradığınız numara kullanılamıyor." Telesekreteri duyduğumda korkum 2 katına çıkmıştı. Son olarak ta babaannemin numarasını tuşladım. Şükür ki 3 çalışta açtı.

"Alo babaanne?"

"Alo Gizem sen misin? nasılsın kuzum." Babaannemin hiçbir sorun olmadığını barındıran ses tonu daha hiçbir şeyden haberi olmadığına işaretti. Bu hoş sesi özlemimi daha da arttırdı. Aylardır yüz yüze görüşmemiştik.

Get LuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin