Merhaba gençler bir gündeki ikinci bölümle karşınızdayım. bu bölümü pazara koycaktım ama sınav haftam geldiği için vakit bulamayacağımdan hemen yayımlayım dedim. Yeni bölümü 1–2 hafta geç koyabilirim haberiniz olsun.
İyi Okumalar :)
––––
Nickelback – IF TODAY WAS YOUR LAST DAY ile okuyun
Belli bir amaç için geldiğimiz Türkiye'den eli boş mu dolu mu döndük bilmiyordum. Her şey yolunda mıydı? Bu kadar kısa süreceğini de beklemiyordum.
Amacımıza ulaşmış mıydık acaba? Annem ? Mutlu. Eylül? O da mutluydu. Ama şundan emindim ki arkamda mutlu bir aile bırakarak buradan ayrılıyordum. Ayrıca anlamadığım diğer bir ayrıntı ise :
Hamdi Emre'nin vurulmasına rağmen neden bir şey yapmadı?
"Ne düşünüyorsun?" Zayn dikiz aynasında baktığında "Bilmiyorum." Derken Zayn'in sessizden çıkardığı telefonu çaldı. Zayn telefonu kulağına götürdü.
–Efendim dostum
...
–Evet yoldayız birkaç saat var. Noldu?
...
–Ne zamandan beri?"
...
–Tamam gelince ararım seni .
Telefonu kapadığında Zayn'in çenesinin gerildiğimi gördüm. Kesin bişey olmuştu. Olmasa şaşardım zaten.
"Noldu?" Dedim yan koltuğa geçerek. İlk önce bana kısa bakış attı.
"Emre komaya girmiş."
–––––
Hamdi Coşkun 'un Ağzından
"Hadi içeri girelim." Gizem ile yanındaki zibidiyi gönderdikten sonra yeni ailemleydim artık. Onları kendi evime taşıyacaktım.
Kucağımdaki prensesin benim kızım olduğuna hala inanamıyorum. Kahpe kader bu sefer Nur ile birleştirmişti beni. İyi tarafını ilk defa gösteriyordu.
Nur'a baktığımda yüzündeki mutluluğun , ufak bir tebessümün bile sebebi olmamı seviyordum. O gece aklıma geldiğinde aslında ben uzun zamandır mutlu olduğumu öğrenmiştim. Ama bir yeree kadar olduğunuda biliyordum tabiki..
×× 28 Ağustos 2009 ××
Bu gece bir kez daha beni sevmeyen kaderime ve kendime küfretmiştim. Her şey darmadağın ve berbattı. Ve ben bu kadar berbatlığa daha ne kadar dayanırım bilmiyordum.. Hayatımın yek dayanağı artık Emre'ydi. Fakat oda beni bırakıp gidicekti. Bunu hissediyordum. Çünkü kim yanımdaysa bir süre sonra ya kaybediyordum yada gidiyorlardı. Her şeyi yokediyorum. Yani her şekilde yanımdakileri kaybediyorum. Her şekilde yalnız kalıyordum. İşte bu kadar pislik ve işe yaramaz bir heriftim.
Ellerimin üstündeki kanları görünce bir kez daha küfrettim kendime. Kendimden tiksinircesine tuvalete gidip kanları kazıyarak temizledim. Artık öfkeden Başımın döndüğünü hissedince klozetin kapağını kapatıp üstüne oturarak düşünmeye başladım. Yaklaşık yarım saat önce Emre'yi güzelce dövmüş bütün hıncımı , sinirimi çıkarmıştım. Aslında pek bişey yapmamıştı, sesini bile yükseltmemişti. ama ben o bahaneyle dayak atmıştım. Hiçbir kusuru yoktu bana karşı.
Onu rahatlayana kadar dövdükten sonra Şimdi daha bi rahat ve boşalmış hissediyordum. Şuanda pişman ve bir okadarda lanet benliğime öfkelenmekle dolmuştu vücudum.
![](https://img.wattpad.com/cover/17815689-288-k800271.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Get Lucky
FanficLondra'ya okumak için gelen Türk kızı Gizem Tam da birkaç yıl öncesinde hayranı olduğu grubun tanışma şansını elde ediyor ve hiç vazgeçmediği platonik aşığı olan esmer çocuğa tekrar aynı duyguları besliyor 3 aylık süre içerisinde Gizem'in karşılıksı...