Bölüm 11 "Verilen Sözler"

185 19 6
                                    

Rihanna – UNFAITHFUL ile okuyun

"Tanıştırayım bu Gizem Kaya, ders verdiğim. Bu da nişanlım Emre Coşkun."

...Nişanlım..

...Emre..

...Emre...

...Emre...

...Nişanlım...

Söylenen söz ve karşımdaki kişiyi beynim idrak etmekle meşgulken elini uzattı.

"Selam, memnun oldum."

Ahahah tanımadı... Ne bekliyordum ki zaten.. Tanıyıp benden af dileceğini mi?

Demek beni Zeynep için terketmiş, demek bu zor zamanlarımdaki dayanağım olan tek kişiyi elimden alan Zeynep'miş.. Ben o düğüne nasıl gideyim.. Nikah şahidi nasıl olayım. Nasıl bakayım yüzlerine.??. Ben bu sorulara nasıl cevap bulacağım? Beni arkamdan vuran Zeynep'ten hesap mı sormalıyım yoksa bu şehirden s.ktir olup gitmek miydi çözüm ?

15 Haziran 2009

Mezuniyet partisinin yapılacağı yere gelmiştik. Babamla gidip en beğendiğim elbiseyi almıştık. Şaşırdığım şey bu kadar pahalı bir elbiseye içimin gitmesini görmüş ve ilk defa "Beğendiysen alalım.".demişti. Çünkü elbise bir hayli pahalıydı ve babamın aylık maaşını da aşıyordu. Sorduğumda bir şekilde geçiştirmeyi başarıyordu. Beğendiğim elbiseyi alsak da yine de içime sinmemişti istemsizce.

"Off bir taş gördüm sanki. Kızım Emre'ye baksana." Miray başımda Emre'yi işaret ettiğinde nutkum tutuldu diyebilirim. Ondan hoşlanıyordum. Farklı sınıflardaydık ama beni görmüyordu, ya da görmezlikten geliyordu. Gömlek pantolon giymiş, saçlarını dikmiş haliyle çok yakışıklı olmuştu. Ta ki yanındaki yellozu görene kadar. Kızı sarıp sarmalamıştı mübarek.Damarlarımda kıslançlık kanı dolaşırken hışımla salondan çıktım. Sırf onun için özenerek aldığım –pahalı– elbisemin eteklerini tutarak gördüğüm ilk banka oturup hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

O benim ilk'imdi

ilk yakışıklı bulduğum çocuk

İlk sevdiğim çocuk

İlk defa bir erkek için süslenerek okula gelmiştim

Ve şu anda da sanki beni terketmiş gibi ilk defa bir erkek için ağlıyordum.

Ellerimle yüzümü kapadığımda çıplak omzumda bir el hissettim. "Miray git başımdan." Yanıma oturmuştu şimdi de "Ya kızım gitsene , yalnız bırak beni."

"Seni yalnız bırakacağımı mı sandın uğur böceği ? Benim için ağladığını biliyorum." Duyduğum kelimelere anlam veremeyerek ellerimi açtım ve akan göz kalemime lanet okuya okuya yanıma oturan yakışıklılığa baktım. İstemsizce yanağımdan süzülen gözyaşımı başparmağıyla sildi ve "Ağlamak yasak. Benim için olsa bile." Güven verici ses tonu beni benden almış nefesim kesilmişti.

"A–Ama s–senin se–sevgilin va–var." Dedim dürüst birşekilde. Hafif kıkırdadı ve "O benim sevgilim değil ki" Dedi müthiş gülümsemesiyle. "Ama bu saatten sonra olabilir. Tabi beni bırakmayacaksa." Bana imâlı imâlı bakan maviş gözlerden o sevgilinin ben olduğumu anladım. "Asıl sen beni bırakma." Dedim utana sıkıla. Çünkü ilk defa bir erkeğe bunları söylüyordum. "Hadi gel salona geçelim uğur böceği, mutlu bir şekilde.." deyip ellerimizi kenetleyerek herkesin şaşkın bakışları altında SEVGİLİ OLARAK salona geçtik...

##

Aklıma gelen geçmiş zamanları süpürerek ilk olarak mezuniyette sevgili olarak tuttuğum eli şimdi arkadaşımın nişanlısı olarak tutmanın hayal kırıklığıyla yoğurulmuş acısı iliklerime kadar yayılmıştı.

Elimi çektiğimde başım eğik durumdaydı. Yüzüne, o aşık olduğum maviş gözlere bakamazdım. Ama onun bana  bakmaması lazımdı. Beni yüzüstü bırakan oydu, şimdi beni tanımıyor ya da tanımamazlıktan geliyordu. Şu saatten sonra yapacağım tek şey UNUTMAK...

"Benim modaevine gitmem lazım. Nilay'la sözleşmiştik." Deyip kızlarla vedalaştıktan sonra Emre'ye kısa bir bakış atıp seri adımlarla oradan uzaklaştım. Kalbimle sözleşmiş gözlerim yağmur gibi gözyaşlarımı salıyordu. Onca yaşadığımız şeyin karşılığı bu muydu? İleride Zayn'in düğününde nasıl bir acı içinde olacağımı hesap ederken Emre'nin arkadaşımla olacak düğününde nikah şahidi olmam.. Nereye gidersem gideyim en s.kik şeyler peşimi bırakmıyor.. Rüyamdaki Zayn'in dediği gibi dünya aleyhime işliyor..

...

Salondan içeri girdiğimizde çok güzel bir slow şarkı eşliğinde dans etmeye başladık. Benim akan gözyaşlarımdan arta kalan şiş bir göz ve göz kaleminin akmış şekliyle korkunç duruyor olsam da umursamaz bir şekilde yıllardır hayal ettiğim kollarda dans etmenin mutluluğu sulugözlerime yansımış, dolmuştu. Masum damla yakınımda olan maviş gözlere bakarak usulca damladığında Emre gözümdeki masum damlayı başparmağıyla silerek çalan şarkıdan birkaç dizeyi tiz sesiyle söylemeye başladı..

Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce

Güzel yüzün, yanakların ıslanır..

Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce

Yüzün keder yüreğime yaslanır

Sen Ağlama..

Bir damla gözyaşın yeter..

Sen üzülme gülüm..

Gamzende güllerin biter

Yollarıma taş koysalar döneceğim

Gözlerinden yaşlarını sileceğim..

Sıkıca sarıldığımda sanki son nefesimi alır gibi kokusunu içime çektim ve bu saatten sonra kendime söz verdiğim gerçeği onun kulağına eğilip birkez daha tescillendirdim. "Ağlamayacağım.."

....

Gün yüzüne çıkmış anılar bir bir film şeridi gibi gözümün önüne gelince kaç kez sözümü tutamadığımı kanıtlayan o masum yaşlar artık benim acımdan nasibini almış, yaralı gözyaşları olarak akıyolardı. O da ben de sözümüzü tutmamıştık. Ama şu saatten sonra tutacağıma yemin ettiğim tek söz Her Şeyi Unutmak olacaktı...

*OY VE YORUMLARDAKİ SORUNA GERÇEKTEN ÜZÜLMÜŞTÜM, BU BÖLÜMÜ 1 HAFTA SONRA ATMAYI DÜŞÜNDÜM AMA DAYANAMADIM. BİRAZ KISA TUTTUM AMA, TELAFİSİ OLACAK. TABİ SİZDE OY VE YORUMLARINIZI ARTTIRIRSANIZ.. :) *

Get LuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin