Yorum yapmayı ve beğenmeyi sakın unutmayın. Yorumlarınız benim için çok kıymetli. İkinci bölümle devam ke!🙂
İyi ve keyifli okumalar! ❤️
Şarkı: Twenty one pilots-Heathens 🎶
DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASI⛓️
2.BÖLÜM:TEHLİKE İLE TANIŞMA
🔒
Saçları dağılmıştı, elindeki bandaj kan olmuştu. Sandalyedeki adamın yüzü ise kan ve yara ile kapanmıştı.
Bana doğru bir adım attığında arkaya doğru bir adım attım. Bakışlarında bir canavar vardı. Elini dur işareti yaptı. "Sakin ol." Sessini yumuşatmaya çalışıyordu. Hızlıca , koşarak odadan çıktım. "Dur!" Arkamdan bağırdı ve koşmaya başladı. "Sana dur dedim!" Sessi sertti.
Gardiyanların odasına doğru koşuyordum. Bunu anlamıştı bu yüzden daha hızlı koşuyordu. Köşeyi döneceğim sırada ayağım kaydı ve dengemi kaybettim. Tam düşecektim ki kolumdan biri tutu. Koray'dı .
"Küçük fare, yakaladım seni." Kolumu çekmeye çalıştığımda daha da sıkı tuttu.
"Bırak." Dedim dişlerimi sıkarak. Güldü. Güldüğünde o odadaki adam gitmişti.
"Neden? Gidip gardiyanlara şikayet et diye mi?" Güldüm. Benimde psikolojimi bozmuşlardı. Buraya geleli kaç gün olmuştu ki? Erken deliriyordum.
"Gardiyanlardan korkuyorsan neden böyle bir işe karıştın ki?" diye sordum. İçimde cesaret patlaması vardı.
"Korktuğumu söylemedim ve korksam asla böyle bir işe kalkışmam." Kolumu sertçe bir daha çektim, çektiğimde kolumu bıraktı. "Hadi git ve şikayet et ama sonrasında olacaklara katlana bileceksen. Benim için bir sorun yok zaten müebbet yedim. Ceza verseler de pek bir şey fark etmeyecek. Ama senin için burada geçireceğin sekiz yıl cehennem azabı olacak." Dedi ve ellerini ceplerine yerleştirerek beni süzdü.
Nefeslerim hızlandı. Doğru diyordu. Müebbet yemişti , ceza alsa da ona dokunmaycaktı ama... Bana burada cehennemi yaratacaktı sekiz yıl boyunca. Tehtiti de öldürmeyeceğim , süründüreceğim diyordu. Bir seri katilden her şeyi beklerdim.
Odama girdimde yaptığım şeyden dolayı vicdana azabı çekiyordum. O adamı ölüme terk etmiştim. Ama hapishanede kendinden başkasını düşünmek aptallıktı. Burada bencil olmalıydın. Yoksa hayatta kalamazdın, bunu biliyordum. İzlediğim filmlerde ve okuduğum kitaplarda en azından böyleydi.
Gerçek hayat, kitaptakiler gibi değildir ama yansımasıdır.
Gece boyunca gözüme uyku girmedi, kapıyı izledim. Kahvaltı sirenleri çaldığında yüzümü yıkmak için lavabonun önüne geçtim. Uyumadığım için gözlerimin altı mosmordu. Bunlara alışmam gerekiyordu, bazı şeylere göz yumayı.
Yemekhaneye girdiğimde çemberin olduğu masaya bakmamaya çalıştım. Ama hepsinin orada olduğunu ve bana baktıklarını biliyordum. Yemek tepsisini alarak fanilerin yanına oturdum. Hızlıca kahvaltımı ettim ve bulaşıkların yıkandığı bölümü gidip tepsiyi bıraktım. Yemekhaneden çıkacağım sırada önüme biri çıktı.
"On dakika sonra Koray'ın odasına gel "Dedi ve gitti.
Ne olacaktı şimdi? Ya öldürecekler ya da... Yadası yoktu. Öldüreceklerdi ve ölümüme ayaklarım ile gitmemi istiyorlardı. Tam bir seri katillere ve psikopatlara yakışırdı. Odama geldiğimde ölümüme gitmek için beş dakikam vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASI
General Fiction(𝐁𝐮 𝐢𝐬𝐢𝐦𝐥𝐞 𝐲𝐚𝐲ı𝐧𝐥𝐚𝐧𝐚𝐧 𝐢𝐥𝐤 𝐤𝐢𝐭𝐚𝐩𝐭ı𝐫!) İzel bir gün dışarı çıktığında bir adam tarafından tacize uğrayacağı sırada adamı öldürür. Bunun üzerine cezasını alarak sadece katillerin olduğu bir ceza evine gider. Bu ceza evinde ka...