(Sedef'in kıyafetinin mankeni, Sedef değil; Büşra'nın kıyafetinin mankeni de Büşra değildir.)
(Günseli)
(Bahar)
"Yok, olmaz enişte. Pamuk eller cebe."
Kızlar ellerinde telefonlar, bizi çekiyorlardı. Süleyman'lar davul zurnayla Bahar'ı baba evinden almaya gelmişlerdi. Adettendir diye, Aylin ve ben kapıyı tutuyorduk. "Öyle mi diyorsunuz baldızlar?"
"He, valla." dedi Aylin. İstediğimi alınca, kapıyı yavaşça araladım. Alkışlar gülüş seslerine karışırken, içeri sırayla, Süleyman, Muazzez teyze, Ali abi, İsmail başçavuş ve Mustafa abi girmişti. "Sen bizden değil misin?" dedi Süleyman gülerek, Sedef'e. "Ben hem oğlan, hem kız tarafıyım. Daha doğrusu biz." derken hepimizi göstermişti Sedef.
Süleyman yavaş yavaş salona ilerlerken, biz de o yöne doğru hareketlendik. Bahar onu görür görmez gelinliğine aldırmadan çevik bir hareketle ayağa kalktı. Önce babası Vedat amcaya baktı dolu gözlerle, sonra bize.
Ağlamasındı, bizi de ağlatırdı.
"Vakit geldu mi o zaman?" diye mırıldandı Vedat amca, hüzünlü bir sesle. "Sanırım..." dedi Bahar, güçlükle. Vedat amca sakin adımlarla Bahar'ın tam karşısına geçti ve kırmızı kuşağı çıkarttı ceketinin cebinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzüm Sen
General Fiction"Evimi arıyordum ben Günseli. Dört duvarı olan, anne babanın olduğu bir evden bahsetmiyorum ama. Kalbimin bir köşesine taht olarak kurulmuş bir ev. Yolumu bekleyen, göreve gittiğimde korkan, geldiğimde sevinen birini arıyordum. Sonra sen geldin, bir...