42

411 22 96
                                    

İyi okumalarr💞 Oylamayı ve yorumlamayı unutmazsanız sevinirim <3

"Cengiz!"

Gelenekselleşmiş, evli olduğumuz ilk 9 aylık süre zarfı içinde bilmem kaç kere karşılaştığım;

Kenara bir yere çorap bırakma vakası.

Hiç şaşmaz.

"He güzelim?" dedi içerilerden bir yerden. Ama o 'güzelim' lafını dememeliydi, zira ben düşerdim, eriyip bitiverirdim.

"Buraya gel." derken hafiften sinirli çıkmıştı sesim. Dakikasında kapının önünde gözükürken, hemen yanıma geldi ve o da benim tutup incelediğim gibi, çoraba baktı birkaç saniye. "Bu ne Allasen? Ha? Kaçıncı çorap vakası bu?"

"Aşkım valla alacaktım ben onu, unut-"

"Unutmayacaksın Cengiz. Hadi çat kapı misafir geldi, oturduğun yerden senin çorabın çıktı, ne diyeceğiz insanlara? Aa, kusura bakmayın, Cengiz çorabını almayı unutmuş mu diyeceğiz?"

Ben ona sinirli sinirli söylenirken, o elini yanağına koymuş, kocaman sırıtarak beni izliyordu. "Ne?" diye alıklığımı gözler önüne serdim.

"Sinirlenince ayrı bir güzel oluyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sinirlenince ayrı bir güzel oluyorsun." Daha dediği cümleyi bile sindiremezken, yanağıma uzun bir öpücük kondurup yeniden içeri gitti.

"Deli ya." dedim kendi kendime gülerken. Ev için alışverişe çıkmayı düşünüyordum, ufak tefek eksikler vardı. Onları halledecektim.

Evlenmeden önce, tek başıma oturduğum öğrenci evinden ayrılmış, yeni bir ev tutup sıfırdan döşemiştik. Hifa'ya gelince de, ay benden bir 3 ay sonra da o evlenmişti.

Bizim düğünden hemen sonra, Bahar'ın hamilelik haberini almamızla, mutluluğumuz ikiye katlanmıştı. Dört gözle bebişin dünyaya gelmesini bekliyorduk.

Sedef'le Bora, Aylin'le Aras da nişanlanmıştı. Batuhan ve Büşra'nın da mutlu bir birliktelikleri vardı şuan. Keza Sıla ve Ali abinin de öyle. Aldığım duyuma göre de Aslı da da bir haller varmış. Ama onu sonra öğreniriz diye düşünüyorum.

Katladığım çamaşırları alıp yatak odasına doğru ilerledim. Elim dolu olduğu için kapıyı ayağımla hafifçe ittirip içeri girdim. Çamaşırları güzelce yerine yerleştirdikten sonra, bir an Cengiz'in sesinin kesildiğini fark ettim.

Allah'ım ne olur düşündüğüm şey olmasın.

"Cengiz?"

Ses yok.

"Cengiz, hayatım?"

Yine ses yok.

O zaman geriye tek bir seçenek kalıyor...

Cengiz Uslu ve mutfak savaşları desem anlarsınız herhalde.

Hızla ayaklanıp mutfağa gittiğimde, büyük bir şokla karşılaşmaya hazırlamamıştım kendimi. Kırık tabak çanak yok, her şey yerli yerinde. Kahvaltı masası bile hazırlanmış.

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin