5

708 30 110
                                    

İyi okumalarr💞

Günseli'den

O günün üstünden 3 gün geçmişti, bu süre zarfında Cengiz'i hiç görmemiştim. Keza Hifa'yı da.

Bir anda her şeyimi anlatmıştım. İyi mi yapmıştım, kötü mü, işte ondan emin değildim.

Ama anlattıktan sonra bir rahatlama hissi gelmişti. Cengiz de benimle beraber sinirlenmiş, benimle beraber üzülmüştü. İster istemez sevindirmişti beni bu durum.

Birileri tarafından anlaşıldığımı bilmek, bunu hissetmek güzeldi.

Bugün sadece fakülte binasına gidip, acil stajımdan minik bir ara sınav olacaktım. Odamı toplayıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, tekrar odama geldim. Asker yeşili kazağımı ve siyah pantolonumu giydim. Saçlarımı tarayıp herhangi bir işlem yapmadan alnıma düşen bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Makyaj yapmaya üşendiğimden sadece kirpiklerimi kıvırıp, maskara sürdüm. Çantamı ve öğrenci kimliğimi aldıktan sonra, botlarımı giydim ve çelik kapıyı araladım. Dışarı çıkarak kapıyı kilitledim ve her zamanki gibi duamı okuyarak binadan ayrıldım. 

"Baklavasına girdiğimiz iddiayı kazandım hatırlatırım."

"Uf, tamam. Alırız baklavanı. Ay Günseli!" Karşıdan hızla bana doğru gelen Hifa'yı görmemle bir an afalladım. Öylece dikilirken gelip sarıldı bana. Ben de ona sarıldım. Cengiz ise Hifa'nın arkasında duruyordu, sırıtıp el salladı. ben de gözlerimi yumup gülümseyerek sessizce karşılık verdim.

"Boğacaksın kızı, bıraksan mı artık?" Cengiz'in uyarısıyla, etrafımdaki kollar gevşedi ve mahcup bir şekilde gülümsedi Hifa.

"Ay çok pardon. Eee, ne yaptın?"

"Aynı, bildiğin gibi. Yoğunum. Fakülteme gidiyorum, ara sınav olacağım." 

"Anladım." Elini omzuma koydu Hifa. "Bak sana ne diyeceğim, akşam bize yemeğe gelsene."

Anlık gelen bu teklif karşısında şaşırsam da, bozuntuya vermedim. "Bilmem, olur mu ki?"

"Neyi olmayacak ya, gel işte. Hem kaç gündür birbirimizi görmüyorduk. Özleştik." 

Kolumdaki saate baktım. "1,5 saate sizdeyim o zaman." 

"Tamamdır." 

"Abi, sana yine market yolları gözüktü." 

"Hayır ya," diye isyan etti Cengiz küçük çocuklar gibi. "Evin küçüğü gider normalde böyle şeylere. Neden ben?" 

"Hadi hadi, sorgulama. Eve girersen çıkmak bilmezsin. O yüzden şimdi, doğru markete. Listeyi atarım sana şimdi." 

"Of!" 

Hifa kıkırdayarak arkasını dönüp binaya ilerlerken, ikimiz hala kaldırımda dikiliyorduk. "Beraber yürüyelim mi?"

Duymamış gibi yapsam? Olmazdı. 

"O-olur." 

Binanın tam tersi istikamette ilerlemeye başladık yavaş yavaş. Ellerimi kabanımın cebine soktum ısınmaları için. "Göremedim sizi 3 gündür, nerelerdeydiniz?"

Adam sana ne dese ne diyeceğim acaba? 

"Operasyona çıkmıştık." Alt dudağımı büzerek kafamı salladım. "Anca döndük."

"İşiniz gerçekten çok zor. Rabb'im kolaylık versin." Derin bir iç çekti Cengiz. "Amin. Ama her işin kendine göre zorlukları var. Mesela, doktorluk. Ben şahsen yapamazdım, sen yine iyi dayanıyorsun bence." 

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin