Tuvaletten çıktığımda lavaboya gidip musluğu açtım bir süre suyun akışını izledikten sonra suyu avuçlarıma doldurarak yüzüme çarptım. Bir kez daha tüm hırsımla suyu yüzüme vurara yüzümü yıkadım.
Bunu kaç kere yaptığımı saymadım ama defalarca yapmıştım. Islak ellerimi saçlarıma götürerek saşlarımdaki ıslaklığı temiz su ile temizlemeye çalıştım. Ellerimi lavabonun kenarlarına dayayarak aynada kendime baktım bir kez daha nefret ettim kendimden.
Üzerimdeki kıyafetlere baktığımda sırılsıklam olmuştu. Dudaklarım çatlamış kenarı ise patlamış hafif kanlanmıştı. kapıya doğru ilerleyerek dışarı çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda o kızı gördüm.
"Buradaymışsın" dedi endişeli gözleriyle üzerimi süzdüğünde bakışları yüzüme ve saçlarımda gezindi. "Sana ne oldu böyle?" dediğinde düşündüm. Bana ne oldu? bana bunu kim ve neden yaptı? hayır düşünmem gereken şey bu değildi.
Kızı omzundan iterek koridora çıktım. İkinci dersin üzerinden yaklaşık on dakika geçmişti. Sınıf kapısının önünde durduğumda kapıyı tıklatmak için kolumu kaldırdım elimi kapıya vuracağım sırada bir el elimi tutup beni durdurdu.
"Bu şekilde derse girmek istediğinden emin misin?" dediğinde sinirle gülerek ona döndüm. "Neden yakın arkadaşının birilerine zorbalık yaptığını hiç kimsenin görmemesini mi istiyorsun?"
dediğimde elini elimden çekerken ben elimi hızlıca çektim. Bir birlerini tanıyor olmalarını anlardım peki neden bir insan hiç tanımadığı birisini arkadaşlarına karşı koruyordu.
"Çatıya çıkalım mı konuşuruz" dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. O gün okulun bahçesinde konuştukları şeyler aklıma geliyordu fakat yarım yamalak hatırlıyordum.
"Lütfen konuşalım sana her şeyi anlatacağım" son kez gözlerine baktığımda "Hayır gelmiyorum" diyerek onu reddettim.
Sınıfın kapısını tıklattıktan sonra içeriye girdim. Şanslıydım Sima hocanın dersiydi. "Geç kaldığım için özür dilerim" dediğimde Sima hocada beni süzdü. "Neden sırılsıklamsın dediğinde gözlerim bir anlık Efe'ye kaydığında hocanında gözleri ona kaymıştı.
"Biraz rahatsızlandım elimi yüzümü yıkarken fazla abartmışım" dediğimde "Tamam oturabilirsin Volta" dedi.
Ardından tekrar kapı tıklatılınca içeriye o kız girdi. Oturduğum sırada başımı öne eğerken kızın benim sırama doğru geldiğini gördüm. Başımı kaldırıp ona baktım. Elindeki kitapları sırama koyduğunda kendiside oturdu.
"Kitabın yok benden bakabilirsin" dedi. Sima hocaya baktığımda çoktan onaylamış gibi görünüyordu.
Sima hoca ayağa kalkıp ders anlatmaya başladığında bizde kitaptan takip ediyorduk. Gözlerim kitaptaki yazılarda olsada aklım çok farklı yerlere geçiş yapıyordu. Kız önüme bir not kağıdı bıraktığında ne olduğuna bakmak için elime alarak sıranın altına götürdüm ve açtım.
"Babam, babanla ilgili her hangi bir şey öğrendi mi diye soruyor" yazıyordu.
Elimde sadece oynadığım kalemi deftre doğru götürüp yazacağım sırada kalemimin şükür dediğini anlayabiliyordum.
"Bugün bir şeyler öğrenmek için evi inceleyeceğim" yazıp kağıdı kopararak kıza sıranın altından verdim.
Fakat o kadın evdeyken nasıl inceleyecektim bilmiyorum. Bu durum neredeyse imkansızdı. Elime bir not kağıdı da sıkıştırınca düşüncelerimi bırakıp kağıdı açtım.
"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" yazmıştı. Evet vardı tek başıma yapabileceğimi hiç sanmıyorum. Yeni bir kağıt koparıp yazdım.
"Yardım edersen daha kolay yapabilrim" dediğimde aklıma bir kaç planlar dizilmişti. Önceliğim o kadını evden çıkartmak olmalıydı. Bir birimizle yazışmamız beni daha rahat hissettiriyor ve düşünmeme yardım ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VÒL•TA Karanlık Oda
Fiksi Umum"Biliyorum senin oğlun olduğum için bana çok fazla işkence ediyor. Hatta bazen zincir darbelerini sırtıma vurduğunda benim yerime seni koyduğunu düşününerek vurduğunu düşünüyorum. Çünkü bir anne evladına bu kadar acımasızca vurmamalı değil mi?"