Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk Hikayesi

Üçüncü Bölüm

Tiffinany banyoya fırladı ve kapıyı kilitledi. Ellerini karnının üstüne bastırıp acıyı dindirmeye çalıştı.

Aynanın önüne geçti, elbisenin yan fermuarını yakalayıp açtı ve elbisenin üzerinden düşmesine izin verdi.

Tiffinany, karnındaki kızarıklığa baktı ve iç çekti. Tyron rolüne uygun bir yüz ifadesi sergilesin diye elinden geleni yapmıştı.

Ama bu kadar üzgün birinin bu kadar canlı bir surata sahip olması da garipti, o yüzden tuvalete eğildi ve işaret parmağını damağına atıp kendini kusturdu. O manikürlü sivri tırnak damağını yırtmasın diye fazladan çaba göstermek zorunda kalmıştı.

Midesinden boşalanları sifona basarak uzaklaştırdı, elbisesini giyip dışarı çıktı.

"İyi misin?" dedi Edd.

"İyiyim." dedi Tiffinany. "Alastor nerede?"

"Salonda, seni bekliyor." dedi Edd.

Tiffinany, salona gitti. Kavga sonlanmış olmalıydı en azından.

"Matt ve Tom nerede?" dedi Tiffinany.

"Eşyalarını taşımak için gönüllü oldular." dedi Alastor.

"Tom da mı?" dedi Tiffinany.

"Evet, o da. Bu olaydan sonra biraz suçlu hissediyor muhtemelen, öyle olmalı da. Her neyse, sen iyi misin?"

Evet, kesinlikle sen onu zorlamadın.

"İyiyim. Benim için bunca şeye katlandığın için sağol."

"Merak etme, canım. Ben hep yanındayım." dedi Alastor, elini Tiffinany'nin omzuna koydu. "Ben, ne zaman istersen yanında olacağım."

Edd, ikizlerin ne kadar sevimli olduğunu düşünmekle meşguldü.

İster onlarca kişiyi öldürmüş ve bir sürü hırsızlık vakasına imza atmış olan azılı bir suçlu olun, ister ise dünyadaki melek sayılabilecek kadar iyi bir insan olun; sizin de duygularınız vardır. Sizin de sevdikleriniz, vazgeçilmezleriniz, zaaflarınız vardır. Sizin de bir kıymetliniz vardır. İşte, Tiffinany'nin kıymetlisi, zaafı, olmazsa olmazı ikizi Tyron'du. İki kardeş, birlikte çok zorluklar atlatmıştı, aralarındaki bağ kırılamazdı. Onlar birbirlerinin tek yol arkadaşıydılar. Ne kadar acımzasız olursanız olun, sizin de bir kalbiniz vardır, ve o kalbinizi doldurmak için beslediğiniz sevginiz. İkizlerin kalpleri, birbirlerinin sevgisi ile doluydu. İkizlerin kalpleri, birbirleri için atıyordu.

Tom ve Matt, ellerinde birer koli ile içeri girdi.

"Evet," dedi Matt. "Bunlar da sonuncular."

"Kusura bakma, Tiff." dedi Alastor. "Artık gitmeliyim." Sonra Tom'a döndü. "Senin yapman gereken bir şey yok mu?"

"Ha?" dedi Tom, düşünmek için beynini bir saniyeliğine zorladı. "Ah, evet. Özür dilerim, Tiffinany."

"Önemli değil." dedi Tiffinany, sevimli kız gülüşünü takınarak. Ama özünde, bu oğlandan hala nefret ediyordu.

***

Tiffinany odayı yerleştirmeyi bitirmişti, nihayet. Tyron'u arama vaktiydi.

"Alo?" dedi Tyron'un sesi.

"Selam." dedi Tiffinany, kapıyı kapatırken.

"Yerleştin mi?"

"Evet."

"Şu baş belası ne halt ediyor?"

"O da şu an odasında. Ne halt ettiği de beni ilgilendirmiyor."

"Gerçekten, şehirde başka ev mi yoktu?"