Yirmi İkinci Bölüm

19 3 17
                                    

Shally, elindeki kanlı plastik eldivenleri çıkardı ve kısa, sarı saçlarını geriye attı. Derin bir iç çekti. Tiffinany yukarıdaki odasında sargılı bacaklarıyla yatıyordu. Onun minik arkadaşı da şu an tam önünde, her yeri bandajlar ile sarılı halde önündeki masada uzanıyordu.

Shally, kanlı iğnesini çöpe attı ve ameliyat ipini çantasına koydu. Çakma ameliyathanesinin kapısı çalındı. Tyron kapıyı açıp içeri girdi. İçerideki ağır kan ve tentürdiyot kokusu ile yüzünü kırıştırdı.

"Ne var, Tyron?" dedi Shally. "Bu şartlarda ameliyat yapıyorum. Ne kokmasını bekliyorsun?"

"Neyse ne." dedi Tyron. Başına gazlı bez sarılmıştı. Sargılı elini cebine atmıştı. "Brooke'un işi bitti mi diye bakacaktım. Tiff meraktan çatladı."

"Bitti." dedi Shally, kanlı kumaşları da çöp konteynerine tıkıştırarak. "Kızı götürebilirsin."

"Tiff ne zaman yürümeye başlayabilecek?" dedi Tyron. Brooke'u sırtından destekleyerek baygın kızı kaldırdı.

"Çok sarsma kızı." dedi Shally, üstündeki önlüğü çıkarırken.

"Bir dakika, Shally," dedi Tyron. "Ameliyat yaparken kasap önlüğü mü giydin sen?"

"Ne yapabilirim?" diye söylendi Shally. "Ben doktor değilim, burası da hastane değil."

Tyron Brooke'u masadan kaldırdı ve onun başını düzeltip omzuna yatırdı. Anestezi etkisindeki kız kukla gibiydi, bedeni en ufak bir hareketle sarsılıyordu.

"Yukarı çıkalım." dedi Shally. "Tiffinany'ye iki çift lafım var."

***

Tiffinany, çocukluk günlüğünün sayfalarını karıştırıyordu. Kapının büyük bir gümbürtü eşliğinde açılması ile yerinde sıçradı.

"Sana inanamıyorum Tiff!" diye çıkıştı odaya dalan Shally. Tyron da onun arkasından gelerek Brooke'u Tiffinany'nin yanına yatırdı.

"İki ayağın da sakat." diye devam etti Shally. "Ve muhtemelen üç ay boyunca yürüyemeyeceksin. Şanslısın ki kemiklerin sağlam. Eğer kurşunlar kemiklerine isabet etseydi bacaksız kalacaktın. Yanındaki arkadaşının yarası çok, ama birçoğu hafif yaralar. O yüzden o bir haftaya kadar ayaklanır."

"Peki, Shally..." diye homurdandı Tiffinany, önündeki defteri kapatırken. "Ben de bu duruma düşmek istemezdim, biliyorsun."

"Tabii ki biliyorum, ama..." dedi Shally. Sonra ise susup kuzenine baktı. "Her neyse, omzu yaralı olan arkadaşın Shadow ile birlikte."

Tiffinany kaşlarını çattı. "Omzu yaralı..?"

Shally başını hafifçe yana eğdi. "Arkadaşın değil miydi? Hani şu kumral saçlı, tek gözü kör..."

"Ha, evet, Misha." dedi Tiffinany ve ağrıyan bacaklarını daha rahat bir pozisyona getirdi. "Arkadaşım sayılmaz. Emrim altında çalışıyor."

"Emyim aytında çayışıyoy." diye onu bebek sesiyle taklit etti Tyron. "Sen önce kendine sahip çık, sonra altındakilere bak."

"Her neyse," dedi Tiffinany. "Shadow'u çağırın, Misha'yı getirsin."

"Birisi adımı mı andı?" dedi Shadow, yatak odasının koyu renk kapısından içeri fırlayarak. Hemen arkasında da Misha vardı.

Shally göz devirdi. "İyi pezevenk lafının üstüne gelirmiş."

"Bu laflarını sana vakti gelince sana yol su elektrik olarak iade edeceğim canım kardeşim." dedi Shadow, kollarını önünde bağlayarak.

Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin