Altıncı Bölüm

32 5 6
                                    

Üç oğlan televizyonun başına geçmiş, karısını bir zombi yediği halde şiparişinin doğru olmadığından yakınan bir adamı izliyordu. Tiffinany bunu saçma buluyordu, evliysen karına saygı ve sevgi duymalısın. Eğer şipariş ettiğin yemeği karından öncelikli görürsen, boşanma kapıdadır.

Tiffinany, artık sıkılıyordu. Robotu yine görmek istedi, Tom'un -daha doğrusu Tord'un- odasına daldı. Etrafta birileri var mı diye kontrol etmeyi bile unutmuştu.

"Tiffinany?" dedi Tord.

Tiffinany irkilerek arkasını döndü. "Ee... Geçen gün düşürdüğüm saç tokasını arıyordum. Ve sanırım burada değil. Neyse, görüşürüz." Odadan kaçarcasına çıktı.

Kahretsin, yakalanmıştı. Kapının kenarından izlemeye başladı.

Tord, tabloları indirdi. Kolun üstündeki tırnak izlerini fark etmesi pek de uzun sürmedi.

Tord, parmağını izlerin üzerinde gezdirdi. Bu kolu ne tırmalamıştı ki? Evde bunu yapabilecek bir tek Ringo geliyordu aklına, ama o bu kolu nasıl bulabilecekti ki?

Tord, tırnak izlerinin kenarında biraz şeffaf oje buldu. Tiffinany..!

Tiffinany bu kolu bulmuştu demek ki, o zaman laboratuvarı da biliyordu. Eşyaları kurcalamış mıydı? Daha da beteri, robotu biliyor muydu? Diğerlerine söylemiş miydi?

Tiffinany'nin ne bildiğini bilmiyordu, ama diğerlerine söylemediği aşikardı. Eğer onların buradan haberi olsa, o gelir gelmez hesap sorarlardı. Hatta Tom, "Bu da neyin nesi, seni komünist?" diye bir şeyler zırvalardı.

Tord odanın kapısına baktı, kimseyi göremedi. Tiffinany onun başını çevirdiğini fark eder etmez duvarın arkasına saklanmıştı çünkü.

Tord endişeye kapılmıştı. Tiffinany, öyle pek de cici bir kıza benzemiyordu. Bu bilgiyi ne yapacaktı, nasıl kullanacaktı? Tord, ihtimalleri zorladı. Tiffinany'nin ne yapacağını bilmiyordu, ama bu bilgiyi mutlaka kullanacaktı.

Ama endişelenmeye gerek yoktu, çünkü zaten buraya robotu almak için gelmişti.

Kolu indirdi, laboratuvarın kapısı açıldı. Tord labaratuvara girerken Tiffinany sessizce arkadaki gardırobun içine girdi. Eli kapüşonlusunun içindeki kayışa gitti. Kayışa tutturulmuş iki sivri bıçak, birkaç şarjör, bir de tabanca vardı. Tiffinany bıçaklardan birinin sapındaki halkaya gitti, Tord'u öldürmek zorunda kalabilirdi. (Bıçakları SpyXFamily'den Yor'un bıçaklarının aynısı.)

"Sonunda," dedi Tord, sırıtarak. "Yeniden tamamlanacağım."

Eli düğmeye giderken sırıtması kıkırdamaya, kıkırdaması kahkahalara dönüştü.

Kötü adam kahkahası... Yapacağın haltın büyüklüğünü hayal edersin ve içindeki heyecanı tutamazsın, heyecanın kahkaha olarak ağzından dökülür.

Tiffinany anlamaya başladı. Tord her ne planlıyorsa bu dünyanın hayrına değildi. Ama robotu kullanacaktı, Tiffinany onu durdurmalıydı. O bebeği kendisinden başka kimsenin kullanmasına izin vermeyecekti.

Bıçağını çekti. Tam çıkıyordu ki...

"Tord?" diye seslendi Edd, odaya girerken.

"Hey, Edd..." dedi Tord, her şey normalmiş gibi görünmeye çalışarak. "Burası benim eskii... Çalışam odam." Tord bir askıya bir çorap asıverdi, çamaşır sepetini kaldırırken gergin bir gülümseme sundu.

Tiffinany bıçağını indirdi.

"Tiffinany'yi gören oldu mu?" dedi Matt, içeri girerken.

"Hey, düğmeler!" dedi Edd, butonlara doğru koştu, Matt de aynı şekilde. Ve düğmelere rastgele basmaya başladılar.

Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin