Dans kısmı çok cringe. Oraya yorum yapmayın. Hatta o kısma kafa yormayın. Hatta ve hatta o kısmı unutun, okuduktan sonra unutun. Okey miyiz?
---
Brooke telefonu titreyen ellerinin arasına aldı.
Tiffinany kriz geçiriyor...
Hayır, olamazdı, değil mi?
Brooke derhal dışarı çıktı, Tiffinany'nin kendisine ödünç verdiği arabaya atladı.
***
"Son sözleriniz var mı?" dedi Tiffinany. Cevap gelmedi. "Olmasın da zaten. Yine de bir sorayım demiştim."
Tord, karısının telefonunun ekranını kapattı. Brooke'dan başka aklına onu sakinleştirebilecek kimse gelmemişti. Kendisine bile "Sen karışma Tord!" demişti. Eğer karışırsa çok da iyi bir tepki alacağını düşünmüyordu.
Tiffinany parmak uçlarında yükselip alçalmaya başladı. Bunu yaparak bacaklarını gerdiriyordu ve daha hızlı olabiliyordu. Ama bu iki cehalet örneği bunu nereden bilsin? Sadece Fire kızını far görmüş tavşan gibi izliyorlardı.
Öleceklerdi.
Kesinlikle.Tiffinany babasına hakaret eden kişiye doğru yürüdü. Bacağının tekini havaya kaldırdı ve tam da alnının ortasına bir tekme indirerek onu geriye savurdu. Adam donup kalmıştı sanki, kıpırdayamıyordu. Peluş bir oyuncak gibi hareketsiz, sadece dışardan gelen etkilerle şekil değiştiren bir şey oluvermişti.
Tiffinany adamın kemerindeki bıçağı çıkardı. Arkadaşı ise onun gibi kıpırtısız bir şekilde karşısındaki katili izliyordu, Kızıl Kraliçe'yi.
"Seni nasıl öldüreceğim, biliyor musun?" dedi Tiffinany. Sonra ise pembe dudakları sadist bir gülüşle yukarı kıvrıldı. "Kan kaybından."
Atardamarına güzel bir kesik attı. Kan adamın, arkadaşının ve katilinin üzerine fışkırdı.
"Öl." dedi Tiffinany. Sonra ise öbürüne döndü.
Diğer adam dayanamadı. Belinden kendi bıçağını çıkardı ve çenesinin altına sapladı. Bıçağı çıkardı ve kanın fışkırmasına izin verdi.
Tiffinany ile uğraşan iki adam...
Sonuç: İki ceset.Tiffinany hiçbir şey olmamışçasına ayağa kalktı. "Biriniz şu cesetleri halletsin. Diğerleri de gidip zıbarsın. Sen de, Tord."
Üssün çıkışına doğru yöneldi.
Tord onu dinleyecek miydi? Soru mu bu? Tabii ki de hayır. Kraliçesi iyi değildi. Bu kadar sinirlenmesine sebep olacak ne yapmışlardı ki?
"Herkes hücresine! Hemen!" diye gürledi Tord. Ardından hızlı ve çevik adımlarla karısının peşinden ilerledi.
Kızıl Ordu askerleri meraklı ama itaatkâr bir şekilde hücrelerine dönüp kapılarını kapattılar.
"Tiffinany!" dedi Tord.
Tiffinany onu dinlemedi ya da duymadı, ama yine de durmadı.
"TİFFİNANY!" diye bağırdı Tord. Sesi boş koridorlarda yankılandı.
Tiffinany yine durmadı.
Tord adımlarını hızlandırdı ve Tiffinany'yi kolundan yakalayıp onu kendine çevirdi. Tiffinany'nin vücudunu kaplayan kan onun da eline bulaşmıştı.
"Çabuk. Bana. Ne. Olduğunu. Anlat." dedi Tord öfkeyle.
"Bir şey olduğu yok. Ölmeleri gerekiyordu, öldürdüm." dedi Tiffinany. Soğuk kahverengi gözlerini kocasının kehribar rengi gözlerine dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk Hikayesi
FanfictionEddsworld'ün dört erkeğine dört ruh eşi... Yeterince adil, değil mi? Kapak tasarımı ile kitapta yer alan tüm çizimler bana aittir! Keyifli okumalar! #1 patrick - 22.12.2023 #1 edd - 26.12.2023