On Beşinci Bölüm

19 4 4
                                    

Tiffinany, Brooke'un evinde hazırladığı bir plastik makyajı yüzüne yerleştirerek çıktı. Üsse gitmeliydi, Tord yokluğunu fark etmiş miydi acaba? Umarız ki kızmamıştır, gerçi Fire prensesine kızamazdı, o başka.

Sokak boyunca yürüdü, Edd ve Brooke'u düşünmeden edemiyordu. Edd gerçekten Brooke'u bir Kara Ordu komutanından mı kurtarmıştı? Edd bunu nasıl başarmıştı? Dövüşmeyi biliyor muydu? Ya bıçak kullanmayı? Dövüş sanatlarında lisansı var mıydı? Polisle alakası var mıydı? Belki de suçluydu? Neden olmasın? Tord ile de bu sayede evlenmemiş miydi zaten? Kimin suçlu, kimin manyak, kimin katil oldupu her zaman bir muammaydı; muamma olarak kalacaktı. Dış görünüşe bakarak ne anlaşılırdı ki zaten? Eğer kişinin ruhu görğntüsüne yansıyor olsaydı, Edd kesinlikle o ilk gece Tiffinany'ye güvenip onu içeri almazdı.

Tiffinany şakaklarını ovdu, plastik bozulup kırıştı ama umurunda değildi. Eve gitmek, Ari'ye sarılmak ve düşünmek istiyordu. Tord'a hesap verecek hali bile yoktu. Zaten ona ne diye hesap versindi ki?

***

Brooke, yatağına oturdu ve elleri ile çenesini destekledi. Tiffinany'nin Edd ile ciddi sorunları vardı, belli. Edd Tiffinany'ye hala kızgın mıydı ki? Tiffinany'ye bakılırsa Edd'in durumu kurunun yanında yaşın yanması gibi bir şeydi. Ama gördüğü kadarıyla Edd arkadaşlarına çok değer veriyordu. Bu yüzden Tiffinany'yi asla affetmeyebilirdi.

Zaten, teknik olarak Tiffinany onu sadece kullanmıştı. Edd'in o birkaç gün boyunca gördüğü şeyler onun tatlı kız maskesinden başka bir şey değildi. İhanet ettiği gün ise, onun psikopat ruhunun onda biri bile değildi. Hepsini uykularında öldürmemiş olmasına bakılırsa, bir Fire'a göre gayet merhametli davranmış.

Brooke Tiffinany'nin gerçek ve sahte yüzleri hakkında çok şey biliyordu. O sekiz yaşına gelene kadar hayatında yer edinmişti çünkü. Hatta, bir keresinde bir adamdan yirmi dolar aşırmak için tatlı kız maskesini kullanıp, sonra da dondurmacıya yirmi beş dolarlık dondurma için indirim yaptırtmak için gerçek yüzünü kullandığı olmuştu.

Ama yalan yok. Brooke Tiffinany'nin resmen çalarak aldığı o dondurmaları yerken çok zevk almıştı.

Brooke, kalktı ve bilgisayarını açtı. Bir harita dosyasına tıkladı. Kara Ordu'nun üssünü, faaliyet gösterdiği yerleri teker teker işaretledi. Kara Ordu'yu kökünden yok edecekti. Çünkü Tiffinany de bunu istiyordu.

***

Tiffinany, kucağında mırlayan vahşi kedisi ile birlikte uzanmış, tavana bakıyordu. Hava karanlıktı. Tiffinany ile Ari de büyük, kadife kırmızı nevresimli bir yatağın üstündeydiler. Tiffinany ne yapacağını düşünüyordu. Brooke ve Edd kafasını o kadar çok karıştırmıştı ki Kara Ordu'yu bile unutmuştu. Acaba Brooke şu anda ne yapıyordu?

Ari, karanlıkta parlayan uğursuz yeşil gözleri ile yüzüne yaklaştı. Birkaç kez kızın yanağını dürttü, neşe belirtisi göstermesini istedi.

"Bilmiyorum, Ari." dedi Tiffinany. "Sadece, bu kadar-"

Tiffinany, kapı açılır açılmaz konuşmayı kesti.

"Tatlım?" dedi Tord. "Nerelerdeydin? Bir toplantı için gitmiştim ve sonra ortadan kayboldun. Ayrıca yatak odamızın her yeri cam kırığı olmuştu ve içki kokuyordu. Ben yokken neler yaptın? İyi misin?"

"İyiyim ve yorgunum." dedi Tiffinany. Sırtındaki deliği söyleme ihtiyacı duymadı. "Benimle uyur musun?"

"Ah, çok üzgünüm tatlım, ama önemli bir işim var." dedi Tord. "Sen uyurken yanına gelmeme ne dersin? Uyandığında beni yanında bulacaksın, söz veriyorum."

Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin