"Balık tutmaya gelmek istemediğine emin misin, Tiff?" dedi Edd, son kez.
"Ah, hayır. Siz gidin. Zaten ben balık tutmayı hiç beceremem." dedi Tiffinany. Gitmelilerdi, Tiffinany'nin evde yapacak tonla işi vardı ve onlar buradayken onları halledemezdi.
"Evde yalnız başına sıkılmayacak mısın?" dedi Matt. "Üstelik Tim koltukları sattı."
"Adım Tom." dedi Tom, girerken. Elinde de koltukların karşılığında aldığı zıpkını vardı. "Ayrıca koltukları da öyle boşu boşuna satmadım. Bunu almam gerekiyordu."
Tiffinany zıpkının ucundaki sivri parçayı okşadı. Çok keskindi. Çok güzel.
"Hey, onu kirleteceksin!" dedi Tom ve değerli zıpkınını ondan uzaklaştırdı. "Hadi, gitmiyor muyuz?"
Oğlanlar, oltalarını yüklenip uzaklaştı. Tiffinany ise yatağının altındaki mantar panosunu hazırlayacaktı.
İpler, fotoğraflar, kağıtlar, belgeler, raptiyeler... Müthiş kafa karıştırıcı bilgi şeması oluşuyordu. Tiffinany, bu şeyin yüzüne bir daha bakabileceğini sanmıyordu, bakmak bile beyin yakıyordu.
Giyim kuşamı Kızıl Ordu'nun üniformasına benzeyen bir adam üç saat önce evlerinin yakınında görülmüştü. İki hafta önce Kızıl Ordu sembollü bir nakliye uçağı yaşadıkları şehrin üstünden geçmişti. Geçen gün Kızıl Ordu'ya ait bir araba şehir merkezindeydi.
Bütün parçalar bölük pörçüktü. Kızıl Ordu gerçekten tedbirliydi. O kadar kalabalık bir ordunun üssü de çok büyük olmalıydı, nerede olabilirdi ki?
Tiffinany işini bir kenara koydu. Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı, başka bir şey düşünmeliydi. Bu evde ilgisini çekecek başka bir şey düşünmeye başladı, ve o şey aklına geldi.
Eve ilk geldiği gün, Tom'un odasındaki gizli kolu hatırladı, tabloların arkasında olanı. O kolun ne işe yaradığını öğrenmeliydi.
Yerinden fırladı, Tom'un odasına gitti. Tabloları indirdi, kolu sıkıca kavradı. Manikürlü tırnakları kolu çizmişti. Kolu çekti, ve arkasında bir şeylerin kıpırdadığını fark etti.
Gizli bir kapıydı bu, duvarın arkasında bir oda vardı. Çok sessiz açılmıştı, Tiffinany bu kapının yapımında hidrolik preslerin kullanıldığını tahmin etti. Kapının arkasında ise mini bir son teknoloji laboratuvar vardı. Tom böyle bir şeyi yapacak kadar zeki miydi? Belki de bütün ev halkının bu işte parmağı vardı, Tom'un odasını da üs olarak kullanıyorlardı. Olabilirdi, her şey olabilirdi.
Tiffinany labaratuvarın içinde adımladı, elini açık renk metal duvarda gezdirdi. Bu odanın her bir yanından ustalık fışkırıyordu. Metal plakalar, Ultra-Hd ekranlar, sayısız buton ve daha sayılamayacak kadar çok robotik parça vardı.
Tiffinany'nin ilgisini çeken şey ise odanın ortasındaki bir platformda duran, büyük kırmızı düğmeydi.
Tiffinany bir an düğmeye basacak oldu, ama sonra vazgeçti. Bu istemeyeceği ve düzeltemeyeceği bir şeyi çalıştırabilirdi. Ama merak ediyordu, bu butonun ne işe yaradığını öğrenmek için ne yapabileceğini düşününerek odayı arşınlarken, düğmenin bulunduğu platformun etrafındaki zeminden çıkan sesler dikkatini çekti. Burada sesler odanın diğer yerlerine göre daha ince çıkıyordu, yani bu metal plakanın arkası boştu. Tiffinany hemen bir tornavida kaptı ve metal plakalardan birini sökmeye başladı. Plakayı nihayet söktüğünde, baştan aşağı cezbedici bir görüntü ile karşılaştı.
Bu plakanın ardında yaklaşık elli metre uzunluğunda, daire şekline, metal plakalar ile kaplı bir oda vardı. Odada ise nereden baksan kırk beş metre uzunluğunda kırmızı bir robot duruyordu. Çok havalı görünüyordu. Tiffinany odanın içine atlamak istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eddsworld Fanfiction - Dört Aşk Hikayesi
Hayran KurguEddsworld'ün dört erkeğine dört ruh eşi... Yeterince adil, değil mi? Kapak tasarımı ile kitapta yer alan tüm çizimler bana aittir! Keyifli okumalar! #1 patrick - 22.12.2023 #1 edd - 26.12.2023