Akad...
Uzun zaman önce geldiği bu kasaba, genç adama az da olsa huzur veriyordu. Aslında nereye gitse onu rahat bırakmayan düşünceleri, her daim yanındaydı ama yapacak bir şeyi yoktu. Hayatında telafi edilmeyecek büyük hatalar yapmıştı. Geri dönüşü olmayan... Bu yaşadıklarını sonuna kadar hak ediyordu.
O yüzden bu sessiz sakin kasabada kanayan ruhuna deva arıyordu. Kimi zaman sessizliği dinlerken kimi zamanda kasaba halkına yardımcı olmaya çalışıyordu. Buradaki halk da artık onu benimsemişti. Suskunluğu ilk zamanlar insanların dikkatini çekse de sonrasında alışmışlardı. Kasabanın dışında ki evinde kendi kendine yetiyordu. Bir nevi inzivaya çekilmişti. İyi de olmuştu. Yaptığı hataları, bencilliklerini görmüş ve doğrusuyla yanlışıyla hatalarını kabul etmişti.
Son günlerde kasabada yaşanan salgın sorunuyla ister istemez kendi sıkıntılı hayatını unutmuştu. Sürekli koşturuyordu.. .Kasaba halkını etkileyen salgın tüm şehre yayılmadan durdurmalıydı.Üzüldüğü bir nokta da bu salgın en çok çocukları etkilemişti. İstanbul'dan özel olarak gelen doktor kafilesi, iki gündür hastaları tedavi ediyordu ama sonuç ne olur bilmiyordu. Düşüncelerine öyle dalmıştı ki. Ona çarpan birini son anda fark etmişti ama çok geçti. Çarpan kişi yere düşmüştü. Genç adam kendini toplayıp kime çarptığına baktığında ufak tefek genç bir kız olduğunu görmüştü.
"Önüne baksana ya. Senin yüzünden düştüm." derken düştüğü anda, canının acısından bağırarak konuşuyordu.
"Kusura bakmayın hanımefendi! Keşke sizde önünüze baksaydınız!"
"Öküze bak hem suçlu hem güçlü ya! Sen çarptın bana. Allah'ım tüm deliler beni buluyor ya."Genç kız düştüğü yerde söylenip duruyordu.
"Benim gibi birini görmeyecek kadar körseniz ben ne yapayım." demiş ama yine de elini uzatıp, karşısındaki genç kızın kalkmasına yardım etmek istemişti.
"İstemez ben kalkarım." diyerek ayağa kalkmıştı genç kız. Üstünü temizledikten sonra karşısındaki adamın yüzüne bakmıştı. Karşısında uzun boylu, üzerinde rahat kıyafetler olan, sakalları tüm yüzünü kaplamış, orman yeşili gözlerinde ki donuk bakışlarla kendisine bakan adamla şaşırmıştı. Donuk bakışlarına rağmen bu kadar yakışıklı bir adam görmeyi beklememiş olacak ki düştükten sonra ki o kızgın ifadesi bir anda yok olmuştu..
Genç adam kendisini inceleyen genç kız ile gerilmişti. Ağzında gevelediği iyi günler lafı ile arkasını dönüp ilerlemeye başlamışken, genç kız seslenmişti.
"Af edersiniz. Bu kasabada ki hastaneye nasıl gidebilirim?"
Genç adam sorulan soru ile omzunun üzerinden geri dönüp bakmıştı. Sanki bana niye sordun diyen ifade ile genç kız kendini kötü hissetmişti.
"Az ilerde bir okul var onu geçin 10-15 dk dümdüz yürüyün direk karşınıza çıkacaktır."
"Teşekkür ederim!" İçinden ne kaba adam demişti genç kız.
Genç adam, bir iki adım attıktan sonra durmuş ve ters istikamet giden genç kıza bakmış ve bu kez o seslenmişti. Kendini tutamamıştı garip bir istek ile soru bir anda ağzından çıkmıştı.
"Pardon... Hastanenin yerini niye sordunuz?" Sorduğu soru sonrası kendine çok kızmıştı. Ona neydi ki. Neden gidiyorsa gidiyordu.
Genç kız da soru karşısında şaşırmış olacak ki. Arkasını dönmüş ve şaşkın bir ifade ile bakmaya başlamıştı.
"Şey... Ben İstanbul'dan gelen doktorlardan biriyim. Özel bir görev için buraya geldim. Salgın hastalık sonrası yetkililer, hastalığı yerinde incelemek istedi."
Genç kız içinden 'Allah'ım neden bu kadar açıklama yaptım ki sanki' diye kendini yerken, genç adam şaşkındı. Bu ufak tefek kızın doktor olabileceğini hiç düşünmemişti. Uzun bacakları ile kısa sürede genç kızın yanına gitmişti.
"Hoş geldiniz o zaman. Ben size eşlik edeyim. Muhtar sizin geleceğinizden bahsetmişti." demişti. Genç adam her saniye kendine şaşırıyordu. Aylardır insanlar ağzından zorla laf alırken, bu kızın yanında istemese bile konuşuyordu. Ve herkesten her şeyden kaçan biri olarak, genç kızın yanında duruyordu.
"Çok iyi olur. Bu arada ben Sümeyye" demişti genç kız ve elini uzatmıştı. Genç adam da yavaşça elini uzatmıştı.
"Memnun oldum. Bende Akad..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeç Kalbim
Romanceİhanetin gölgesinde yaşanan bir aşk... Gerçek aşkı bulduğunu sanan bir kadın. Ve intikam yemini etmiş bir adam. Aşkın insanı sadece bir defa bulduğuna inanan herkesi derinden sarsacak bir hikaye...