Bölüm 23 - İlk Dans

33.8K 1.4K 33
                                    

Yalnızca kalbim kırılsaydı zamanla geçerdi, unuturdum, her şey yoluna girerdi bir şekilde.

Ama benim güvenim de kırıldı...

Böyle olunca olmuyor işte... Hiç çıkmıyor aklımdan, geçmiyor... Hep yarım kalacak gibi hissediyor insan kendini, bir daha acıyacak ve hiç geçmeyecek gibi hissediyor...

Sadece kalbim kırılmış olsaydı keşke...

Ne zaman baksam yüzüne, ne zaman güvenmek istesem yeniden, ne zaman öpsen ya da sarılsan; yine gidecekmişsin gibi geliyor. 

Ve inan bana, güven bir kere kırılınca hiçbir şey eskisi gibi olmuyor...


 (Ezgin KILIÇ)

 

Şirketin düzenlediği tanıtım gecesi tüm hızıyla devam erken kalabalıkta gittikçe artmaya başlamıştı. Yaren, Yavuz'un gelmesiyle az olsa rahatlamış, ister istemez kendini onun yanında daha huzurlu hissetmeye başlamıştı. Uzun zaman sonra içinde bulunduğu bu bu kalabalık ise ona iyi gelmemişti. Yanına gelip konuşmaya çalışanlar, kıskanç kadınların göz süzmeleri, Yavuz'u tanıyan iş adamlarının kurduğu sıkıcı muhabbetler ve bazı çapkın bakışlar ruhunu sıkmıştı. Garip olan ise genç kadına çapkın bakışları gören Bulut'un o anda yanında bitmesiydi. Bu gece genç adam parçalara ayrılmış gibi sürekli bir koşturmak içindeydi. Tanıtım gecesi istedikleri gibi büyük ses getirmişti. Beğeni alan kreasyonlar, özel hazırlanan platformda sergilenmiş ve geceye katılan konuklar yine özel olarak hazırlanan diğer salona geçmişlerdi.

Önce ki salona göre daha büyük ve yüksek tavanları olan bu salonda daha ferah olduğundan az da olsa daha iyi hissetmişti. Alıcı gözlerle etrafına baktığında tüm şirket çalışanlarının yüzünde gururlu duruşu fark etmişti. Bu gecede çok emek vardı o yüzden genç kadın gecenin bitmesi ile büyük bir rahatlık yaşayacaktı. Çünkü hem bedenen hem de ruhen çok yorulmuştu. Etrafında ki herkes eğleniyor gibiydi. Salonun ortasında dans eden bir iki çift bile vardı. Bir tek kendisi huzursuzdu. Gitmek istiyordu evinin o huzurlu ortamını, sessizliğini özlemişti.

"Canım gel biz de dans edelim sıkılmadın mı böyle durmaktan?"

"Yok ben dans etmeyeyim. Hem gitmek istiyorum ama biraz daha kalmam gerekli sanırım."

"Fıstığım hiç itiraz etme, hadi bende sıkıldım. Hem şarkı çok güzel."

Yaren itiraz etmişti ama Yavuz onu duymamış, tabiri caizse zorla dansa kaldırmıştı. Zorla kalktığı dansla bulunduğu ortamdan uzaklaşınca ister istemez kendini iyi hissetmişti. . Hiç olmazsa garip bakışlı insanlardan uzaklaşmıştı. Şarkının sonuna geldiğinde Yavuz'un kollarından çıkan genç kadın duyduğu ses ile durmuştu.

"Bir dans da benimle eder misin?"

"Şey ben-" deyip Yavuz'un gözlerine bakmıştı. Ama Yavuz genç kadına gülümseyerek bakıp geri kafasını sallayıp çekilmişti. Bulut, ona söz hakkı vermeden çalan yeni şarkı ile genç kadını kollarına almıştı. Yaren ne diyeceğini bilememiş ve genç adamın onun beline sarılan elleri ile gerilmişti. Bu gerginliği fark eden Bulut az da olsa uzaklaşmıştı.


"Yaren..."

"....."

"Neden benden kaçıyorsun?" Bir an da sorulan soru ile genç kadın bir iki saniye hareket edemeden olduğu yerde durmuştu. Sonrasında bulunduğu ortama da dikkat çektiğini fark edince ister istemez cevap vermek zorunda hissetmişti..

"Yok öyle bir şey Bulut Bey sizden kaçmıyorum." Aslında kaçıyordu. Bulut Bey ile yan yana gelmek bile istemiyordu. Ama bunu genç adama söyleyemezdi. Kimsenin bilerek kalbini kıramazdı.

"Emin misin? Ne zaman sana yaklaşsam bir adım gelsem sen benden iki adım uzaklaşıyorsun. Neden Yaren?" Bu adam neden bu kadar zorluyordu ki. Yaren sabrının sonuna geldiğini hissediyordu.

"Bakın neden böyle düşünüyorsunuz bilmiyorum ama ben sadece işimi yapıyorum. Siz ne olursa olsun benim patronumsunuz."

"Yaren ben senin sadece patronun değilim bunu daha öncede konuşmuştuk. Ben sana yakın olmak istiyorum. Bunu anlamış olman gerekiyor."

"Hayır anlamıyorum ve anlamak istemiyorum. Konuşmakta istemiyorum. lütfen beni bırakın." Yaren genç adamdan kurtulmak için hamle yapmıştı ama Bulut onu kollarıyla kıskancına alarak kendine yaklaştırmıştı.

"Tamam, Yaren lütfen bu dans boyunca bana sabret. Bu geceden sonra seni bu şekilde konuşarak rahatsız etmeyeceğim."

Yaren onun sözleri ile durulmuştu. Şarkı boyunca da onun kollarında yine onun istediği yakınlıkta kalmıştı. Bir tarafı onu sözleri ile rahatsız olurken, diğer tarafını anlamakta güçlük çekmişti. O tarafı sanki kendi ağzından çıkan sözlere üzülmüştü.

Kırık kalbimin son ümitleri çiçek açtı ilk bakışınla

Bir hayaldi bu sevgimiz huzur oldu dokunuşunla...*

Şarkının sözlerine dikkat ettiğinde, yüzünde acı bir gülümseme oluşmuştu. Onun kalbi hiç çiçek açmayacaktı. Hep ayazda kalacaktı. Yapraklarını dökmüş ve bir daha rengârenk çiçeklerle bezeyemeyeceği bir ruhu vardı. Bu saatten sonra ömrünün geri kalanını bir kalp yarasına daha heba etmeyecekti. Öyle büyük yaralarla çıkmış,  bir kez daha göze alamayacağı öyle büyük kayıplar vermişti ki.

Genç adamın durması ile kafasını kaldırmıştı. Bulut da ona bakıyordu. Sanki bakışları farklıydı. Adı gibi bulutlanmıştı. Donuktu. Ona bakarken ki o ışık saçan göz bebekleri yoktu.

"Teşekkür ederim Yaren. Bana katlanmak zorunda kaldın. Neyse seni Yavuz'un yanına bırakayım."

Yaren genç adamı kırdığını anlamıştı. Ama Bulut ona belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Birlikte Yavuz'un yanına gitmişlerdi. Genç kadın, Bulut'un gözlerine bakmaya çalışıyordu ama genç adam kafasını ondan tarafa çevirmiyor ve Yavuz ile kısa bir sohbetin ardından diğer konuklarla ilgilenmek için izin isteyerek yanlarından ayrılmıştı.

Genç kadın ise sadece arkasından bakmıştı. Bu gece ona iyi gelmemişti. İçinde ne hissettiğini bilmeyen bir taraf vardı. Ama genç adamı kırdığı için üzülmüştü.  Yanındaki Yavuz konuşunca dikkatini ona verdi.

"Yaren çok yorgun gözüküyorsun istersen eve gidebiliriz."

"Çok iyi olur aslında gerçekten çok yorgunum."

"Tamam o zaman Bulut'a haber verip çıkalım."

Genç kadın ile Bulut'un olduğu yöne doğru ilerlemişlerdi. Bulut karşısında sarışın bir kadınla konuşuyordu. Kadın, vücut dili ile genç adamla ilgilendiğini gösteriyordu. Bulut ise sarışın kadının anlattığı şeyleri dinliyordu. Ama karşısındaki kadınla ilgilendiğini belli eden tek bir harekette bulunmuyordu. Yaren genç adamın bu tavırları ile rahatlamıştı ama düşününce neden rahatladığına anlam verememişti. Bulut onları görünce kadına bir şeyler söyleyip yanlarına gelmişti.

"Hayırdır dostum?"

"Bulut biz kaçalım Yaren çok yorgun dinlense iyi olacak."

"Tabi ki geldiğin için teşekkür ederim dostum."

"Ne demek dostum görüşürüz biz kaçtık." Yavuz son sözü söyleyip Yaren ile çıkışa doğru yürümüştü. Yaren geri de kalan genç adamın yaşadığı hayal kırıklığı asla bilemezdi. Tıpkı kendi içinde yaşadığı karmaşayı adlandıramadığı gibi. Genç adamın üzüldüğünü hissettiği anda kendisi de üzülmüştü. Belki de kimsenin kalbini kırmak istemediği içindi. Bilemiyordu ama düşünüp kafasını daha fazla karıştıramazdı.

Yavuz onu evine bıraktığında ne olursa olsun huzur bulduğu evinde derin bir nefes almıştı. Odaya gördüğünde annesinin uyuduğunu görmüştü. Açılan üstünü örtmüş ve kısa bir süre annesini izlemişti. Daha sonra üzerini çıkarıp tek kişilik yatağına uzanmıştı. Yorucu bir günü daha bitirmişti. Yitip giden ömründen bir gün onu üzmüyordu. Hayatında istediği tek şey huzurdu.



Vazgeç KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin