Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç...*
(Bir adın Kalmalı)
***
Arka fonda, taş plaktan çalan şarkı ile bulunduğu ortam, ruhunu daha da çıkmaza sokarken elinde ki kadehe baktı. İçmek hiçbir şeyin çaresi değildi biliyordu ama şuan için elinden bir şey gelmiyordu.
"Evlat ne oldu yine" diyerek yanına yaklaşmış olan Hamdi abi küçük masada yanına oturmuştu. Hamdi Abi'yi babası gibi severdi. Hoş babasını sevmezdi ya. Bir derdi olduğunda buraya gelir yaşlı adamın taş plaktan çaldığı şarkılarla bu küçük mekânda efkârlanırdı. Her zaman ki gibi karşısına oturan yaşlı adama yaşadıklarını anlatır yaşlı adamda onu sessizce dinlerdi. Dertlerini unutmak isterdi bunu için kör kütük sarhoş olmaya çalışırdı. Lakin bir türlü sarhoş olmayı beceremezdi. Belki içmekle dertlerin unutulmayacağını bildiğinden belki de yaşadığı şeylerin ağırlığı bir türlü yakasını bırakmazdı.
"Her zaman ki şeyler be abi"
"Bu her zamanki şeylere benzemiyor baban yine ne istedi senden"
"Babam hep istiyor zaten o değil bu sefer Yaren gitti "
"Ne demek gitti evlat ne yaptın?"
"Çok kötü şeyler be abi çok kötü" demiş yaptıklarını hatırladıkça elindeki kadehte bulunan beyaz sıvını kafasına dikmişti.
"O kız seni bırakmaz oğlum anlatsaydın ya her şeyi"
"Olmaz yapamam" çaresizlik ses tonuna ve tüm yüz hatlarına yansımıştı.
"Ah be oğlum ben sana ne deyim" demiş her zamanki gibi susmuştu. Bir süre daha yanında oturmuş genç adamın anlatmasını beklemişti. Ama bu kez konuşmamış içini dökememişti. Yaşlı adam derdini anlamış gibi onu yalnız bırakmıştı.
Hayatı boyunca her istediğini elde etmiş bir adamdı. İş hayatı, para, eğlence, arkadaşlar, kadınlar... Ama tek bir şeyi elde edememişti. Onun içinde uğraşmamıştı. Kendi de biliyordu öylesine bencildi ki o sevemezdi. Sevse bile incitir üzer ağlatırdı. Nitekim bunların hepsini yapmıştı. Ona kalsa evlenmezdi günü birlik yaşardı. Ama babasının intikam hırsına yenik düşmüştü. Belki o da istemişti. Ailesine bunları yaşatanlardan intikam almak istemişti. Yanlış yapmıştı evet bunu biliyordu. Ama artık geri dönemezdi. Böyle içmesi de ona çare değildi. Babasının dediğini yapacak ve buralardan uzaklaşacaktı. Düşündüğü şeyler yüreğine ağır gelmişti yine. Bir yanı hak ettiler derken bir yanı ona aşkla bakan kadın hak etmedi diyordu.
Boğuluyordu kelimenin tam anlamıyla boğuluyor nefes alamıyordu... Her aldığı nefes eksik geliyordu. Çıkamıyordu işin içinden. Çalan telefonu ile düşüncelerinden bir an için sıyrıldı. Yine neden arıyordu ki bu kadın. İstemeden de olsa cevaplamıştı.
"Aşkım neredesin"
"Sana ne neredeysem rahat bırak beni Sinem"
"Akad ne oldu merak ettim seni"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeç Kalbim
Romansaİhanetin gölgesinde yaşanan bir aşk... Gerçek aşkı bulduğunu sanan bir kadın. Ve intikam yemini etmiş bir adam. Aşkın insanı sadece bir defa bulduğuna inanan herkesi derinden sarsacak bir hikaye...