Ne zaman eskiyor sevgiler
Ödenen bedellerin acısı geçince mi?..*
***
İçinde ki huzur kırıntıları bir kelebeğin çırpınışları gibiydi. Bu rahatlatıcı ortam, Akad'dan uzak oluşu bile rahatlanmasını sağlamıyordu. Her an tetikte bekleyen, iç dünyasındaki huzursuzluğun aksine kendini Yavuz'un konuşmasına vermeye çalışıyordu. Yavuz sanki onu anlamış gibi sürekli konuşuyor genç kadına sorular sorarak kafasını dağıtmaya çalışıyordu. Genç adamda ondaki huzursuzluğun farkındaydı. Sipariş verdikleri yemekler gelmiş ve genç kadın günler sonra midesine doğru düzgün bir şeyler gittiğini hissetmişti. Tatlı yemek istemediğini baştan söylemişti. Ama yemek sonrası kahveye hayır diyememişti. Hem Batu'da onlara eşlik edecekti Yavuz öyle demişti. Ona kalsa sadece Yavuz ile oturup geceyi bitirdi ama genç adam Batu'yu davet etmişti bir kere.
Doymuş olmanın verdiği rehavetle dalgın bakan gözleriyle etrafı inceliyordu. Gerçekten ortam harikaydı. Özel olarak seçildiği belli olan her bir parça öyle bir bütünlük içindeydi ki. Hayran kalmamak mümkün değildi. Sanki yaşayan canlı, kanlı bir ruhu vardı.Yaren de etrafa bakarken kesin buranın hikayesi var demişti. Öyle özenli ve etkileyiciydi ki. Her gelen müşteriye bir şeyler hatırlattığı kesindi. Ama genç kadına şuan hayatının eksik olan parçasını huzurunu hatırlatıyordu. Belki daha sonra buraya gelip saatlerce kalabilirdi. Etrafı incelerken onlara yaklaşmakta olan Batu dikkatini çekti.
Ağır adımlarla masalarına gelen genç adama ilk defa dikkat etti Yaren. Yavuz onu oturması için yanındaki yere davet etmişti. Uzun boyu, sarıya çalan saçları ve mavi gözleri yakışıklı sayılırdı. Ama o Akad'ın orman yeşili gözlerini tercih ederdi. Düşüncelerinin gittiği yönü sevmediğini hissettiğinde iki genç adamın neler konuştuğuna dikkat etti.
"Dostum burayı açtığından beri seni görmez olduk." demişti Yavuz karşısındaki adamı sevdiği her halinden belliydi. Öyle dostça bir bakışı vardı ki.
"Yavuz sen anla bari beni işler yorucu sende iyi bilirsin." demiş ve gülmüştü. Yanaklarının iki yanında olan gamzesi belirginleşmişti. Gerçekten gülümsemesi adamı çok çekici kılmıştı.
"Biliyorum biliyorum bizimkilerde beni çalıştırıyorlar zaten ama Yaren bana yardıma geldi." bir an doğru duyup duymadığını düşündü. Yavuz onunla çalışmasını istiyordu. Hatta kendince bir planla öyle olacağını söylüyordu. Ama onun hali hazırda bir işi vardı. Üniversiteyi ailesi istedi için İşletme bölümünü okumuştu. Şuanda büyük bir giyim firmasının reklam departmanında müdür olarak çalışıyordu. Ailesi önce karşı çıkmıştı ama Yaren'in babası kızının işe gireceği şirketi araştırmış ve çalışmasında sakınca görmemişti. Hep hayatına müdahale eden ailesine belki karşı bu ilk galibiyeti olmuştu. O yüzden işini çok seviyordu. Arada olan yurt dışı işleri belki onu zorluyordu ama artık onu zorlayacak bir durumda yoktu. Özlediği deli gibi kavuşmayı beklediği adam artık yoktu.
"Yavuz biz bu durumu konuşmamıştık istersen sonra konuşalım." deyip genç adama bakmıştı.
"Ama Yaren İstanbul'a geri dönmeyeceksin benimle çalış işte."
"Yavuz sonra konuşalım Batu beye ayıp oluyor."
"Tamam." deyip susmuşlardı. Yavuz hafif kırgın bakmıştı genç kadına. Bu garip sessizlik Batu'yu rahatsız etmiş olmalıydı ki genç kadına bakarak konuşmaya başlamıştı.
"Yaren bu Yavuz var ya seni dilinden düşürmez" Batu'nun sözleri ile içine ılık bir şeyler akmıştı biliyordu Yavuz onu çok seviyordu. Bakışlarını Yavuz'a çevirerek gülümsemişti. Bu gülümse Yavuz'u da gülümsetmişti.
Birbirlerine bakan iki yakın dost yanlarındaki karartı ile kafaları kaldırmışlardı. Yaren büyük bir şok yaşarken bir yanı da deli gibi korkmuştu. Geri de bıraktığı sandığı anılar tekrardan hortlarken elinde olmadan titremişti. O karartı ile beraber gelen koku o kadar tanıdıktı ki.
"Kocana bir merhaba demek yok mu karıcım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeç Kalbim
Roman d'amourİhanetin gölgesinde yaşanan bir aşk... Gerçek aşkı bulduğunu sanan bir kadın. Ve intikam yemini etmiş bir adam. Aşkın insanı sadece bir defa bulduğuna inanan herkesi derinden sarsacak bir hikaye...