1. Bölüm

429 14 16
                                    

Zeynebin anlatımı ile

Sabahın bir köründe annemin o cılız gelen sesi ile yataktan fırlamam bir olmuştu.

"Zeynep!Zeynep!"

Tam ne var die bağıracağım sırada, aklıma bugün kayıt yaptırdığımız yeni okulda ilk günümdü. Saçma sapan şekilde sürekli taşınıyorduk ve artık;
"Yeter duralım" die bağırmak istiyordum. Annemin yanında oturmuş  ikimiz kahvaltımızı ediyorduk.
Taki kapının çalması ile bölünmüştü konuşmamız ben ise hiç beklemeden sanki kaçarcasına çantamı alıp evden çıkmak için kapıya yönelmiştim.

"Z-Zeynep kızım nereye? Daha kahvaltını bitirmedin! Bak hiç aldırıyor mu kızım kime diyorum ben?!"

"Doydum ben! Hem ilk günden geç kalmayayım dimi?" annem kapıyı açtığı anda karşımdaki adama çarpmıştım. Kısa bir süre yüzü ile bakışktıktan sonra umursamadan arkama bile bakmadan koşarak gitmiştim. Ama hayır olamaz o adam neden bana tanıdık gelmişti? Kimdi o? Ve bizim evimizde ne işi vardı? Yolda düşüne düşüne gittiğimde okula vardığığımı farketmiştim. Hayır olamaz geç mi kalmıştım? Neden kimse yoktu etrafta? Yanlış mı gelmiştim? Hayır! Burası okul bile değildi! Neredeydim ben? Kayıp mı olmuştum? Bu nasıl olabilir? Of kafamı sikiyim! Sağa dönmek yerine sola dönersen bu olur işte! Telefonu cebimden çıkartıp saatte baktığımda saatin 08:34 olduğunu ve sadece 11 dakikam kaldığını fark edince koşarak yola doğru gitmiştim. Ve evet sonunda, sonunda okuluma varmıştım. Kapıdan geçerken içimdeki olan tereddüt ile ilk adımımı atmıştım bile. Kapıdaki güvenliğe alel acele soru yağmuruna boğmuştum. Hı belkide muhatap olduğum tek insandı şu anda.

"Günaydın abi. Ben Zeynep birşey sorucam. Zil çaldımı?"

"Evet kızım. Hem baya oldu. Sen yeni misin buralarda? "

"Evet. Of kahretsin ilk günden geç kaldım! "

"Sakın ol kızım. Hadi geç içeri, daha fazla geç kalma." samimiyetine hayran kalmış olabilirdim. İlk defa bu kadar tatlı dilli bir güvenlik ile karşı karşıyaydım. Herhalde bizim çıkmazdaki güvenlik kadar acımasız değildi. Güvenlik çinin yanından ayrıldığım sırada, okulun çok fazla hatta kat ve kat fazla büyük olduğunu farketmiştim. Belkide ben alışık olmadığım içindir. Ama bu kadar büyük olması benim sınıfımı bulmamız iyice zorlaştırmıştı. Evet! Sonunda, sonunda sınıfımı bulmuştum. 12/B evet bulmuştum. Sınıfın kapısını derin bir nefes alıp çalmıştım.

"Gir!"
sesi duyduğum sırada kapının kolunu aşağı çekip ilk başta hoca ile kısa bir göz teması kurduktan sonra sınıfın içini gözlerimle yoklamıştım.

"Sen yeni gelen kızsın dimi canım? Geç tahtaya tanıt kendini. Zeynepti dimi?"

"Evet Zeynep. Ben Zeynep Sarı 17 yaşındayım."

*Tamam Zeyneoçim. Buse bende Matematik Hocanızım. Şu önde gördüğün boş sıraya oturabilirsin."
Matematik Hocamızın böyle tatlı ve güzel olucaüğını rüyamda görsem inanmazdım. Herşey şuana kadar çok iyiydi ama beni korkutuyor şu bu durum. Çünkü benim olduğum yerde 24 saat güzel bir gün geçemezdi!

*Tamam Hocam." gösterdiği boş sıraya oturmuştum. Tabi geç kaldığım sebebi ile sırama oturduğum anda zil çalmıştı. Sıramdan kalkmamıştım. Yanıma gelen kızları farketmiştim. Herkes bana sanki katilmişim gibi bakıyorlardı çok rahatsız ediciydi. Umursamamya çalışmıştım.

"Hii Zeynep e hoşgeldin sınıfımıza ben Duru. Memnun oldum."

"Mavi bende. Sende Zeyneptin sanırım"

"Hoşbuldum. Bende memnun oldum. Evet Zeynep. "

"Sonra görüşürüz o zaman Zeyno!"
Bu ses evet bunu sadece İzmir'deki en yakın arkaşlarım derdi. Değişik bir şekilde ısınmıştım. İyi kızlara benziyorlardı.

"Zeynep kantine inicez sende gelsene?"

"Yok teşekkür ederim yinede. Daha sonra gelirim belki."

"Tamam sen bilirsin." sırama geri oturmuştum. Tekrardan yannıma iki tane çocuk geliyordu. Birinin boyu benden çok daha uzun ve diğerinin ki ortalardaydı. Nedensizce içime bir korku gelmişti.

"Pşşt hm Zeynep demek adın?"

"Ş-şey evet. Siz?"

"Hıı Çağrı"

"Memnun old-" sözümü tamamlayamadan kesmişti. Yavaşca yüzüme doğru eğilerek-

"Olma! Aksine korkmalısın. Çünkü hiçte senin düşündüğün gibi birisi değiliz."

"Korkmak mı? Sizi daha tanımıyorum bile! Nasıl korkmamı bekliyorsun?" bu lafına aşırı derecede sinir olmuştum. Onlar kimdi de korkcaktım onlardan?

"İşte tam da bu yüzden korkmalısın. Tanımadığın için. "

"Ne demek istiyorsunuz? Gidin başımdan!"

"Şşt sakin ol bağırma!" yanındaki çocuk ağızımı kapatmıştı.

"Bro tamam aç kızın ağızını."

"Şimdi açıçam ağızını sakın bağırmayacaksın! Başımızı belaya mı sokmak istiyorsun kızım sen?"

"Durduk yere gelip salak saçma konuşan sizsiniz!"

"Of sende çok nazlısın ya." yanımdan bu sözü ile uzaklaşmıştı. Ne oluyordu ne sanıyorlardı kendilerini? Kimiler? Benle ne gibi sorunları vardı? Sınıfta sadece 3 müz vardık. Ben Çağrı ve yanındaki o kahverenkli gevşek biri.

"Berk sen kapıyı tutsana iki dk." adı Berkti demek. Ne alaka ya kapıyı tutmak?

"Ne neden tutcakmış?!"

"Sus sen. Berk biri gelirse söylersin iki dk yanlız bırak anlarsın ufak bir iş."

"Çağrı ne bok yapcaksan hızlı ol daha Cemre nin yanına gitc-" sözlerini kestiğim sırada hızlıca ayağa kalmış gidiyordum ki tam o sırada kolumu tutmuştu ve öyle sıkı tutmuştu ki 5 parmağının hepsinin izi çıkıvaktı resmen ve bu beni daha da sinirlendirmişti.

"Hopp! Sen kalıyorsun."

"Sana sorcak değilim! Bırak kolumu!"

"Evet sorucaksın. Ufak bir konu konuşucaz sonra ne istersen onu yap."
kabul etmekten başka çarem yoktu. Eğer yine gitmeye çalışsam yine tutucaktı kolumu.

"İyi."

"Aferim. Uslu ol böyle." gözümü devirdiğim sırada sinirlenmem ona eğlenceli geliyormuş gibi sırıtıyordu.

"Direk konuya giriyorum. Aç kulağını iyi dinle. Birdaha anlatamam." bu sözü iyice içimi korkutmuştu. Ne oluyordu ben ne alakaydım. Ve daha hiç tanımadığın bir kızı konuşmak için zorluyordu. Herşeyden önemlisi. Ben ne alakaydım?

_________________________________________

Çağrı Zeynep ile ne konuşacaktı?

Bu konu ile Zeynebin ne ilgisi vardı?

Hiç tanımadığın bir kızı neden konuşmak için zorluyordu?

Silinmez Leke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin