8.Bölüm

92 12 4
                                    

Ne hissetmeliyim? Korkmalı mıyım? Üzülmeli miyim? Galiba bunu bende bilmiyordum. Sadece Çağrı'ya yardım edip, buradan gidicektik. Neydi suçumuz? Bunu yaşayacak ne yaptık? Lanet olası gece bir türlü bitmiyordu.

Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor!

Ölecek miydik?

Allah'ım birde iyiyim diyor adam! Çıldırıcam. Bizi buraya hapsettiği yetmemiş gibi birde bize kendisini övüyordu.

Ne tür bir piskopat bu?

Adam dediklerinden sonra hopörleri kapatmış yine sessiz, karanlık yerde olduğumuz gibi Çağrı ile birbirimize bakıyorduk.

Elimle cesedi gösterdim. İkimizde şok olmuş şekilde kaskatı kalmıştık. Duyduklarımızın ardından ikimizinde o cesede elini sürmeye cesareti yoktu.

Peki neden biz?

Bu soruya hala mantıklı bir açıklama bulamıyordum. Sanırım bulamayacaktım da.

En sonunda cesaretimizi toplayıp, cesede ikimizde yavaş, yavaş yaklaştık. Bu bir kızdı. Bunu en başında saçlarından ve kilo durumundan zaten anlamıştık. Çağrı eliyle geride kalmamı işaret eder gibi önüme koymuştu. Dediğini yaptım.

Evet, cesedi çevirdi...
Yüzünü gördük..
Zaman durdu...
Elimde ki telefonu yere düşürmüştüm.

Kriz mi geçiriyordum?
Vücudum titriyor,
Nefes almam zorlaşıyordu..

Ağlayarak yer eğildim. Cesede sarılarak çığlıklar atıp ağlamaya başladım. Kulaklarım acıyordu. Kendi çığlıklarımda boğuluyordum.

"Mavi!! Aç gözlerini aç dedim sana! Açsana! Kızım daha hayallerimiz vardı. Olmaz şimdi olmaz! Uyan! Uyan dedim sana! N' olur aç gözlerini yalvarıyorum sana aç!"

Çağrı belimden tutmuş beni sakinleştirmeye çalışırken, kendsininde benden pek bir farkı yoktu. Onu ilk defa ağlarken ve bu kadar çaresiz hissettiğini görmüştüm. Ama artık hiçbirşey Mavi'yi geri getirmeyecekti.

O ölmüştü..

"Zeynep! Dur sakin ol! Bak dinle beni. Sakin ol. Yaptıklarımız Mavi'yi geri getirmeyecek. Güzelim lütfen, ağlama.."

Nasıl ağla mıyım?

Hayatımda ki 2 dostumdan birini lanet olası bir canavar yüzünden kaybettim!
Bu yaptığını yanında bırakmıyıcam!

"Bırak beni! İstemiyorum hiç birşey istemiyorum!"

Bir anda ayağa kalkıp karanlığın içinde son sesimle bağırdım. Boğazlarımın acısını umursamadan sadece bağırdım.

Sadece bağırdım.
Çığlıklarım ile boğuluyordum,
Ama bu benim asla umrumda değildi.
O öldü ben niye yaşıyordum?
Beni de öldürsün o zaman o piskopat!

"Neredesin? Lanet adam! Sana diyorum! Neredeysen çık! Seni kendi ellerim ile geberticem! Duydun mu beni? Bu yaptıkların yanına sağ kalmayacak!"

Artık Çağrı'nın son sesleri ile sakinleşmemin zamanının geldiğini anladım.

"Zeyno! Dur diyorum sana dur! Evet, anlıyorum seni. Gerçekten anlıyorum. Ne hissettiğini ne düşündüğünü.."

"Hayır anlamıyorsun! Anlayamazsın!"

"Kızım bir rahat dur! Mavi benimde arkadaşımdı hatırlatırım. Yani tek üzülen sen değilsin. Anladın mı beni?"

Sadece yüzüne ağlayarak bakıp onu dinliyordum.

"Ama Mavi gitti artık. Üzgünüm ama o yok. Ama şu anda yalnız olmadığımızı, ve bizimde hayati tehlikemizin olduğunu unutma."

"Ölmek umrumda değil! Hele yaşamak hiç umrumda değil! Ben zaten öldüm!"

"Hayır, ölmedin! Zeyno yaşıyosun ve yaşamaya da devam ediceksin! Kimse için olmasa bile, annen için onu geçtim Duru peki? Sana birşey oldu mu o ne yapıcak hiç düşündün mü?"

Duru.. Duru oda burda mıydı?

"Ta.. Tamam."

"Şimdi kendimizi toparlamız gerek. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

Sanırım sakin olmam gerekliydi. İntikamımı en iyi şekilde o orospu çocuğundan alıcaktım. Bunu yapıcaktım. Ağlayıp zırlamamın kimseye bir faydası yoktu. Hele de Mavi... Biz daha çok gençtik. O daha çok gençti.

Ne yaptık biz size?

O ne yaptı?

Kafanda binlerce soru, önümde cesed ve ne olduğu belirsiz bir piskopat ile kapalı bir okuldaydık. Bu nasıl hayat?

Ben böyle hayatın ta amına koyayım..

Çağrı'nın kolumdan kaldırması ile bir süre düşüncelerimden uzaklaştım.

Peki biz ne zamana kadar burada kalıcaktık?

_________________________________________
Evet, farkındayım bölüm kısa oldu.

Ölen kişi Maviymiş. Kimler tahmin etmişti?

Zeynep bildiğimiz üzere kriz geçirdi. İleride bu karşısına tranvma olarak çıkar mı dersiniz?

Peki ya o 6 kişi? Hala bulamadılar. Bir tahmini olan?

Duru da o okulda mı dersiniz?

Peki Mavi'nin o gece o okulda ne işi vardı?

Artık ölüm olayları başlayacak. Zeynep'in ağzıyla o piskopatın hazırladığı tuzaklardan Zeynep ve Çağrı sağsağlim çıkabilicek mi dersiniz?

Daha fazla sorulucak soru yok sanırım.

Yeni bölümde görüşmek üzere.

Hepiniz Allah'a emanet olun canlarım. 💖

Silinmez Leke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin