20. Bölüm

55 9 0
                                    

"Of kahretsin! Önümü bile zor görüyorum!"

Kendi kendime söylenirken Çağrı'ya seslendim.

"Çağrı! Çağrı! Çağrı!"

ses yok.

"Çağrı! Çağrı diyorum! Gene bırak git beni ama burada değil!"

ses yok.

"Cevap versene! Neredesin? Buralardasın eminim!"

ses yok.

Belki Romeo dersem çıkar mı?

Derin bir nefes alıp yeniden seslendim.

"Romeo! Romeo!"

"Efendim Julietim?"

Seni pislik Romeo!

"Yanıma gel! Önümü göremiyorum. Ya da bir ışık tut! Geri zekâlı telefonumun jarzı bitti!"

"Bitirmeseydin."

"Şaka mısın sen?"

"Yoo."

"Lan oyalanacak vaktimiz olduğunu falan mı düşünüyorsun? Kaybedecek tek bir dakikamız yok bizim! Durumun ciddiyetine var artık."

"Ciddi olmak fazla sıkıcı."

"Off. Cidden of Çağrı!"

İleriden gelen bir karartı gördüğümde, dikkatimi oradan ayırmadım. Sanki gözümü kaçırsam anında birşey olucakmış gibi hissediyorum.

Yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı..

Daha da.. Ve daha da...

O da neydi öyle? Çağrı'nın yanında ki kimdi? Anlayamıyordum.

Yaklaşmaya başladıkça geriye istemsiz bir adım attım.

"C.. Cemre?"

Çağrı ve Cemre yan yana bir şekilde geliyordu. 6kişi.. Tabii ya! Kalan 6 kişiden birisi de Cemre'ydi. Peki şu ana kadar neden gelmemeişti? Herşey iyice boka sarmaya başladı..

Cemre'nin dizlerinin biraz üstünde ona çok yakışan kısa bir şortu ve üstünde de uzun güzel bir t-shirt vardı. Fiziği ile üstündekilerinin uyumu fazlası ile güzeldi.

"Zeyno? Oha kızım sende mi buraya düştün."

Ah sorma.. Kaç gündür yaşadıklarımızı duysa acaba n'yapardı?

"Çukura düşmeyi bile tercih ederdim açıkcası."

Güzel bir gülüş attı.

"Vah vah yazık olmuş."

İstemeden de olsa gözlerimi devirdim. Kaldığımız duruma rağmen nasıl bu kadar rahat olabiliyordu? Allah'ım Çağrı 1 Cemre 2 gerçekten ya.  Tanımasam kardeş falan dicem.

"E Zeynep neyi bekliyorsun orada? Gelsene yanımıza. Demin tek bırakma die yalvarıyordun."

Sırıttı.

"Vazgeçtim. Ben tek de kalabilirim ne sana ne de o yanında ki ikizine ihtiyacım yok!"

"İkiz derken?"

Güldü.

"İyi sen bilirsin. Olurda yolunu kaybedersen bir çığlığın yeter."

Göz kırptı.

"Cemre ne zaman geldi? Bunca zamana kadar neden yoktu? Yoksa o da buraya yeni mi düştü? Sen nasıl buldun onu?"

Valla sormazsam ayıp olurdu. Deliririm eğer sormazsam.

Silinmez Leke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin