Her yer kapkaranlık olmuş, biz elimiz kolumuz bağlı olduğumuz yerde kaskatı kalmıştık.Ben bir çığılık patlatıcakken Çağrı ağzımı kapatmış ve bana 'Ne yapıyorsun kızım? Mal mısın?' dermiş gibi bakmıştı.
Ve evet heryer hala karanlıktı.
Asıl aptallık bendeydi. Ne diye şunun kafasına uyup gece, gece okula gelme fikrine katılmıştım ki?
Allah belamı versin!
Evet, belki ölmek istiyordum ama, bu şekilde değildi!..
Galiba bu gece bitse bile, biz asla yeniden bir arada olmayacaktık. Ve burada yalnız değildik..
"Zeynep!Kızım yürüsüne hala neyi bekliyorsun? Ecelini mi?"
Ben kendi kendime ölmenin düşüncelerinde savrulurken, Çağrı'nın sesini zorda olsa duydum.
Ne yani kaçıyor muyduk?
Bunu nasıl yapacaktık acaba? Bay çok bilmiş bunuda düşünmüştür umarım..
"Ka.. Kaçıyor muyuz?"
"Hayır, şu lanet olası seslerin nereden geldiğine bakmaya."
Ne yani bende mi onun ile gidicektim?
"Daha demin bende seninle geliceğim diyen ebem miydi acaba?"
Tamam kabul. Onunla birlikte gidiceğimi söylemiştim, fakat o zaman çığlıklar bu kadar yüksek değildi! Ve ışıklar yanıyordu!
"Şey.."
"Ney?"
"Vazgeçtim işte. Bana ne ben burada kalıcam."
Kahkaha attı.
"Sen şimdi.."
Gülmesi ile konuşması yarım kalmıştı.
"Ne şimdi? Gitmeyeceğim diyorum. Anlamak bu kadar zor olmasa gerek."
"Juliet korkuyoruz sanırım biraz, çok az, ecücük."
Kahkaha attı.
Ne alaka?Hiçte bile.
"Ben seni cesur biri sanardım Juliet."
Ne demek oluyordu bu şimdi? Ben zaten cesurdum. Kendimi övmeyi sevmem ama, yalanda değildi bu şimdi.
"Ben zaten cesurun Romeo!"
"Öyle mi dersin Juliet?"
Sırıtıyordu.
"Aynen, öyle derim Romeo! İstersen üstünde deneme yapabilirim. Ama canın yanarsa benden değil."
Yutkundu.
"Okey, ben aldım imayı susuyorum."
Ahahahas zeki çocuk seni.
"Peki şimdi benim ile geliyor musun?"
En fazla ne olabilirdi ki?..
"Geliyorum."
Şu ışıklar yansa herşey daha kolayda işte..
****
"Yardım edin!!! İmdatt! Dokunmayın bana! İmdat.."Bu seslerde neyin nesi? Of off Allah'ım sen bizi koru!
"Juliet!Koş!"
Bir anda çığlıkların geldiği yöne doğru koşmaya başladık. Farketmeden Çağrı benim elimi tutmuş hızlı ol derecesine çekiştiriyordu. Sesler arttıkça artmış, biz ise koşmaya, seslerin nereden geldiğini anlamaya çalışıyorduk. Derken son bir çığlık tüm okulu sessize almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silinmez Leke
МистикаSadece değiştirdiğim bir okulda, bir cesed ile hayatımın şekkilleneceğine rüyamda bile görsem inanmazdım. Taki o manzara ile karşılaşacağım vakite kadar.. Sadece dizilerde, filmlerde felan olur sanardım... "Çağrı bu bu ölmüş!!" "Şşt sakin ol güzelim...