13.Bölüm

89 10 0
                                    

Berk'e gözlerim ile bizimle gelmesi için işaret ettim. Bu çocuk ne zamamdan beri sadece kendisini düşünür oldu anlamıyorum.

"Çağrı, o kız ilk geldiği gün onu öldürmek için planlar yapıyordun. Şimdi ise onun zarar görmesinden korkuyorsun. Hayırdır? Sen bu kızdan falan hoşlanmadığına emin misin?"

Sözlerine karşı tepkisiz bir şekilde sadece baktım.

"O kızdan? Ben? Hoşlanıcam?"

Bir kahkaha patlattım.

"Lan o kız benim dengim bile değil."

Söylediklerimde gayette ciddiydim. Ama o beni intihar ederken ben istemesm bile beni kurtardı. Bu yüzden eğer ona yardım etmezsem, hele de böyle bie yerde bir psikopat dolaşırken onu yalnız bırakırsam sadece kendimi sorumlu tutardım. Eğer babam öğrenirse birde ondan çekeceklerim vardı tabii. Berk sanki duymak istediğini duymuş gibi bir oh çekti.

"Peki, o zaman niye yardım ediyorsun amına koyayım?"

"Öyle gerekiyor çünkü. Başka sorun yoksa Zeynep'i aramaya gidicez?"

"Bende daha ne sorular varda hadi bakalım."

Umursamazca koluma çarpıp yürümeye başladı. Arkasından bizde geldik. Koca okulda bu kızı nasıl bulucaz şimdi biz aq. Allah'ın belası yerinde dursan olmuyor zaten dimi.
Bela işte bela!

***
Bilmem kaç saat geçti. Saatlerdir koca okulda çakmadığımız kapı, girmediğimiz delik kalmamıştı. Düşünüyorum, düşünüyorum aklıma bir türlü gelmiyor.

Hassiktir! O cani ya kıza birşey yaptıysa! Bu sefer  harbiden sikerim o herifi!

Ege bir anda durdu ve yüzümüze bakarak konuşmaya başladı.

"Zeynep en son açım demişti değil mi?"

"Haa, ama bir defa değil bin defa.."

Berk'in söylediği lafa ben yumruklarımı sıkarken, o sanki herşey gayet normalmiş gibi  gevşekçe gülüyordu.

"Açtı kız çünkü Berk!"

"Bizde açız Çağrıcığım ama sürekli isyan etmedik en azından."

"Oğlum sen nasıl bir ruh hastasısın? O kızla kendini aynı keseye koyacaknkadar düşme!"

"Beyler sakin! Siktirmeyin kavganızı. Zaten ortam gergin birde siz germeyin amına koyayım!"

"Ege sen de söyle uzatmadan."

"Tamam. Şimdi Zeyno açtı. Peki onun yanında çantası var mıydı?"

"Yoktu." dedim.

"Okuldayken ona kraker almıştım. Çantasına sıkıştırıp gitmişti. Çantasını B
bulmak için yukarıya çıkmış olabilir. Çünkü çantası yanında değildi."

Ege'nin sözlerini düşününce kraker almasını anlamsız bulsamda üstelemedim. Haklı olabilirdi. Üst katta olabilirdi. Lakin biz zaten üst kata çıkmıştık... Derken seslice küfür savurdum.

"Hassiktir! Amına koyayım! Üst kata çıktık çıkmasınada, lavobaya veya lavobanın karşısında ki sınıfa bakmadık! Siktir oğlum! Kapı açık olunca dikkat etmedim!"

"Çağrı bro tamam sakin ol bakalım şimdi! Dur bir oğlum!"

"Rahat dur 2dk amına koyayım! Katil var farkındaysan katil! Ani karar almamalıyız!"

"Sikmişim kararınıda aniside, katilini de, düşmanınıda, gelmişinide, geçmişinide! Kızı belki öldürdü  o siktiğimin herifi!"

Ege ve Berk'te birer küfür savurduktan sonra onlara omuz silkip bir anda üst kata doğru koşmaya başladım. Arkamdan bağırarak onlard benle beraber koşmaya başladılar. Açık kapılara çarparak geçtim. Koridorun en uzakta olan ve en köşede duran lavobaya girdim.

"Hassiktir burada değil!"

Arkamdan Berk ve Ege de küfür savurup benle beraber yeniden koşmaya başladılar. Bakmadığımız sınıfa girdiğim anda duraksadım. Oradaydı.. Yerdeydi..

Nefes alıyor muydu?

Ege, "Siktir oğlum! Yetişemedik.."
diyerek sınıfın kapısına bir tane yumruk geçirdi.

Berk, "Owow, hayır hayır," sanki görünmeyen sineklerini eli ile kovalarmışcasına sallayıp arkasına döndü ve konuşmaya devam etti.
"Onun ağzında kan mı vardı ben mi yalnış gördüm? Ne yaptılar lan bu kıza!"

Ben dizlerimin üstüne düşüp tel kelime dahi edemedim. Dilim tutuldu. Sanki konuşursam herşey biticekmiş gibi hissediyorum. Gerçi herşey bitmişti! Ağzımdan zar zor bir kaç kelime çıktı..

"Y.. Yetişemedim.. Güzelim.."

Gözlerimden akan birkaç damla gözyaşı süzdüğünü farkettim.

Ağlıyor muydum? Neden peki?

Ege ve Berk arkamda küfürlerini savurmaya devam ederken ellerim ile Zeynep'in yüzünü avuçladım. Kıyafetinin üstünde fazlası ile kan vardı. Ağzındanda aynı şekilde. Sanki savaşmış direnmiş, ama bir şekilde yenik düşmüş gibiydi. Eşortmanının bir tarafı yırtılmış gibiydi. Sanki biri zorla ona dokummaya çalışmış gibi.. Avuçlarımın içindeki yüzüne resmen yalvardım..

"Ölme Zeynep!Ölme! Sana yalvarıyorum ölme!.."

"Ben senisiz zaten ölüyüm.."

"Ölme Zeynep!"

"Beni sensizliğe mahkum bırakma.."

"Şimdi değil güzelim.. Şimdi değil.."

"Aç o güzel gözlerini.."

"Son bir kez bağır bana."

"Benden nefret et son bir kez.."

"Ama ölme.."

Yüzünü ellerimden çıkartıp. Bedenine sarıldım. Ölme die yalvardım ama sanki boşunaymış gibi  hissettim. Belki saattler geçti ama yanından tek bir saniye ayrılmadım.. Ayrılamazdım..

Ben burdayım Zeynep korkma güzelim bak yanındayım. Hadi benide al yanına. Bende geleyim. Tutayım o güzel ellerinden. Son bir kez bakayım o güzel gözlerine.. Duyayım son bir kez o güzel sesini.. Öpeyim son bir kez o kiraz dudaklarını..

_________________________________________

Yeni bölümde görüşmek üzere.

Allah'a emanet olun canlarım. 💜

Silinmez Leke Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin