Ağlayarak dizlerimin üstüne çöktüm. Artık herşeyden daha da nefret etmiştin. En çokta kendimden. Burada saçma sapan bir oyun için. En sevdiklerimizin canından oluyorduk. Sıra bize de gelicekti. Hepimiz teker teker ölücekti. Peki ya o 1 kişi? O şanslı kişi kimdi? Ya da şansız...
"Ölmüş mü?.."
"Size diyorum! Ölmüş mü? Çağrı! Zeyno! Ölmüş mü? Biri ses versin!"
"Ölmüş amk ölmüş! Ne gibi sence? Yaşıyor gibi bir hali mi var?"
"Çağrı.."
"Söyle bro."
"Berk.. Sonumuz Berk gibi olucak. Oğlum n'apıcaz biz?"
"Bilmiyorum abii bilmiyorum Allah kahretsin ki bilmiyorum. İlk defa bu kadar çaresiz hissediyorum."
Çağrı'nın son sözlerine sadece daha fazla ağladım. Ardından Berk'e dönüp neden öldüğünü anlamaya çalıştım.
"Bana yardım edin."
İkiside aynı anda.
"Ha?"
"Duydunuz işte! Bana yardım edin!"
"Zeynep delirdin mi? O cesede dokunucağımızı bize sakın söyleme!"
"Başka çaremiz yok Ege! Eğer arkadaşının bir kurtulma yolu var ve biz bunu yapmıyorsak o zaman bizimde yaşamamızın bir anlamı kalmaz? Öyle değil mi Çağrı?"
"Tamam kulağı pek hoş olmasada sonunun Mavi gibi olmasıda çokta iyi bir fikir değil."
Çağrı'yı başım ile onayladım.
"Peki bunu nasıl yapıcaz?"
"İşte orasını bende bilmiyorum."
"Hassiktir!"
"Ama aklımda bir çözüm var."
Yine aynı anda konuştular.
"Ne çözümü?"
"Eğer düşündüğüm gibi iğne yiyip zehirlenmiş ise bu onun öldüğünün anlamına gelmiş olmaz. Tabii ölmesine ramak kaldı denilebilir.."
"Nasıl yani?"
Çağrı'ya Berk'in ensesinde ki küşük iğne izini gösterdim ve konuşmaya devam ettim.
"Biri onun arkasından ensesine zehirli bir ilaç vermiş olmalı."
"Yanii?"
"Yanisi şu ki. Bu ilaç kanına karışıp tüm yararlı yararsız hücreleri öldürür ise sende öteki tarafı boylarsın. Lakin çok bir zaman olmamış. Biz onu bulalı. Eğer çoktan hücreler ölseydi. Ensesinde ki yara büyür ve rengi mor olurdu."
"Oha yani Berk yaşıyor mu? Sen bunu nasıl anladın?"
"Evet, yaşıyor. Ama eğer daha fazla oyalanır isek. 20 dkya kalmaz ölücek..
Bir arkadaşım sağlık bölümünde okuyor. E haliyle merak işte. "Ege ve Berk beni kendisine çekip sarıldılar. Benim için Mavi ve Duru neyse onlar için de Berk öyleydi.
"Her neyse bana yardım edicek misiniz?"
"Bu da sorumu? Tabii ki!"
İkisinin aynı anda konuşması gülmeme sebep oldu.
"O zaman Berk'i revire kadar götürün. Gerisi bende."
"Tamamdırr. Bro hadi sen ayaklarından ben başından 3 diyince."
"Tamamdır bro."
"1.. 2.. Siktir et 3ü kaldır!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silinmez Leke
ParanormalSadece değiştirdiğim bir okulda, bir cesed ile hayatımın şekkilleneceğine rüyamda bile görsem inanmazdım. Taki o manzara ile karşılaşacağım vakite kadar.. Sadece dizilerde, filmlerde felan olur sanardım... "Çağrı bu bu ölmüş!!" "Şşt sakin ol güzelim...