Hatırlatma: bu kurgudaki bütün kurum, kuruluş, yer, mekan, ordu, ilaç ve kişiler tamamen
hayal ürünüdür.Eksik bir hayatım vardı.. her anlamda eksik.. Bazı aylarım yoktu mesela, bazı özel anılarımı hatırlamıyordum. Belki de beni her hatırladığımda mutlu edecek anılarım silinmişti hafızamdan.. hatırlamak içinde uğraşmıyordum gerçi.. tramvaya bağlı kısmi hafıza kaybının benden aldığı iki yıl vardı.. Baran'ı kaybetmeden önce de kötü bir durum yaşamıştım. Ne olduğunu hatırlayamıyordum ancak hayatımı eksik bırakan benden hayatımın 28 ayını alan bir durumdu. Uyandıktan sonrasını hatırlıyordum. O kadar acı bile benim bir kaç haftalık bebeğimi benden almamıştı ama bir patlama daha Baran öğrenemeden karnımda üç ayı geride bırakmış bebeği benden almaya yetmişti.
Gözlerimi aralamıştım. Görüşüm netleşmemişti, acı ve ağrı bütün vücudumdaydı. Yutkundum, ağzım kurumuştu. Susamıştım. Yanımda birileri var mıydı bilmiyordum. Konuşmak için gücümü toparlamak istemiştim. Derin bir nefes almaya çalıştım ama ciğerlerim yanmıştı. Nefes almak bile nasıl canımı yakabilirdi ki? Benim canımı yakmıştı. Gözlerimin içi yanmaya başladığında, kulaklarımın uğuldaması buna eşlik eder nitelikteydi. Sanki zihnim de bir sessizlik uğulduyordu. Zihnim de sadece bir isim dönüyordu. Sanki bana ait olan sadece o kalmıştı. Zihnimin geri kalanı gecenin karanlığına bürünmüş gibi hissediyordum. Oksijen maskesi konuşmama engel oluyordu, zaten konuşmak için büyük bir çabaya ihtiyacım vardı. Dudaklarımı aralamak bile canımı yakıyordu. Zihnim de sessizliğin uğultusu, karanlığın acizliğiyle elimi oksijen maskesine doğru götürdüm. Yanımda birileri vardı. Haraketliliği hissetmemek mümkün değildi. Bu haraketim ağrılarımı daha şiddetli hissetmeme sebep olsada durmadım. Başımı kişilere doğru çeviremedim ama konuştum.
'Ateşe?' isim vardı, isim kime aitti? İçimde isime olan güven vardı ama kime güvenecektim?
''Alya Hanım iyi misiniz?''
Savcı Lara'nın bana seslenmesiyle gözlerimi kıpıştırdım. Sol gözümden süzülen bir damla yaşı elimin tersiyle silerken geçmişten kopup şimdiye dönebilmiştim. Bakışlarım önce Atlas'ın bana olan bakışlarıyla kesişti ancak bunun fazla sürmesine izin vermemiştim. Göz temasına giremeyecek kadar kendi yansımamdan çekiniyordum.
''İyiyim, hangi dosya demiştiniz?''
''Kuzey Baran Gökmen'in 12 Eylül 2021 tarihli ölüm dosyası.''
Aynı cümleyi ben dalıp gitmeden önce söylemişti. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen dosyanın yeniden açılması mantıklı değildi özellikle de bu konuşmayı bir pizzacının otoparkında yapmamıza bakılırsa, inandırıcı değildi.
''Siz savcısınız, peki sen?'' dedim Savcı Lara geldiğinden beri hiç konuşmayan Atlas'a dönüp. Atlas elini arka cebine atıp siyah deri cüzdanını çıkarırken bakışları benden hiç ayrılmamıştı. Cüzdanı tek eliyle açıp bana doğru uzattı. Polisti, o komiserdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMA (ara verildi)
General FictionBen savaş uçağı pilotu Hüma, bu hikayede yaşanan olaylar tesadüf değil. Tesadüf değildi, yaşadıklarım tesadüf değildi. Çektiğim hiçbir acı, döktüğüm göz yaşı, attığım çığlık, hissettiğim yalnızlık tesadüf değildi. Unuttuğum o iki yıl her ne yaşandıy...