Timur İstihbarat Merkezi (yeri bilinmiyor)
Başkan Alaca & Mete AlacaKuyucu Mafyası ya da örgütüyle mücadele için kurulan henüz adı bile belli olmamış örgütün insanlarını toplamak üzere olağanüstü bir toplantı gerçekleştiriliyordu. Bütün devlet büyükleri, müttefik ülkelerden komutanlar bir aradaydı. Kurulan bu birlik sadece Türkiye için değil ya da Timur ordusu için değil bütün komşu ülkeleri, masum insanları ilgilendiriyordu.
Kuyucu Örgütünün hangi dış ülkelerden destek aldığı bilinmese de arkasındaki büyük gücün herkes farkındaydı. Sağlanan finanslar, üstün silahlar, yeri bilinmeyen laboratuvarlar vardı.
"Toplantıyı başlatıyorum." toplantı yöneticisi tarafsız mahkemeden gelen Hakim Ley'di. Kendisi yabancı olsa da tarafsız olmak için yemin etmiş, işini layıkıyla yapan bir adamdı. Tokmak vurulduğunda bütün konuşmalar durdu. Herkes başını Başkan Alaca'ya çevirmişti. Başkan'ın hemen yanında yer alan Mete Alaca oturuşunu dikleştirdi.
"Kuyucu örgütü ile mücadele için oluşturucağımız birliğin kemik kadrosunu kurmak üzere toplandık. Timur İstibarat'ı olarak sizlere birliğimiz için düşündüğümüz isimleri bildirmek isterim. Önlerinizdeki dosyaları inceleyerek beni takip edebilirsiniz."
Hiç ses çıkmadı, herkes önündeki dosyaları açarken Mete önündeki dosyanın ilk sayfasını açtı. ATEŞ ATA YİĞİTER
"Kim bu Ateş Ata Yiğiter? Timur ordusunun, Timur İstihbaratının ya da Türkiye'nin dilinden düşmediğine göre önemli bir isim."
Başkan Alaca yerinden kalkıp hemen arkasında yer alan beyaz tahtaya doğru yürüdü. Tahtanın ön tarafını çevirdiğinde ? Birliği yazıyordu. Hemen altındaysa 3 kadın , 7 erkek olmak üzere fotoğraflar bulunuyordu. En baştaki Ateş Ata Yiğiter'in fotoğrafını parmağıyla işaret ederek konuşmaya başladı.
"Ateş Ata Yiğiter, onu farklı isimlerle de tanıyorsunuz. Daha önce defalarca karşınıza çıktı. Defalarca bizleri kurtardı." Başkan Alaca'nın bakışları masada oturan herkesin üzerinde gezdi. "Timur ordusunda KARA TİMİ komutanı olarak Yüzbaşı Ateşe ünvanıyla yer alıyordu." Masadakilerden bazılarının kaşları havalanırken, bazılarının ağzı şaşkınlıkla aralandı. "Bu ünvanın gerçek sahibi her zaman Ateş Ata Yiğiter'di ancak Kuyucu Mafyasının onu esir aldığı süreçte başka biri ortaya çıkıp 'Ben Yüzbaşı Ateşe'yim' dedi, demekle kalmadı. Onun olan her şeyi aldı. Timini, arkadaşlarını, hayatını, sözcüklerini ve en önemlisi Ateş Ata'nın sevdiği kadını Alya Kahraman'ı. Bununla kalmadı, o dönemde Alya Kahraman hamileydi ve Ateş Ata'nın bebeğini bile aldı."
"Alya Kahraman nasıl izin verdi buna?"
"Alya Kahraman'ı Kuyucu Mafyasının işkencelerinden kurtardığımızda daha doğrusu Ateş Ata'nın Kuyucu Mafyasına sevdiği kadın için boyun eğmesi sonucunda Alya Kahraman'ın esirliğine bir son verildi. Biz de onu alıp tedavi ettik sonra da bizimle çalışmasını istedik."
"Gerçek Yüzbaşı Ateşe'nin ünvanını alan adama oyun oynadınız."
"Alya Kahraman'ın görevi şuydu; son beş senesini unutmak, sahte Yüzbaşı Ateşe ile beraber olmak, onu sevdiğine herkesi inandırmak. Ateş Ata Yiğiter'in yerine geçmeye çalışan Kuzey Baran Gökmen'e inanmaktı. Alya Kahraman'ın çevresindeki herkesi de susturduk. Herkes bu oyuna ayak uydurdu. Görevi Baran'ın yani sahte Yüzbaşı Ateşe'nin, Ateş Ata'nın yerine geçen adamı etkisiz hale getirmekti. Kuzey Baran'da sıradan biri değildir. Kuyucu Örgütünün yöneticisinin sağ kolu ve manevi oğlu aynı zaman da gerçek Yüzbaşı Ateşe'nin yani Ateş Ata Yiğiter'in çocukluk arkadaşı.. bu yüzden yerine geçmekte ya da o olmakta zorlanmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMA (ara verildi)
General FictionBen savaş uçağı pilotu Hüma, bu hikayede yaşanan olaylar tesadüf değil. Tesadüf değildi, yaşadıklarım tesadüf değildi. Çektiğim hiçbir acı, döktüğüm göz yaşı, attığım çığlık, hissettiğim yalnızlık tesadüf değildi. Unuttuğum o iki yıl her ne yaşandıy...