Kara TimiYaman karagaha geldiklerinden beri komutanının kapısının önünde bir ileri bir geri gidiyordu. Ceren ve Kutay kenarda onu izlerken, herkes suskun, sessiz ve ne yapacağını bilemez haldeydi çünkü Alya'yı gerçeğe itmişlerdi, ona ihanet etmişler, ondan hak ettiği bilgileri saklamışlardı. Acı çekmesine neden olmuşlardı. Bu bir emirdi, emire karşı gelinemezdi.
''Yaman biraz sakin kalmaya çalış.'' dedi Kutay içi içini yerken. Yaman durdu, yavaşça ona doğru döndüğün de gözleri kırmızıydı, ağladığı için değil sinirlendiğin de bu hale gelirdi. Kutay'ın sesli yutkunuşu Ceren'in bakışlarını Yaman'dan çekip ona bakmasına neden olmuştu. Yaman hızlı adımlarla Kutay ve Ceren'in önüne geldi.
''Sen bizim uyuyan bir canavarı uyandırdığımızın farkındasın değil mi Kutay?''
Kutay hafifçe başını salladı ama dolu gözlerine rağmen yüzünde bir gülümseme oluştu. ''O hiçbirimizi affetmese bile seni affedecek Yaman. O bir canavar değil sadece hatırladığından daha güçlü.''
''Önemli olan beni affetmesi değil.'' dedi Yaman ellerini üniformasının cebine soktu. ''Önemli olan onun iyi olması.'' Ceren'e baktı ''Karşılık vermedik ama tam karşısında durduk. Onun için yeterli bir sebep.'' Ceren dudaklarını birbirine bastırdı. ''Haklı.'' dedi mırıltı şeklinde çıkan sesiyle, başını sola doğru yatırdı. ''Tekrar karşısına çıkmak istemiyorum.''
''Ama bizler sadece emir eriyiz.''
Kutay'ın cümlesinden sonra komutanın kapısı açıldı. ''Komutan Şahin sizi içeride bekliyor komutanım.'' Üç asker arasında geçen kısa bakışma ardından içeriye girdiler. Üçü yan yana dizilip asker selamını verdikten sonra hazır ola geçmeyi ihmal etmemişlerdi.
''Rahat asker, oturabilirsiniz.''
Yaman emir verildiği gibi kendini kahverengi deri koltuğa bıraktı. Gerçekten de ayakta duracak hali kalmamıştı. Kalbi gereğinden fazla hızlı atıyordu.
''Melisa Kahraman diğer adıyla Melisa Gökmen durumu nasıl?''
Yaman göz ucuyla Ceren'e baktı. ''Durumu gayet iyi komutanım. Kolunda kırık var, çenesi çıkmıştı ancak müdahale edildi. Hırpalandığı için yorgun düşmüş sadece. Hastane de şu an.''
''Alya Kahraman onu bu hale getirirken siz üç asker neredeydiniz?''
Komutan'ın sorusunda karşılık Ceren bakışlarını kaçırdı. Yaman içinden 'Alya değil Ceren yaptı komutanım' demeyi düşündü ancak bunu yapamazdı yine ve yeniden Alya'nın üzerine atmak zorundaydı. Yine susmak zorundaydı. Alya gittikten sonra Ceren, Melisa'nın odasına girmiş kapıyı kilitlemişti. Kutay ve Yaman içeriden gelen bağırış seslerini duymamazlıktan gelmişlerdi çünkü birilerinin bunu yapması gerekiyordu. Sesler bittiğin de Ceren kapıyı açmıştı. Boynunda Alya'nın sıkmasından kalan izlere eklenen çizik izleri vardı. Ceren hafifçe kenara çekildiğin de yerde baygın yatan Melisa tam karşılarında duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜMA (ara verildi)
General FictionBen savaş uçağı pilotu Hüma, bu hikayede yaşanan olaylar tesadüf değil. Tesadüf değildi, yaşadıklarım tesadüf değildi. Çektiğim hiçbir acı, döktüğüm göz yaşı, attığım çığlık, hissettiğim yalnızlık tesadüf değildi. Unuttuğum o iki yıl her ne yaşandıy...