3. KÜLDEN CAN
Lost İn Kiev, İnsomnia
Fleurie, Sirens
Tamer, Beautiful Crime
Kafamın içinde çalan siren sesleri yankılanıyordu. Gözlerimin önünde yanıp giden kırmızı ışıklar vardı. Benliğim, korkuya sarılmıştı. Tedirgindim. Hem de fazlasıyla. Bina yarım saat içinde sessizliğe bürünmüştü. Hiç olmadığı kadar sessizdi artık Harese.
Göğsüm panikle çarpıyordu. Gözlerimde ki kırmızı ışıklara ölen adam da eklendi. Sadece biri için çalınamazdı o siren. Çalmazlardı. Biri daha vardı. Birileri daha vardı ölen. Harese'yi alarma geçirecek olaylar vardı.
Gözlerim odada gezindi. Kulaklarıma hızlıca atan kalbimin sesinden başka herhangi bir ses ilişmiyordu artık. Nefeslerim düzene girmeye başlamıştı. En azından bunun için çabalıyordum. Sakinleş, derin nefesler al. Sonra sakince geri var. Al ve ver. Güvendesin. Kimse zarar veremez. Kendindesin. Güven kendine. Kimseye değil, kendine. Sen kendini koruyacak kadar güçlüsün.
Gözlerim pencereye takıldığında havanın kararmaya yüz tuttuğunu gördüm. Tellerin ardından görebildiğim kadarıyla hava kırmızıydı. Yutkundum. Yerden destek alarak ayağa kalktığımda sarsak adımlarla yatağıma ilerdim. Kafamı yastığa koyup uzandığımda gözlerimi kapadım, ama o gece gözlerime bir an için olsun uyku girmedi.
🫀
Burası hakkında çoğu zaman fikir sahibi olamazdım. Oysaki burası hakkında düşünmediğim bir an yoktu. Evet, burası bir bataklıktı. Hiç şüphesiz bu konu hakkında hem fikir olabilirdik. Elini verirsen, kolunu da kaptırırdın burada.
Bilmezdin senin üstünde neler yaptıklarını. Bilmezdin neden sana kablolar bağlayıp, kan testi yaptıklarını. Yediğin yemeğin bile özünde neler olduğunu bilmezdin, bilemezdin. Doymak isterken ölebilirdin, demiştim ya, Harese'ydi burası. Başka bir yer değil. Canını isterlerdi. Canından ederlerdi.
Aptal değildim. Hiçbir zaman olmamıştım. Buradan kaçış olmadığını, her gece kapılar birkaç kilitle kapandığında ve elektrikle korunduğunda anlamıştım. Her kilidin anahtarı farklıydı. Her canın onlar için farklı önemler arz etmesi gibi. Camlar telle sarılıydı. Dokunduğunda kanatan biçimden. Duvarlar tırmanamayacağın kadar yüksekti. Özgürlüğümüzü çalan türden.
Çok kaçmaya çalışan olmuştu buradan. Çok can çekişen görmüştüm bu yüzden. O tellere dokunup kan kaybından ölende görmüştüm -müdahale etmemişlerdi çünkü-, kapıdan kaçmaya çalışıp da, verilen güçlü elektrik yüzünden kalbi duranda görmüştüm. Sonrasında ne olmuştu onlara? Yakılmışlardı. Kül olmuşlardı. İbretlik diye camdan atmışlardı o külleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARESE: MAHZEN
Action"Şu halime baksanıza doktor." dedim yüzümdeki küçük bir tebessümle. "Beni kim sever ki? Arkamdan ne dediklerini biliyor musunuz siz? Ben uzun saçlarım yüzünden kezban diye adlandırıldım en basit örnekle. Birinin gözüne güzel gelmem mümkün mü?" "Saç...