4. İLK EMARE, YENİ İZLER

196 20 3
                                    

4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


4. İLK EMARE, YENİ İZLER

Lana Del Rey, Old Money

Adele, Set Fire To The Rain

Ramsey, Bad Bad Bad

Daisy Gray, Almost to the Moon


       Geçmişimin kurcalanmasından asla hoşlanmamıştım, hiçbir zaman. Kurcalamak anlamsızdı. Aynı geçmişi anlatmak gibi. Hissedilenleri, yaşananları geriye sarabilecekmiş gibi. Hiçbir şey olmamasını sağlamak istercesine. Tam anlamıyla kendimi anlatamazdım hiçbir zaman. Hayır, bunu geçmişle bir alakası yoktu. Bazen kendini anlatmak kendini tanıtmaktan ibaret değildi. Kendini bilip de anlatamayan kim bilir kaç kişi vardı dünyada? O an ki hisleri anlatmakta mı geçmişten ibaretti? Ben gülmezdim. Güldürmezdi beni yaşananlar. Niye? Geçmişimde ağlamam gereken çok mu şeyler vardı? Benliğim, ben bilmesem bile geçmişimden dolayı gülmemi bana yasaklamış mıydı? Neyin nesiydi bu?

Kendi köşene geçtiğinde, kendini köşeye sıkıştırırdın. Benim doktorlara ihtiyacım yoktu. Ben zaten kendimi her saniye sorgulardım. Benim doktorlara ihtiyacım yoktu. Ben kendimi çözmek için çok uğraşmıştım zaten. Onların amaçsızca benimle uğraşması, benim sadece vaktimi doldurmamı sağlıyordu. Gelecek olan gelmez miydi zaten? Anılarımı hatırlasaydım şimdiye kadar hatırlamaz mıydım zaten? Onca elektrik şokuna, onca darbeye gelmez miydi hafıza?

Oturduğum yerden kalktığımda sessizliği dinledim bir süre. Sessizliğin bana iyi gelip gelmediğini bilmiyordum. Bunu deneyimleyemezdim de. Ben hep sessizlik içerisindeydim çünkü. Hep sessizdi her yer. Odam, yemekhane, terapiler, mahzen. Odanın kapısını açıp dışarı çıktığımda ellerinde, içi tıbbı araç gereçler dolu tepsiyi taşıyan iki hemşire gördüm. Onlar beni umursamadı, ben onları umursamadım. Geçip gittiklerinde bende yürümeye başladım. Merdivenlere adımladığım sıra kollarımı göğsümde bağladım. Gözlerim psikiyatrımın kapısına gitti ve sonrasında önüme geri döndüm. Diğer hastalarının da terapilerinde onlara vals açıyor muydu? Onlar da müziği dinlesinler diye bekleyip, işlerini hallediyor muydu? Onlar içinde plağı başa sarıyor muydu? Onlara da defter vermiş miydi? Onlara da bana güven iması yapmış mıydı?

Göğsüm derin bir nefes alma ihtiyacıyla inip kalktı. Merdivenleri çıkmaya başladığımda aklımın bulandığını hissettim. Ne zaman berrak olmuştu ki?

Katları çıkıp en üstte vardığımda çatının kapısını araladım. Kapıyı aralamamla rüzgâr saçlarımı uçuşturdu. Üşüsem de, hırkama daha fazla sarınma ihtiyacı gütsem de yine de esen rüzgârı hissetmek beni iyi hissettirmişti. Sürekli unutuyordum bu hissi. Hatırlayacağım kadar sık rastlamıyordu rüzgâr bana.

HARESE: MAHZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin