5. İSYAN ATEŞİ

193 19 2
                                    

5

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. İSYAN ATEŞİ

Tamino, The First Disciple

Halsey, The Lighthouse



?/?/?

Garip olan ben miyim bilmiyorum. Kendim hakkımda fikirler yürütmekten hoşlanmıyorum. Kendim hakkımda bir şeyler düşünmek canımı sıkıyor ama bunu yapamayacağım bir an bile yok. Kendimle barışık olduğumu hissetmiyorum. Kendimle anlaşamıyorum, düşüncelerimi sevmiyorum. Bunları birine anlatmak ise daha çok canımı sıkacakmış gibi hissediyorum. Sanki biri çıkacak ve 'Tüm derdin de bu mu?' diyecekmiş gibi hissediyorum.

Doktor düşüncelerime fazla önem veriyormuş gibi geliyor. Bu durum kafamı karıştırıyor. Beni gerçekten umursadığını düşünmüyorum. O yirmi ikinci doktorumdu ve artık tecrübelenmiştim. Hepsi parasını alıp gitme derdindeydi. Yemin edebilirim ki, benim görmediğim anlarda; her hafta farklı farklı taktığı saatlerine bakıyordur. Tamam, kabul ediyordum. Bunu yazmak düşünmekten daha çok acıttı. Yarın seans var. Bana birkaç gün önce odasına aniden neden daldığımı soracak. Küçük bir çocuk gibi içten içe söylemek istemiyorum ona. 'Zamanında dinleseydin o zaman.' demek istiyorum bunu sorduğunda. Fakat o benim nazlanmalarımı çekecek biri değil. Böyle yaparsam sinirlenip, bağırır mıydı bana?

Tadımın kaçtığını hissederken elimdeki kalemi bıraktım. Yazma işini sevmemiştim. Hiçbir zaman da sevecek gibi hissetmiyordum. Sanki bir anda tüm düşüncelerimi çıkarıp, önümdeki kâğıda yazmıştı ve yüzüme çarparcasına karşımda tutuyorlarmış gibi geliyordu şuan.

Tam anlamıyla saçmalık gibi gelmişti.

Daha ikinci sayfada hem de. İlk sayfadaki sinek beşlisi buna dâhildi. Evet, Gracie seni azmin için takdir ederim.

Derin bir nefes verdiğimde bir anda kapının ardındaki koşuşmaları duydum. Topuklu seslerine karışan başka ayak sesleri de vardı. Gözlerim saate kaydığında kaşlarım çatılır gibi oldu. Saat sabahın üçüydü. Duvardan destek alarak camın önünden kalktığımda sessiz adımlarla kapının önüne doğru adımladım. Adım sesleri uzaklaşırken konuşma sesleri artık duyulmuyordu.

Kapının önüne geldiğimde kapıya dokunmadan dışarıyı dinlemeyi amaçladığımda bunu başaramadım. Sesler artık yok olurken, adım sesleri de artık burada değildi. Bir süre daha öyle kaldığımda derin bir nefes verip kendi kendime ne olduğunu çözmeye çalıştım. Çok geçmedi, birkaç dakika sonra başka koşuşturma sesleri duyuldu.

🫀

"Bu kızın hâlâ burada olmasına gerçekten inanamıyorum." dedi dehşet içinde bir kız. Yanındaki kızın başını salladığını gördüm göz ucuyla. "Artık yeni psikiyatrı nasıl kandırdıysa... Bu cilve falan da yapamaz ki adam tav olsun. Erkek gibi. Bir kez güldüğünü görmedim. Dudaklar hep çizgi gibi. Yaşlanmaz da bu." dediğinde karşısındaki kız kıkırdadı.

HARESE: MAHZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin