9. AĞIR HASAR
Vera Sola, Loving Loving
Madrigal, Dip
Billie Eilish, Everybody dies
Neyin içine düşmüştük? Kimin oyunun başrolüydük? Ne zamandan beri bunu planlıyordu ki? Bunun için mi buraya gelmişti yoksa bizleri gördükten sonra mı bunları ayarlamıştı? Bizleri neye göre seçmişti? O kimdi?
"Sen ne saçmalıyorsun?" dedim ona doğru bir adım atarak. Öfkeliydim. Biz ona dertlerimizi anlatırken, o bu planı mı kurmuştu kafasında? Neyin kafasındaydı? Buradan çıkış yoktu. Buradan çıkmaya çalışanların halini görmüştük daha önce. Buna kanacağımızı mı düşünüyordu? Sakin bakışları bana döndü. Benim öfkemin aksine, o gayet sakindi. Ve bu durum benim sinirimi daha çok bozuyordu. "Hepinizin amacı buradan çıkmak değil mi?" diye sordu. "Size bunu veriyorum işte. Buradan çıkabileceğinizi söylüyorum."
"Bu mümkün mü?" diye öne atıldı Milena. Sırtını yaslandığı koltuktan ayırmıştı ve sesindeki heyecanı algılayabiliyordum. Neyin heyecanına kapılmıştı ki? Gerçekten buradan çıkabileceğine inanıyor muydu? Bunca zamandır buradan çıkamayacağını anlayamamış mıydı? Bu kadar saf mıydı? "Hayır." dedim doktordan önce. "Bu gerçekleşecek en son şey." derken gözlerim doktorun gözlerinden ayrılmadı. "Gracie haklı." dedi Barkın. Sesi sertti. Benimle aynı düşündüğü belliydi. "Bu imkânsız. Onu kandırma." dediğinde sesi öfkeli çıkmıştı.
Doktor başını çevirip hemşireye baktı. Bende ona baktığımda kollarını göğünde bağlamış bir şekilde, masanın arkasındaki duvara yapışık masaya kalçasını yasladığını gördüm. Esad birden ayağa kalktı. "Saçmalık bu amına koyayım. Gidiyorum ben." derken kapıya yönelmişti.
"Anneni özlemedin mi Esad?" dedi doktor bu sırada.
Aniden duraksadım. Benimle birlikte Esad'a duraksamıştı. Onu dolaylı yoldan tehdit mi ediyordu? Doktora karşı yumuşayan kalbim tekrar taşlaştı.
Esad dönüp doktora baktığında, "Annem mi?" dedi fısıldayan sesiyle. Afallamış görünüyordu. "Annen iyileşmiş." diye devam etti doktor. "Onu görmek istemez miydin?" dediğinde kaşları havaya kalkmıştı. Esad sendelediğinde hemşire ona doğru bir adım attı. "İyileşmiş mi?" derken kendi kendine sayıklıyor gibiydi. Doktor başını salladı. Ardından sandalyesine oturdu ve arkasına yaslandı.
"Önünüze sunulan iki seçenek var. İlki, burada kalacak ve şeytanlaşmış bir yerin esiri olarak kalacaksınız. Belki ileride bir oyunun kurbanı olacaksınız; belki de başka bir ihtimalle mahzende ölüp gideceksiniz. İkincisi ise, teklifimi kabul edip bana ayak uydurmanız. Dizginleri elinize almakta sizin elinizde, dizginlenen kişi olmakta. Ben size bir şans veriyorum. Bunu kullanmak da sizin elinizde, kullanmamada. Karar sizin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARESE: MAHZEN
Action"Şu halime baksanıza doktor." dedim yüzümdeki küçük bir tebessümle. "Beni kim sever ki? Arkamdan ne dediklerini biliyor musunuz siz? Ben uzun saçlarım yüzünden kezban diye adlandırıldım en basit örnekle. Birinin gözüne güzel gelmem mümkün mü?" "Saç...