Sabah flaş sesi ile uyandım. Baktığımda Taner abi gülerek fotoğrafımızı çekiyordu. Gülerek 'günaydın' dedim. O da güldü. Selimi uyandırmaya çakıştım uyanmayınca üstüne atlayıp tepindim. Korktuğunda kahkaha atıp banyoma koştum, kapıyı kitledim. Bana küfretemediği için sinirliydi. Üstüme mavi elbise altıma beyaz ayakkabı üstüme beyaz crop ceket alıp aşağı indim. Çok acıktığım için direkt masaya oturup yemek yedim. Bana bakıp gülüyorlardı. Sonra kalktık Semih abi beni bıraktı okula. Güzelce kavga etme diye uyardı. Ben de ben etmiyorum diyerek savunma yaptım.
Sınıfa girdiğimizde Selimin beni uyardığı çocuk bana bakıyordu. Sikerdim lan ben bunu. Neyse kavga çıkarmayın dedi Semih abi. Bende ona uygun davranırdım.
Felsefe dersinde hoca aşk nedir diye sordu hoca.
Herkesten bir fikir çıkıyordu. Ateş elini kaldırıp 'Savaştır hocam. Aşık olduğun kişi ile içinde verdiğin şeydir. Acımasızdır ama bir o kadar insanı mutlu eder. Derindir, inişli- çıkışlıdır ama huzur demektir. Gerektiğinde kavga eder gerektiğinde küçücük bir şeyle mutlu olursunuz dedi.
Bende elimi kaldırdım. Bizimkiler anlamamıştı ama anlayacaktı birazdan. Hoca bana söz verince 'Ateş arkadaşımıza katılıyorum bir konu hariç. Aşk savaş demek değildir. Aşık olduğun kişi mutluysa mutlu olursun. O başkasını seviyorsa hiç senin değildir o yüzden savaşmaya değmez. Kabullenmek gerekir. Onun başkası ile mutluluğu belki canını acıtacak ama mutlu olduğu için bir şey diyemeyeceksin. Evet içinde savaşırsın ama onu unutmak ve unutmamak için.' dedim.
Ders bittiğinde sıradaki dersin fizik olduğunu öğrenince üzülmüştüm. Sevmiyordum dersi. Bugünü de güzel bir şekilde atlattıktan sonra eve gelip direkt salona gittim. Babamlar bugün erken gelmiş. Maç izliyorlardı, bende yanlarına oturup bende izledim. Annem yemek hazır diye bağırınca içeri yemek masasına geçtik. Yemek yerken babam 'yarın anneannenler geliyor, kolay kolay bir şeyden hoşnut olmazlar ama sen kendin gibi davran. Onlar seni kabulleneceklerse böyle kabullensinler dedi.' Kafamı sallayıp onayladım.
Bugün Cumartesi. Erken kalkmam diye düşünürken anneannemler geldiği için erken kalkmak zorunda kaldım. Üstüme siyah pantolon beyaz büstiyer giyip aşağıya indim. Selam verdim, oturup tanıştım ama beni sevmemişlerdi. Olsun, sevmesinler. Zamanla bana alışırlar ne de olsa. Kahvaltı ettikten sonra dışarıya çıkacaktım. Anneannem bunu sevmedi ama beni sevmeyene, saygı duymayana saygı gösterecek değildim. Babamı ve annemi öpüp Girayın yanına gittim. Oturduk, sohbet ettik. Canımız sıkılınca lunaparka gittik. Atlı karınca, çarpan arabalar, tsunamiye bindik. En son eve bıraktı beni. Bizimkilere günün raporunu verdikten sonra iyi geceler dileyerek odama geçtim. Bilgisayarı açıp hocanın verdiği projeyi yaptım. Saate baktığımda 00.16 olmuştu. Telefona baktığımda instagramdan bildirim vardı.
@ateskanca seni takip etti. Bende geri takip ettim. Televizyonu açıp netflixe girmiştim ama telefonumdan bir bildirim daha gelmişti.
@ateskancadan bir mesajınız var
@ateskanca: Dün için özür dilerim. Öyle bir tanışma olsun istemezdim. Bu arada iyi geceler.
@nesemkaracaoglu: Sorun yok, kavga etmenizi istemezdim ama olan oldu. İyi geceler.
@ateskanca: Ne yapıyorsun?
@nesemkaracaoglu: Netflix açtım dizi izleyeceğim, sen?
@ateskanca: Bende şarkı dinliyorum, iyi seyirler daha fazla rahatsız etmeyeyim.
@nesemkaracaoglu: Rahatsız etmiyorsun, yarın okulda konuşuruz. Teşekkür ederim.
Mesajınıza kalp bırakıldı.
Dizimi izlerken uyuyakalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öz ailem mi
Literatura FemininaÖz ailesini bulan genç bir kız, Hayatını zindana çevrilen bir kız, 4 abisi olan bir kız, İkizi olan bir kız, Saklı ablası olan kuz, Kendi gibi abileri de anormal olan bir kız sizce bir araya gelince nolur?
