Final

7.3K 406 41
                                    

12.05.2023

***

Saat epey geç oldu ama daha yeni bitirebildim bölümü. Bundan önce iki bölüm atmıştım, diğerlerini görmediyseniz kontrol edin lütfen, keyifli okumalar...♡♡


Dönen cam kapıdan içeriye girdiğim ilk anda hissettiğim huzur ve mutluluk duygusu tarifi imkansızdı.

İşe ilk başladığımdaki o heves, okulda gördüğüm dersler ve stajlardan sonra mesleğimi icra etmek için yanıp tutuşan benliğim gibi şimdi de her şey taptazeydi.

Aslında Kıvanç'ın işten ayrılmasında sonra her ne kadar mesleğimi çok sevmeye devam etsem de bu heves bir miktar kaçmıştı. İş yerine değil de yaptığım işime olan sevgim ve saygımdan dolayı idare etmiştim. Ancak şimdi, eskiye nazaran daha küçük bir plazada, daha az kat ve büyüklüğe sahip bu şirkete girerken en başa dönmüş, eski mutluluğumu hisseder olmuştum.

Kendi şirketimizin olduğu kata ulaştığımda resepsiyon görevlisi baş selamıyla karşılamış, akabinde samimi gülüşünü yüzüne kondurup "Günaydın Devrim bey." demişti.

Aynı şekilde karşılık verip ofisimin olduğu yöne doğru ilerledim.

Kıvanç'ın iş yerinde çalışmaya 3 ay önce başlamıştım. Avukatlık işlerimi halledip payımı almış, avukata da ödemesini yaptıktan sonra çok fazla durmanın anlamı yok diyerek o şirketten ayrılmıştım.

Her ne kadar Kıvanç bana işlerin oturmasını bekle dese de dayanamamıştım. Huzursuz olduğum bir ortamda çalışmam mümkün değildi.

Şu an çalıştığım yerde küçük de olsa ayrı bir odam vardı. Bunu sadece Kıvanç'ın sevgilisi olmama bağlamıyordum. Gelir gelmez yürüttüğüm ve kısa zamanda iyi getirileri olan projelerimi varsayarsak içim rahattı. Birileri sayesinde belli bir seviyeye ulaştı, haketmiyor gibi laflar dinlemek en son istediğim şey olacaktı.

Ofisime vardığımda elimdeki çantayı masaya bırakıp ceketimi çıkardım. Havalar hâlâ sıcaktı. Gömleğimin manşetleri düzenlerken aynı zamanda önüme açtığım evraklara bir göz gezdirdim.

İşimi hallettikten sonra bilgisayarımı açıp mailleri kontrol ettim. Birazdan bir toplantı başlayacaktı hafta sonu görüşemediğimizi düşünürsek bu 3 gün içerisinde ilk defa görecektim sevgilimi. Fazlasıyla özlemiştim.

Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp bakışlarımı gelen kişiye yönelttim. "Devrim, hadi toplantı odasına." Çalışma arkadaşım Ebru'ydu bu. Önceki şirketteki ekibime nazaran bu ekip çok daha çalışkan ve sevecendi. Her anlamda çok daha mutluydum burada.

"Tamamdır git sen geliyorum şimdi." Bana samimi olduğunu bildiğim bir gülüşle bakıp odadan çıkmıştı.

Eşyalarımı toplayıp toplantı odasına ilerledim. Hem yeni proje hakkında konuşmak için hem de sevgilimi görmek için fazlasıyla heyecanlıydım.

**

"Anlaşılmayan bir şey?"

"Yok Kıvanç bey." Kıvanç ekibin kalanında gözlerini gözdirip -bende saniyeler olsa da biraz daha fazla takılı kalmıştı- ellerini yasladığı masadan çekip ceplerine yerleştirdi ve son birkaç cümle sonrası toplantıyı bitirdi.

İlk defa bir toplantıda Kıvanç'ın gergin olduğunu hissetmiştim. Bunun sebebi sevgilimi toplantı boyunca yiyecek gibi süzmemdi. Kendisinin de sürekli bakışları beni buluyor, sözlerinin arasında bakışları bana çevrildiği an saniye de olsa duraklıyordu.

HIRS | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin